Diyetisyen Eda Gilanlıoğlu insanların gerçekten istemeleri durumunda kilolarını verebileceklerini söyleyerek, “Sağlıklı beslenerek yaşamak sizin elinizde, ben işimi yaparım yardımcı olurum. Motive ederim. Ama önemli olan istemektir.” dedi. Gilanlıoğlu, insanların internet üzerinden uygulamaya kalktığı diyet programları veya komşularından duydukları diyet listeleriyle zayıflamak istediğini, işin doğrusunun işin eğitimini alan insanlarla görüşmek olduğunu söyledi.
Gazimağusa’da faaliyet gösteren genç Diyetisyen Eda Gilanlıoğlu, kliniği açmasında birkaç ay içerisinde mesleğinde büyük başarı sağladı.
“Bana danışanların hayatlarını dinliyorum. Dinledikten sonra da diyet menüsü değil de, beslenme hikâyesi hazırlıyorum” diye konuşan Eda Gilanlıoğlu, zayıflamak için önemli olanın istek olduğunun altını çizdi. North Cyprus UK’e konuşan Diyetisyen Eda Gilanlıoğlu danışanlarının obezite ile sorunu olanlar, çok zayıf kişiler, gut, hipotiroid, tansiyon, kolesterol ve diyabet rahatsızlarından oluştuğunu söyledi.
Uçuk noktadaki vakaları klinik olarak almayı değil de hastanede almanın daha doğru olduğunu belirten Eda Gilanlıoğlu, danışanın kanser veya herhangi kadın doğum hastalığı olması halinde hastaneye gitmesinin veya kan tahlillerini düzenli yapması çok daha doğru olduğunu dile getirdi.
“Teşvik edeceğim diye geliyorlar”
İnsanların gerçekten istemeleri durumunda kilolarını verebileceklerini anlatan Gilanlıoğlu, kilo veremeyenlerin yeterince kilo vermek istemedikleri için kendisine geldiklerini, danışanlarının “belki ben onları teşvik ve ikna ederim de zayıflatırım” düşüncesiyle başvurduklarını kaydetti.
Danışanlarının sürekli aynı sıkıntı ile karşısına geldiklerine değinen Eda Gilanlıoğlu, danışanlarının “yaparım sorun değil. Ama ilk haftadan sonra bilmem ne olur” veya “ben spor yapamam. Ben sıkılırım” dediklerini de ifade etti.
Böyle gelen danışanları önce bir dinlemek gerektiğini anlatan Gilanlıoğlu, danışanlarının dertlerini bıkmadan dinlediğini ve en önemlisinin de insanın ilgi istediğini dile getirdi.
Eda Gilanlıoğlu, insanın alaka istediğini, saygı ve hizmet istediğini belirtirken, “vereceksem o parayı hizmetimi adam akıllı alman lazım” denildiğini vurguladı.
“Diyet menüsü değil, beslenme hikâyesi”
Kendisine gelen her insanın kendi özel bir dünyası olduğuna vurgu yapan Gilanlıoğlu,“Kişinin rahatsızlığı var mı? Hangi besine alerjisi var? Hangi ilacı kullanıyor? Aynı zamanda özel bir şeye karşı hassasiyeti var mı? Psikolojik olarak nasıldır? gibi hususları soruyor öğreniyoruz. Tüm bunları öğrendikten sonra bir diyet programı oluşturuyoruz. Çünkü amacımız kişinin beslenme hikâyesini oluşturmak. Diyet menüsü değil” diye konuştu.
Eda Gilanlıoğlu, kadın erkek tüm danışanlarına her ayrıntıyı sormak zorunda olduğunu anlatan Gilanlıoğlu, doğru bir diyet listesi için bunun gerekliliğine değindi.
“Diyette ilgi çok önemli”
Eda Gilanlıoğlu, diyet programına kişinin ilgili olmasının öneminin altını çizerken, diyet programı için başvuran bir kişinin ilk anda çok hevesli olabileceğini ancak daha sonra diyeti bırakma ihtimalinin de olduğunu söyledi.
Gilanlıoğlu, bir diyetisyenin vazifesinin her danışanı ile günde iki dakika olsun ilgilenmek olduğunu, danışanın aranarak diyetinin nasıl gittiğinin sorulması gerektiğini belirtti. Eda Gilanlıoğlu, diyetisyenliğin sadece diyet programını yazıp danışanı göndermek olmaması gerektiğini bildirdi.
Gilanlıoğlu zayıflamanın püf noktalarını anlatarak, “Sağlıklı beslenerek yaşamak sizin elinizde, ben işimi yaparım yardımcı olurum. Motive ederim. Ama önemli olan istemektir. Yapacağınız nedir? Bir tabak yemek yemek, ara öğünün yapmak ve yemek saatlerine dikkat etmektir” dedi.
Zayıflamak isterken yapılan bazı yanlışlıklara da işaret eden Gilanlıoğlu, insanların internet üzerinden uygulamaya kalktığı diyet programları veya komşularından duydukları diyet listeleriyle zayıflamak istediğini, işin doğrusunun işin eğitimini alan insanlarla görüşmek olduğunu açıkladı.
