KKTC'deki cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, belki bir, bilemediniz iki ay içerisinde, Kıbrıs sorununa çözüm bulma müzakereleri yeniden başlayacak... 

   Kıbrıs sorununu çözmek için aslında beş dakika yeter.

   Neden bana beş dakika yeter?

   Çünkü bu sorunun çözülmemesinden dolayı kaybettiklerimizin; kazanımlarımızın çok üzerinde olduğu inancındayım.

   Fazla söze gerek yok aslında...  Sorun çözülürse kazanırız, çözülmezse kaybederiz!

   Peki biz kimiz?

   Biz Kıbrıslılarız!

   O kadar kolay mı ki beş dakikada sorun çözülecek?

   Evet kolay!

   Çünkü söylediğim gibi, Kıbrıslıların bu sorunun başlamasıyla ilgili bir sıkıntısı yoktu ki!

   Bu sorunu biz başlatmadık ki!

   Girmeyelim mi o meselelere?

   Sovyetler, Doğu Akdeniz, II. Dünya Savaşı sonrası iki kutuplu dünya falan... 

   Amerikan istihbaratı, Gladio, milliyetçilik falan...

   Girmeyelim?

   Tamam!

   Kıbrıs sorununun çözümü için beş dakika yeter...

   Kıbrıslıların bir sıkıntısı yok.

   Tazminat mı ödenecek? 

   Ödeyecek olan düşünsün... 

   Kıbrıslılar büyük oranda tazmin edilecek, dolayısıyla mesele ağır gelmez...

   Evet, müzakerelerde yeni bir dönemin başlayacağı gerçeğinden de hareketle; sorunun neden beş dakikada çözülebileceğini de işin içine katarak bir değerlendirme yapalım.

   Herkes çok iyi biliyor ki, KKTC'deki cumhurbaşkanı seçimi sonrası müzakereler hemen başlayacak... Tüm hazırlıklar bu yönde... Masa hazır. Türk tarafının lideri değişir mi değişmez mi? Beklenen bu... 

   Seçimde iddialı olan adayların, müzakereci heyetlerini belirlemeleri kaçınılmaz... Fazla zamanları olmayacak... 

   Kim kazanırsa kazansın; heyette kim olursa olsun; masadaki gerçekler değişecek değil.

   Diplomatik kaynaklara ve BM'ye yakın çevrelere göre üç temel sıkıntı var...

   Bu üç temel sıkıntı ya da bu üç temel başlık aşılırsa, sorunun beş dakikada çözülmemesi için sebep kalmaz.

   Çünkü artık herkes çok iyi biliyor; her uzman çok iyi bir şekilde açıklıyor ki, sorunun çözümü demek, ekonomik kazanım demektir...

   Ama bunu bırakalım; aşılması şart olan ve sorunu beş dakikada çözebilecek bu üç temel sıkıntıya bakalım:

   Bir: Toprak ayarlamasını da içeren "mülkiyet" meselesi,

   Nedir bu?

   Kıbrıslı Türklerin ellerindeki topraklardan, Rumlara iade edilmesi demektir... Miktar önemli mi? Evet önemlidir... Ciddi pazarlıklar olacağı kesin.

   İki: Yönetim ve güç paylaşımı...

   Nedir bu?

   Kıbrıslı Rumların elindeki yönetimden ve güçten, Kıbrıslı Türklere de verilmesi demektir... Miktar önemli mi? Evet önemlidir... Ciddi pazarlıklar olacağı kesin.

   Neymiş demek ki önemli olan?

   Türkler toprak, Rumlar da yetki verip anlaşacakmış... Zor mu? Bence beş dakika...

   Üç: Güvenlik ve garantiler...

   Bu nedir?

   Bu, bana gereksiz gibi gelebilir... Ama gelmeyenlerin bir şekilde çözmesi gereken, aşması gereken konudur.

   Güvenlik ve garanti... Birbirimize güvenmek aslında garantimiz olmalı.

   Zor mu? Evet, zor ama çözülebilir... Haydi hayırlısı... Bana kalsa beş dakika...