1949 yılından beridir amacına uygun olarak kullanılmayan binanın müze olarak hizmete açılması adına geçtiğimiz yıl başlatılan kapsamlı restorasyon çalışmaları tamamlandı. Mağusa’nın kültürel yaşamına kazandırılan Şömineli Ev 2018 yılı içerisinde hizmete açılıyor.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; İki bölümden oluşan yapının birinci bölümünün müze olarak kullanılarak Lüzinyan, Venedik ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergileneceği, ikinci bölümde ise çağdaş müzecilik anlayışı doğrultusunda çocuklara yönelik aktif öğrenmenin gerçekleştirilebileceği bir öğrenme ortamının oluşturulacağı bildirildi.

 

Dış duvarları Venedik mimarisi olmasına rağmen, iç mekanı açık bir şekilde Osmanlı mimarisinden oluşan yapıda üstü açık geniş bir bahçe içerisinde yenilenmiş bir de Osmanlı hamamı bulunuyor.

 

Konuya ilişkin açıklamada Bulunan Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “tarihi mirasın korunması çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Şömineli Ev yaklaşık olarak 500 yıllık geçmişi olan önemli bir eser. Tarihi eserleri restore etmenin yanında bu mekanlara fonksiyon vererek yaşanılır mekanlar haline getirmeye önem veriyoruz. Bu esere de anlamlı pek çok fonksiyonlar verildi” dedi. 

"Bakanlığımız bugün itibarıyla modern müzecilik konusunda dünyayla eş seviyede müze çalışmaları yapıyor ve çalışmalarına da her geçen gün yenilerini ekliyor diye konuşan Turizm Ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, bakanlığa bağlı  29 müze ve ören yerinin bulunduğunu ve bu sayının artırılması yönünde çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.

 

Ataoğlu,  yeniden düzenleme çalışmaları tamamlanan Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi’ne ek olarak  İskele’de Arkeoloji müzesi, Büyükkonuk’ta  İkon müzesi, Mağusada Şömineli Ev Müze ve Eğitim Merkezi, Lefke’de Arkeoloji ve Kent Müzesi, Güzelyurt’ta Tren İstasyonu Müzelerinin de bu yıl içerisinde  hizmete gireceğini söyledi.

2016 yılında 800 bin olan müze ziyaretçi sayısının 2017 yılında 1 milyonu aştığını ifade eden Ataoğlu, “dünyada müzeciliğin fonksiyonları, misyonu, vizyonu, yönetim sistemi, işleyişi, kullandığı teknolojiler, pazarlama ve tanıtım teknikleri değişti. Değişen ve gelişen bu müzecilik modelinde nesne odaklı müzecilik yaklaşımından ziyade, ziyaretçi yani tüketici, izleyici odaklı yaklaşıma geçildi. Biz de bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.