Hormonal sistemimiz vücudumuzun düzenli çalışması için çok büyük bir önem taşımaktadır. Hormonlarımızın özellikle beslenmemizle olan ilgisi sürekli olarak gündeme gelmektedir.

 Son yıllarda karaciğer tarafından salgılanan FGF21 isimli hormonun özellikle diyabet ve obeziteyle ilişkisi araştırılmaktadır. İlk olarak 2012 yılında Texas Ünivesitesi’nde fareler üzerinde yürütülen bir çalışmada, yüksek seviyede FGF21 hormonu üreten fareler incelenmiştir. Steven Kliewer ve David Mangelsdorf önderliğinde yürütülen ve eLife dergisinde yayımlanan çalışmada, bu hormonu yüksek seviyede üreten farelerin daha uzun yaşadıkları görülmüştür.

 Bu çalışmayı takiben, 33 533 kişi üzerinde yürütülen genetik bir çalışmada, FGF21 geninde olabilecek bazı değişikliklerin metabolizmayı etkileyebileceği görülmüştür. Lu Qi önderliğinde Harvard Üniversitesi’nde yürütülen çalışmada aslında bu genin obezite ve Tip2 Diyabet’ten sorumlu genlerden biri olabileceği öngörülmüştür ve çalışmanın sonuçları 2013 yılında Human Molecular Genetics dergisinde yayımlanmıştır.

 Son olarak 24 Aralık 2015 yılında Cell Metabolism dergisinde yayımlanan 2 çalışmada bilim insanlarının FGF21 hormonu araştırmalarında ciddi boyutta yol aldıklarını göstermektedir. Matthew Potthoff önderliğinde Iowa Üniversitesi’nde yürütülen çalışmada FGF21 hormonunu üretemeyen farelerin daha fazla karbohidrat tükettikleri gözlemlenmiştir. Bu farelere dıştan FGF21 hormonu takviyesi yapıldığında ise şeker alımında düşüş gözlemlenmiştir. Ayrıca, bu hormonun şeker alımından sonra salgılandığı ve kana karışıp beyine şeker alımını durdurma sinyalini gönderdiği düşünülmektedir.

Diğer çalışma ise yine Steven Kliewer önderliğinde yürütülmüş ve bu hormonun farelerde sadece şeker alımı değil aynı zamanda alkol alımıyla da ilişkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca bu çalışma maymunlar üzerinde de denenmiş ve benzer sonuçlar gözlemlenmiştir.

Yukarıda bahsettiğim genetik çalışmalar ve  farelerle maymunlar üzerinde yürütülen hormonal takviye çalışmaları özellikle obezite ve diyabet hastalarına uygulanabileceğini işaret etmektedir. Bu hormonun modifiye edilmiş formu ise 24 Mart 2015 tarihinden beri Tip2 Diyabet hastası kişiler üzerinde denenmektedir. İlerleyen yıllarda, bu ve buna benzer çalışmalar aracılığı ile obezite ve diyabetin engellenmesi amaçlanmaktadır.

Sağlıklı günler dileklerimle….

Kaynakca: Newscientist, eLife, Hman Molecular Genetics, Cell Metabolism

 

Dr. Umut Cagin

[email protected]