Geçen günlerde turizmde bu sabah.com sayfasından bir haber okudum. Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın üst düzey isimlerinden oluşan bir heyet Müsteşar Özgür Özaslan başkanlığında İngiltere'de tanıtım atağına geçti diye... Türkiye'ye yaklaşık 2.5 milyon İngiliz Turist  gönderen İngiltere'de TC bakanlık heyetinin sektörle gerçekleştirdiği toplantılarda tur operatörleriyle yakın işbirliğinin artarak sürdürülmesi  önemi vurgulanıyorduBakanlık Heyeti ile katılımcıların, Türkiye'de destinasyon çeşitliliğinin artırılması, pazarlama planlarının bu çerçevede gerçekleştirilmesi ve turizmimizin sürdürülebilir bir konseptle Türkiye'nin tüm potansiyelini yansıtacak şekilde çeşitlendirilmesi görüşünde birleştiği toplantıda, tur operatörleri Türkiye'nin büyüyen turizm endüstrisini büyük bir memnuniyetle izlediklerini belirtiler. 


Evet, Türkiye büyüyen turizm endüstrisi ile tüm dünyada büyük bir atağa geçmiş durumdadır. Bizler de Kıbrıs’lı Türkler olarak bu başarıdan dolayı çok büyük bir gurur duymaktayız. Türkiye’mizin turizm gelişim eğilimlerine baktığımız zaman nereden nereye geldiğini çok iyi anlayabiliriz. Allah Rahmet eylesin, Sayın Turgut Özal’ın tohumlarını atmış olduğu Türkiye Turizm Endüstrisi çok büyük bir yol almıştır. Sayın Özal çok büyük bir vizyona sahip bir liderdi. 


Kendisiyle 31 Ekim 1989 yılı Cumhurbaşkanı olduktan hemen sonra tanışma fırsatı buldum. O dönemde Lefkoşa Türk Lisesinde okumaktaydım. 1990 yılında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türkiye’mizdeki 19 Mayıs 1990 etkinliklerine katılma için düzenlenen yarışmada, Buket Başkaya arkadaşım ile birlikte seçildik. Böylelikle, KKTC’yi temsilen 1990 yılında 19 Mayıs etkinliklerine katıldık. Sayın rahmetli Özal, tüm illerden gelen temsilci gençler ile birlikte bizleri Çankaya Köşkünde kabul etmişti. O yıl ilk kez böyle bir davet gerçekleşiyordu. Bu davette, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni  tüm İllerin başına koymuşlardı. 


Böylelikle ilk sırada, Sayın Cumhurbaşkanının huzuruna çıkarak O’nu selamladık. Ben hayatımda bu anı hiç unutamam... Sayın Özal elimi tutarak çok uzun bir süre sohbet etti. O kadar uzun bir süre oldu ki, salondaki herkes ondan sonra bana durmadan sorular sormaya başladı. Sayın Cumhurbaşkanı sana ne soyledi ne anlattı? Bir anda tüm temsilciler içerisinde daha da popüler olmaya başladık. Sayın Özal diğer temsilci arkadaşlar ile ancak 3 er dakkika konuşmuştu. Özal orada bana çok önemli siyasi ve ekonomik mesajlar vermişti. Fakat, hiç unutamadığım ve belkide şu anda turizm üzerinde eğitim görüp, daha sonra bu alanda iş hayatına girmiş olmamda çok rol oynadı diye düşünüyorum. Özal aynen şunları söyledi: ‘Evladım. Yavru vatanımız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’ini Başbakan olduğum dönemde çok ziyaret ettim. Şimdi Cumhurbaşkanı olduğum bu dönemde de, ilk ziyaretimi oraya gerçekleştireceğim. Siz gençler Yavru Vatanı Dünya ya tanıtmak istiyorsanız... Turizm alanında eğitim alın...Yavru Vatan’da ekonomik olarak ancak Turizm ile biryerlere ulaşabiliriz... Daha da devam ederek ülkemize Başbakan olarak geldiği zaman, ülkedeki Turizm Geliştirme Teşvik Yasasını geçirmeleri için tavsiyeler verdiğini ve KKTC’de turizmin geliştirilmesi için özel bir ekip kurdurduğundan bahsetti. O dönemdeki hükümet yetkililerimiz bu konuyu çok daha iyi bilmektedirler. Dünyayı tekrardan keşfetmeye gerek var mıdır? Küçük bir ada ülkesiyiz ve ekonomimizi geliştirmek için de Turizm yapmaktan başka bir çıkar yolumuz yoktur. Ülkemizi bu bilinçte yönetecek bir yönetimin oluşmasını istiyoruz. 


Türkiye turizminin nereden nereye geldiğini ve turizm gelirlerinin Türkiye Cumhuriyeti Ekonomisi için ne demek olduğunu çok iyi okuyup araştıralım. Şu anda, Ülkemiz’de ‘Turizm Bilincinin’ yavaş yavaş anlaşılıp gerekli tetbirlerin alındığını görmekteyiz. Sayın Türkiye Büyük Elçimiz Halil İbrahim Akça ve ekibine destek vererek, Ekonomik kalkınma konusundaki deneyimlerinden yararlanmamız gerekmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ekonomik refahı için büyük bir özveri ile çalışan Türkiye Cumhuriyeti özel ekibi ile yakın çalışalım...Bu ekip, Türkiye’yi bu günlere gelmesi için özveri ile çalışan ve katkı koyan bir ekiptir.  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’ine kazandırmaya çalıştıkları ‘Ekonomik Güç Vizyonunu’ çok iyi anlayalım. Sayın Özal’ın başlatmış olduğu turizm ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kalkınma Vizyon’unu her zaman aklımızda tutalım ve unutmayalım. Sürdürülebilir bir ekonomi istiyorsak, Sürdürülebilir bir Turizm yaratmamız gerekmektedir.