Migren en sık görülen sinir sistemi bozukluklarından birisidir. Ağır baş ağrısı ve migren birçok kişinin günlük yaşantısını ciddi bir şekilde etkilemektedir. 30’lu yaşlarda sıklıkla ve ağır bir şekilde hissedilen migren, kadınların %18’i erkeklerin ise %6’sında görülmektedir. Tam olarak fizyolojik mekanizması bilinmese de migren kişileri ışık ve sese karşı duyarlı hale getirmektedir. Görmede siyah nokta, yüz  veya kol ve bacaklarda karıncalanma  belirtileri arasındadır. Ayrıca mide bulantısı ve kusma gibi sonuçlar doğurabilmekte ve bu ağrının iyileşmesi saatler hatta günler alabilmektedir.

Beslenme ile migrenin yakından ilişkisi olduğu düşünülmektedir. 1999 yılında California Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışmada 54 ağır migren hastasında az yağlı diyetin etkileri araştırılmış ve sonuçları Journal of Women’s Health & Gender-Based Medicine isimli dergide yayımlanmıştır. 12 haftalık az yağlı bir beslenmenin sonucunda kişilerde başağrısı sıklığı ve süresinin azaldığı ve bu kişilerin daha az migren hapı aldıkları gözlemlenmiştir. Benzer sonuçlar 2014 yılında Journal of Headache and Pain isimli dergide yayımlanmıştır. Anne Bunner önderliğinde Washington’da yürütülen bir çalışmada düşük yağlı vegan diyetinin migren hastalarındaki başağrısı sıklığını düşürdüğü görülmüştür

Ayrıca, vücuttaki sodyum seviyesinin ise migren ile doğrudan ilişkisi vardır. Migren sırasında beyin omurilik sıvısı (serebrospinal sıvı) içerisinde sodyum seviyesi yükselmektedir. Ayrıca bu sıvıdaki sodyum miktarı migrenin sıkılıkla görüldüğü sabahları ve akşamüzerleri artış göstermektedir.

Sodyum vücudumuza özellikle tuzlu yiyeceklerle girmektedir. Tuz tüketimi bu açıdan migren görülme sıklığını etkileyebilmektedir. Ancak bu konudaki araştırmalar sürpriz sonuçlar doğurmuştur. 1999 ile 2004 yılları arasında 8819 kişinin katıldığı California’da bulunan Huntington Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nde yapılan çalışmanın sonuçları Headache isimli dergide Nisan ayında yayımlanmıştır. Michael Harrington önderliğinde yürütülen çalışmada sodyum iyonlarının sinirleri aktive etmesi ve böylelikle migreni artırabileceği hipotezi araştırılmıştır. Ancak beklenenin aksine, beslenmesinde et, peynir, ekmek ve tuz aracılığı ile yüksek miktarda sodyum bulunan kişilerde daha az migren gözlemlenmiştir. Yüksek miktarda tuz tüketiminin migreni önlemekte etkili olabileceği düşünülse de yüksek tuz kullanımının aslında vücuda birçok zararı olduğu bilinmektedir. Felç ve kalp hastalıklarıyla yakından ilişkisi bulunan yüksek tuz tüketiminin migrenle ilişkisi daha detaylı olarak incelenmelidir.

Bu tarz çalışmaların yardımıyla migrenin mekanizmaları ilerleyen dönemlerde ortaya çıkacaktır. Bu döneme kadar sağlıklı ve dengeli bir beslenme tüm bireylere sağlıklı bir yaşam vaadetmektedir.

 

Kaynakça: Newscientist, Headache Journal, Journal of Women’s Health & Gender-Based Medicine, Journal of Headache and Pain, Mayoclinic

 

Dr. Umut Çağın

[email protected]