Özel Haber


Mağusa Suriçi Derneği Başkan Yardımcısı Serdar Atai, hedeflerinin, suriçini canlandırıp, bölgeyi, turistlerin ve yerli halkın ayrılmak istemeyeceği bir turizm, kültür ve ticaret merkezi haline dönüştürmek olduğunu söyledi.

Başkan Yardımcısı Serdar Atai, suriçinin, açık hava müzesi olan eşsiz bir tarihi mekan olduğuna vurgu yaparak, Mağusa suriçindeki binaların tümünün yeniden restore edilmesi gerektiğini söyledi.

Serdar Atai, derneğin, başta Eski Eserler ve Müzeler Dairesi ile işbirliği içerisinde olduğuna vurgu yaparak, bölgede gördükleri eksiklikleri ilgililere ileterek, çözümlemeye çalıştıklarını ifade etti.

 

Atai, şöyle konuştu:

 “Derneğimiz, gerek devlet yetkilileriyle gerekse yabancı misyonlarla temas içerisinde… Derdimiz, Mağusa’daki kültürel mirasın korunma altına alınması. Mağusa suriçindeki atıl binaların değerlendirilmesi, mal ve hizmet sunumunun belli bir kalitede olmasıyla ilgili çalışmalar yapılması…

Dernek, 2 yıl, resmi kayıt yapılmadan çalıştı. Bu 2 yıl bize zaman kaydettirdi. Kaydımızı yaptırdıktan sonra, dernek binamızı açtık.

USAID Mağusa suriçi ile ilgili proje başlattı. Gelen ziyaretçilerinin, kendi başlarına, rehber almadan, suriçini,  turlayabilecekleri bir yürüyüş el kitabı hazırladı. Bu el kitabının 6 dilde basımını gerçekleştirdik. Çocuk ve yetişkin versiyonu olarak. Ve bunları gelen ziyaretçilere ücretsiz olarak dağıtmaya başladık.

Mağusa suriçi panayırımız 6 yıldır devam ediyor. Amaç, Mağusa suriçine dikkat çekmek, ziyaretçilerin gelmesini sağlamak. Klasik araba ralimiz de gelenekselleşti. Yeni yıl pazarı etkinliğimizde ise, Kıbrıs mutfağının geleneksel tatlarını halkla buluşturuyoruz.”

  

Acil müdahale şart

Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin 2008 yılında çalışmalara başladığına dikkat çeken Serdar Atai, bu komitenin oluşturulmasıyla, bölgedeki tarihi eserlerin az da olsa korunduğuna vurgu yaptı.

Serdar Atai, suriçindeki birçok tarihi eserin adeta harabeyi andırdığını kaydederek, “Suriçinde, Kızıl Hamam tamamen yıkıldı. Geriye kalan diğer iki hamam Ağa Cafer Paşa Hamamı ve Kertikli Hamam, restore edilip, kullanıma açılmalı” dedi.

Komite sayesinde, Otello Kalesi’nin kısa bir süre sonra restore edileceğini dile getiren Serdar Atai, bölgede acil müdahale gerektiren birçok tarihi yapı bulunduğunu anlattı ve şöyle konuştu:

 “Her taraf yıkıldı döküldü. Bölgede ciddi tahribat ve deformasyon var. Komite kurulana kadar çok geç kaldık. Önceleri restorasyonla ilgili politikamız olmadığından, tarihimiz zarar gördü.

Bölgedeki hamamlar, Türkiye Büyükelçiliği tarafından restore edilebilir. Bu hamamlar, Osmanlı kültürünün bir parçasıdır. Balkanlardaki, Osmanlı kültürüne ait han ve hamam var, Türkiye Cumhuriyeti tarafından restore edildi.”

 

Bölge tarihi açıdan çok zengin

Buğday Camii’sinin güçlendirme çalışmaları yapılarak, Gazimağusa Belediyesi’nin kullanımına verildiğini kaydeden Serdar Atai, belediyenin, burada sergi sunumu ve kültürel etkinlikler düzenlemeye başladığını anlattı.

 “2015’e kadar,  Otello Kalesi’nden Canbulat Kapısı’na kadar olan yerler restorasyona alınacak” diyen Serdar Atai, Mağusa’daki eserlerin etap etap restore edileceğini söyledi.

 

Atai, şöyle devam etti:

 “Etap etap Mağusa suriçindeki tarihi eserlerin restorasyonu gündemde olacak. 2008 yılından önce, restorasyon yapılmadı. Kültürel Miras Teknik Komitesi kurulmadıydı. Bu zaman kaybı aleyhimize oldu. Bu sürede her tarafı yıkılıp döküldü. Geç de olsa çalışmalar başladı.

Gazimağusa suriçinde yapılması gereken çok şey var. Bölge tarihi açıdan çok zengin. Tarihi eserlerin ön plana çıkartılacağı çalışmalar yapılmalı. Bölge süratle toparlanıp, sürekli olarak turistlerin ziyaret edebileceği tarihi yerler haline getirilmelidir.

Marinengo Burcu’na Leonarda Da Vinci’nin katkısı olduğu söylenir. Dünya kentlerinde tabya çıkışları ücrete tabidir. Bu gibi yerlere, cafe ve restoran tarzı mekanlar  yaratılıp, turizme kazandırılabilinir. Akkule de açık tutulmalı. Yer yer iç mekanları müzeye dönüştürülmeli. Suiçinde Canbulat Müzesi’nden başka müze yok. Eski eserler birçok tarihi yapıyı gün ışığına çıkartıyor, ancak bunları sergilemek yerine ambarlarda tutuyor. Bu eserlerin tarihi mekanların düzenlenmesiyle sergilenebilir.

Dahası, suriçinde yer altı kiliseleri var. Bunlar çok özel mekanlardır, ilgi gerektiren toparlanmayı bekleyen yerlerdir. Hendek’te ise küçük hendek diyebileceğimiz, su kanalı var. Bu kanalına Canbulat Tabyası Yeni Kapı girişinden bağlantı yapılıp, su yolu canlandırılabilir. İçerisine su gondolları atıp rekreasyon alanları yaratılabilir. Suriçine giriş ücretli olmalı. Liman kargo taşımacılığı görüntüsünden kurtulup, turizm limanı olmalı. Gazimağusa suriçinde büyük değerlerimiz var, onları koruyup, turizme kazandırmak için çaba sarf edelim.”