Misli KADIOĞLU


* Akademisyen kariyeriyeri yanısıra, bir süre Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu’nda yer alan Vargın Varer, iki yıldan beridir tutkunu olduğu koşu sporu nedeniyle, Güney Kıbrıs’tan Türkiye’ye, İtalya’dan İngiltere’ye katıldığı yarışlarda, toplam 263 kilometre kat etti. Son olarak İngiltere’deki Olimpiyatlar’da ünlü maratoncuların koştuğu 45 kilometrelik parkurun 10 kilometrelerine katılan Varer, 2013 yılında maraton koşmayı hedefliyor.

 

Vargın Varer’in adı, bugüne kadar ülkedeki ekonomik konularda gündemdeydi. İşletme-iktisat mezunu olan Varer, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde akademisyenlik yanısıra, bir dönem Merkez Bankası Yönetim Kurulu’nda da yer aldı. Şu anda Mağusa’da bir taşımacılık şirketinde çalışıyor. Ancak onun yaşamı, bir anda bambaşka bir konuyla zenginleşti. 30’lu yaşların ortalarında başlayan spor merakı onu farklı hedeflere yöneltti. Güney Kıbrıs, Türkiye, İtalya, İngiltere gibi ülkelerde koşulara katılan Varer, yeni hedefleri arasına giren maraton koşabilmek için haftanın 6 günü antrenman yapıyor.

Koşuyu yalnız yapılan bir spor olduğu için tercih etti

Ülkede 2000’li yıllarda bir trend haline gelen yürüyüş ve koşu sporu, 35 yaşına geldiği zaman Vargın Varer’i de sarmış. Yalnız başına yapılabilen bir spor olduğu için o, koşmayı tercih etmiş. Önceleri Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde 3-4 kilometrelik koşularla spora başlayan Varer, başka bir arkadaşının da kendisine eşlik etmesi ile parkurunu değiştirmiş. Arkadaşıyla birlikte, 10 yıldan beridir Bedis Glapsides arası sahil boyunca koşan Varer, önceki sene spor amaçlı başladığı koşmayı yarışlara taşıdı.

“Kendi kişisel rekorunuzu kırmak için uğraşıyorsunuz”

Onun öyküsü adeta Kişisel Gelişim Kitapları’na konu olacak cinsten. İngiltere’den gelen bir arkadaşıyla sohbet ettiği bir esnada yarışlara katılma fikri doğan Varer, dünyada yardım amaçlı düzenlenen koşular olduğunu öğreniyor. Arkadaşının kendisine verdiği Runners World Magazine onun birçok ülkede bu koşuların düzenlendiği ve birçok insanın da bu yarışlara katıldığını görüyor. Varer,  “Herkesin derdi birinci gelmek değil. Kendi kapasitesini zorlamak. 10 kilometreyi 1 saatte koşarken daha kısa sürede bitirmek için  çalışıyorsunuz. Bu da egonuzu körüklüyor. Kendi kişisel rekorunuzu kırmak için uğraşıyorsunuz” diyor. İlk olarak Arkadaşı Dr Okan Dağlı ile İstanbul’da Avrasya Koşusu’na katılıyor…

Güney Kıbrıs’ta da yarışlara katılıyor

Bu başlangıcın ardından Güney Kıbrıs’ta da birçok yarışa katılan Varer, şöyle devam ediyor anlatmaya:
“İki yıl önce, hafta sonu, koştuğumuz üç-dört arkadaşla İstanbul Avrasya Koşuları’na gitmek için girişim yaptık. Ancak başvuruyu kaçırmışız. Eşim, Rum tarafında yayınlanan bir gazetede Limasol’da bir yarış olduğunu okudu. Böylelikle Limasol’da turizme yönelik olarak 7-8 yıldan beridir yarışlar düzenlendiğini öğrendim. İnternetteki siteden 10 kilometrelik yarışlara kaydolduk. O yarıştan çok keyif aldık. Olay yalnızca koşmak değil. Renkli bir ortam oluyor. Öncesinde ve sonrasında eğlenceli saatler geçiriyorsun. Daha sonra, Baf’ta Trodos’ta olan yarışlara da katıldık.”

Olimpiyatlar’da da koştu

Türkiye’de de birçok yarışa katılan Varer, geçtiğimiz Eylül ayında İngiltere’de düzenlenen ‘Run To Beat’ yarışlarına katılmak istediğini anlatıyor. Kayıtlar dolduğu için biletini e-bay’dan satın almış. Afrikalı bir adamın yerini alarak “Daha da muhteşemdi” dediği bu yarışa da katılıyor.Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı bu yarışı bitirebilmek onu daha da heveslendirmiş. Bu sefer, kendi özel tatillerini de koşu çerçevesinde organize etmeye başlamış. İtalya Verona’da başka bir maceraya atılıyor. 30 bin kişilik koşuda bambaşka bir ortamı soluyor. Son olarak da Londra’da gerçekleştirilen Olimpiyatlarda maratoncuların koştuğu yarışların 10 kilometrelik kısmında koşuyor Varer.

Hacı dayı yarı maraton koşuyor…

Ve, sohbetimizin sırasında bir de komik anısını bizlerle paylaşıyor Varer: “Antalya’da düzenlenen bir yarışa katılmak için arkadaşlarla birlikte, kaldığımız otelden fuar alanına gitmek için otobüse binmiştik. Önümüze sakallı, 70 yaşlarında bir adam oturdu. Arkadaşlarımızdan bir tanesi, ‘Hacı dayı, ne sen böyle, yarışa mı gidiyorsun, derecen kaç?’ diye sordu. Adam ‘1. 55’ dedi. Biz de 10 kilometreyi 45-50 dakikada koşuyoruz. Bizim arkadaş da ‘İyi bile’ diye yanıt verdi. Adam yarı maratonu 1 saat 55 dakikada koşuyormuş…”

Haftada 60 kilometre koşuyor.

Haftanın 6 günü her sabah saat 6’da koşmaya giden Varer, 10’ar kilometreyle haftalık 60 kilometreyi tamamlıyor. Antrenmanını tamamladığında ise, kendisini daha mutlu hissediyor. Ve motive olmuş bir şekilde güne başlıyor. Sohbetimiz esnasında Kuzey Kıbrıs’taki olanaklardan da söz ediyoruz. Bu tür halk koşularının ülkemizde gerçekleşmemesi, onu üzüyor. Buradaki kurum ve kuruluşların bu tür organizasyonlar düzenlemesi gerektiğine değiniyor.

Hedefi maraton koşmak

Yarışlarda kazandığı dostluklar, geçirdiği keyifli saatler yanında kendisini daha da sağlıklı hissettiğinden de bahsediyoruz. “Çok sağlıklı oluyorsunuz. Kilonuzu dengede tutmak zorundasınız. Beslenmenize dikkat edersiniz. Örneğin ben, listemden birçok yiyeceği attım. Hayatta hedefleriniz oluyor. Sizi hayatta tutacak, motive edecek hedefleriniz oluyor” diyor.
 Şubat 2011’de başladığı koşularda, Kıbrıs genelinde katıldığı yarışlarda 133 kilometre, yurt dışında ise toplamda 130 kilometre koşan Varer’in şimdiki hedefi, maraton koşabilmek. Şu anda, 2013 yılında maraton koşmak için hazırlanıyor.