Tam bir Mağusa sevdalısı olan Antik Mağusa Vakfı Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay, birçok tarihi yapısı olan Mağusa’nın liman ve üniversite şehri kimliğinden sıyrılıp, “ Antik Mağusa” kimliğine bürünmesi gerektiğine dikkat çekti.

Resmiye Eroğlu Canaltay, “Antik Mağusa” fikrinin hayata geçmesiyle kentin hem kültürel hem de ekonomik olarak çok ileriye taşınacağına vurgu yaparken, tanıtımda Othello Kalesi’nin ön plana çıkarılması halinde başarıya ulaşılacağını açıkladı.

Canaltay: “ Mağusalı tarihi eserlere hasret kaldı”

North Cyprus UK’e konuşan Antik Mağusa Vakfı Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay, Mağusa’da halkın birlikte hareket etmeye, Mağusa’nın güzelleşmesine, temizlenmesine ve tarihi eserlerine hasret kaldığını söyledi.

İnsanlarda Mağusa hendeğinde eski günlerdeki gibi yaşamaya ve hisarlarda eski günlerdeki gibi dolaşma özlemlerinin yeniden doğmaya başladığına dikkat çeken Resmiye Eroğlu Canaltay, bununda kendilerine Mağusa’da yapılması gereken çok iş olduğunu gösterdiğini açıkladı.

Mağusa için yapılacak işlerin hala en başlarında olunduğunu belirten Canaltay, “bu çok üzücüdür. 21 nci yüzyıla girdiğimizde Mağusa gibi antik bir kent için üzülmeden edemiyorum” dedi.


"Antik Mağusa fikrini halk beğendi”

Kendilerinin Antik Mağusa Vakfı olarak, Mağusa’nın liman ve üniversite kenti kimliğinden sıyrılıp, “Antik Mağusa” fikrini insanların beyinlerine kazımaya başladıkları için çok mutlu olduklarını belirten Canaltay, “Antik Mağusa” isminin markalaşmasını ve böylece “Antik Mağusa’nın”  dünya pazarında tanınmasını istediklerini dile getirdi.

Canaltay, Antik Mağusa fikrinin hayata geçmesiyle hem kültürel hem de ekonomik olarak Mağusa’nın çok daha ileriye gideceğini belirtti.

Mağusa’da gerekli ilgiyi gören tek tarihi yapının Lala Mustafa Paşa Cami olduğunu, oranın cami olmasından dolayı bakımlı ve düzgün göründüğünü anlatan Canaltay, diğer tarihi yapılara gereken ilginin gösterilmediğine dikkat çekti.

Canaltay, geçen yıl yaptıkları çalıştayda Mağusa’da en fazla ön plana çıkarılması gereken yerin Othello Kalesi olduğu sonucunun çıktığını söyledi. Canaltay, Othello Kalesi kullanılarak tanıtıma çıkılırsa, dünyaya şehrimizi tanıtmakta pek de fazla zorluk çekmeyeceğimizi kaydetti.


“Tarihini bilmeyen ülkesini sevemez” 

Resmiye Eroğlu Canaltay; “biz Mağusa’nın tarihine gereken değeri hiç vermedik. Tarihinize sahip çıkabilmeniz için geçmişinizi bilmeniz gerekiyor. Biz hep geçmişimizden korktuk. Biz bunu hep savaşlara bağladık.  Okullarda Kıbrıs Tarihi dersi okutulmuyor. Tarihini bilmeyen bir insan ülkesini sevemez” diye konuştu.

Bizim Kuzey Kıbrıs’taki en büyük sorunumuzun tarihimizi kültürümüzü bir kenara bırakıp, geleceğimize de bakmamamız olduğunu savunan Canaltay, Kıbrıslı Türkler olarak sadece o anı yaşamaya başladığımıza vurgu yaptı. Resmiye Eroğlu Canaltay, anı yaşamaya başladığımızdan bu yana da toplum olarak birlik ve beraberliğimizi kaybettiğimizi dile getirdi.

İlkokuldan başlayarak tarihimizi sevdirmemiz gerektiğini ve eski eserlerimizi tanıtıp sevdirmemiz gerektiğine dikkat çeken Canaltay, geçmişte Mağusa’da yaşayan ve önemli izler bırakan Namık Kemal, Canbulat Paşa ve Baragadino’yu çocuklarımıza anlatmamız ve araştırtmamız gerektiğini bildirdi.

Önümüzdeki ay küçüklere de büyüklere de Suriçi turu yaptıracaklarını açıklayan Antik Mağusa Vakfı Başkanı Canaltay, bu etkinlikle tarihi zenginliklerimizin tanıtılacağını belirtti. Canaltay, vakıf olarak ileriki dönemde tanıtımla ilgili olarak birçok etkinliğin daha yapılacağını açıkladı.


“Mağusa Suriçi’ne Cittaslow”

Vakıf Başkanı Canaltay, gündemlerinde Mağusa’yı “ Cittaslow” yerleşim yeri yapmak olduğunu söyledi. Suriçi’nde bu projeyi hayata geçirmeyi temenni ettiklerini anlatan Canaltay, bunun Mağusa’ya artılar kazandıracağını belirtti.

Bundan önceki dönemde Mağusa’nın hiç tanıtılmadığına dikkat çeken Canaltay;  “maalesef Mağusa’da sadece DAÜ bilindi. Turizm Bakanlığı Mağusa için bir broşür çıkarmıştı. Biz Mağusa olarak bir pazarlama yapmak zorundayız. İnşallah bundan sonraki dönemde bu pazarlamayı da gerçekleştireceğiz. Pazarlamanın 2-3 bacağı vardır. Bunlar üniversite, otel, turizm acentesi ve Mağusa bölgesinde yetişen ürünlerdir. Patatesimiz, enginarımız, hellimimiz ve kahvemiz vardır. Bir bütünlük içerisinde ilgi çekecek pazarlama yapabiliriz. Biz vakıf olarak Mağusa kahvemizi yurtdışındaki fuarlara götürdük. Dubai’ye ve Almanya’ya gittik. İstanbul’a gittik.  Bu şekilde tanıtımın yapılması gerekiyor. Bunu vakıflar ve dernekler değil de belediye ve Turizm Bakanlığı yapmalıdır. Bu maddiyata dayanır. Destek verilmesi gerekir” dedi.

Mağusa’nın en büyük problemlerinden biri de otel eksikliği olduğuna vurgu yapan Resmiye Eroğlu Canaltay, Mağusalıların Suriçi’ndeki evlerine sahip çıkmaları gerektiğini, Suriçi’ndeki evlerin pansiyon yapılabileceğini kaydetti. Canaltay, bu tip yatırımlar için hem hibe kredileri hem de bankalarda düşük faizle kredi olanağı olduğunu kaydetti.