Yakın Doğu Üniversitesi Basın  ve Halkla ilişkiler Dairesine açıklamalarda bulunan YDÜ Hastanesi Psikoloğu Tuğçe Denizgil boşanma kararı alan anne babaların çocuklarına durumu nasıl açıklaması gerektiğini anlattı.

 

Boşanma Niyetinizi Çocuğunuza Söyleyin…

 

Uzm. Psg. Tuğçe Denizgil : “Boşanma hakkında az çok bir şeyler bilmek ve mütemadiyen anne ve babanın tartışmalarına tanık olmak bile birçok çocuğu anne ve babasının ayrılıyor ya da boşanıyor haberine hazırlamaz. Durum gün yüzüne çıktığı zaman, ki bu çoğu kez ebeveynlerden birinin evden ayrılması ile olur, çocuklar sarsılabilir” dedi.

 

Denizgil : “Bazı ebeveynler ayrılma veya boşanma niyetlerini çocuklara söylemeyi önemsemezler. Çünkü onlara göre, bu tür kararlar yetişkinler tarafından verilir. Hele de çocuklar 5 yaş altı ise zaten anlamayacaklarını düşünürler. Boşanma ve sonrasında yaşanacaklar çocuğun gelişimini olumlu ya da olumsuz etkiler. Kısacası çocuklara mutlaka ayrılık kararınızı açıklamak gerekir. Ayrılma ve boşanmanın tek başına çocuklarınıza zarar vermeyeceğini asla unutmayın. Çocuklarınızın iyiliği, sizin ve eşinizin birey olarak ve birlikte nasıl davranacağınıza bağlıdır ve alacağınız kararlarla doğrudan ilgilidir. Bu bağlamda çocukları bu duruma hazırlanmak büyük önem taşımaktadır. Peki çocuklara bu karar nasıl anlatılmalıdır, nelere dikkat edilmelidir? Öncelikle ebeveynler kararı açıklarken birlikte hareket etmelidir. Tabiri caizse ağız birliği yapmalı (her iki tarafın da söyledikleri birbiriyle tutarlı olmalı), sakin ve kontrollü olmalıdırlar. Böyle bir davranış çocuğun, anne ve babasına duyduğu güvenin devamı için oldukça önem teşkil etmektedir. İçinde bulunulan durumu ve sonraki yaşamın nasıl şekilleneceği açık bir dille anlatılmalıdır. Tabi bu açıklamalar çocukların yaş dönemleri dikkate alınarak yapılmalıdır” şeklinde konuştu.

 

Boşanma Kararınızın Çocuğunuza Kendisinden Kaynaklanmadığını Anlatın…

 

Uzm. Psg. Tuğçe Denizgil : “Onlarla konuşurken eşinizle aranızdaki sorunları ve ayrılma kararınızın onlarla hiçbir ilgisi olmadığını açıkça belirtmelisiniz. Özellikle de eşlerden biri diğerine kırgın ve kızgın ise bu duygular kesinlikle çocuklarla paylaşılmamalı ve çocukları anne ya da babalarına karşı kışkırtıcı suçlayıcı davranışlara asla girilmemelidir. Çocuklar, özellikle küçük olanlar mantıklı ya da mantıksız birçok nedenden dolayı anne ve babalarının ayrılmalarına sebep olduklarını düşünebilirler. Örneğin; çocuk yaramazlık yaptığından ya da okulda başarısız olduğundan dolayı anne ve babasının ayrıldığını düşünebilir. Okul öncesi dönemlerde yaşanan boşanmalarda çocuklar evden giden ebeveynin onu terk ettiğini kanısına varabilir. Bu olumsuz duyguları azaltabilmek için sürekli görüşmelerin yapılması duygusal doyumun alınması bakımından çok önemlidir. Açıklama yapılacak çocuğun yaşı ne kadar küçükse o kadar somut, yalın ve detaysız bilgiye ihtiyaç vardır. Bir ergen anne babasının ayrılığını hayatında ciddi değişiklik olarak, çocuk ise terk edilme olarak algılar. Anne baba olarak sorumluluklarınızın değişmediğini, onları sevmeye ve korumaya devam edeceğinizi hissettirmek ve görüşme konusunda gerekirse hep birlikte kararlar vermek ve çocukların bu süreçteki taleplerini duyarlılıkla karşılamak çok önemlidir” şeklinde anlattı.

 

Çocukların Sorularına Doğru ve Net Yanıtlar Verin, Gerekirse Destek Almaktan Çekinmeyin..

 

Denizgil : “Genellikle 5 yaş ve üzeri çocuklar anne baba ayrılığı ile ilgili daha fazla soru sorarlar. Burada önemli olan sorulara mümkün olduğunca doğru ve net yanıtların verilmesidir. 9-12 yaş arasındaki çocuklar daha sert tepkiler verebilirler. Öfkelerini açıkça ifade edebilirler. Ayrı yaşamanın herkes için en iyi çözüm olacağı, ayrı yaşayan ebeveyniyle sık sık görüşebileceği vurgulanmalı ve aynı şekilde yaşamında bundan sonra neler olacağı, yaşam düzeninin nasıl olacağı anlatılmalı ve bu kararlara gerekirse çocukların da katılabileceği onların da bu yeni yaşam düzeni ile ilgili fikirlerinin ve önerilerinin önemli ve değerli olduğu vurgulanmalıdır. Boşanma kararı almak, çocuklara anlatmak ve boşanmak anne ve babayı zorlayıcı bir durum olabilir. Destek alınması gereken durumlarda mutlaka ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlardan yardım almaktan çekinmeyiniz” şeklinde konuştu.