* Ali K. Yahi, imzasını taşıyan tasarımlarını İstanbul Nişantaşı ve Galatasay’da satışa sunmaya hazırlanıyor. 2013’te Azerbeycan ve Türkiye’yi hedef alan projeleri üzerinde çalışmalar yapan modacı, bir dünya markası olabilmek için yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Kuzey Kıbrıs moda sektörü gün geçtikçe gelişiyor. Birbirinden değerli modacılarımızın gerek Türkiye gerekse Avrupa’da tasarımları büyük ilgi görüyor. Bu isimlerden bir tanesi de Ali K.Yahi. 2013 yılında Azerbeycan ve Türkiye’yi hedef alarak çalışmalarını sürdüren genç modacı şu anda Türkiye sinema sektöründe gündemde olan Cem Kılıç ve Tolga Karel gibi ünlü isimlere tasarım hazırlıyor. Ali K. Yahi markasını önümüzdeki ay içerisinde İstanbul Nişantaşı ve Galatasaray’a taşıyacak olan Ali Yahi, Kıbrıslı bir modacı olarak dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

 

Klasik bir başlangıç olacak ancak sizi tanımayanlar için kendinizi tanıtmanızı istesek. Ali Yahi kimdir?
Ali Yahi, 1987 yılında hayata gelen duygusal kişiliğe sahip olan Aslan burcu bir gençtir. Burcunun özelliklerinin çoğunu taşıyorum. Bu nedenle nasıl biri olduğumu özetleyebiliriz.

 

Birçok kez sorulmuştur belki, neden moda? Modaya ilginiz nasıl başladı. Nasıl gelişti?
Moda tasarım, küçük yaştan hayallerimi süsleyen bir meslekti. 90lı yıllar, ülkemizde özel dikim ve dikişçiliğin ön planda olduğu bir dönemdi. Benim çocukluğum bu dönemdeydi. Herşeyi merak ettiğim, öğrenmek istediğim yıllardı. Ailem de bu sektörden yararlandığı için sürekli terzi ve kumaşlarla birlikteydim. Herşey çok ilginç geliyordu. Kalıplar nasıl çıkartılırdan, kumaşların nasıl şekillendiğine kadar gözlemlerdim.

Yaşım büyüdükçe ülkemiz okullarında böyle bir mesleği yapmayı bırakın uzmanlaşmak için eğitim alacağım bir okul olmadığını düşünürdüm. Bu nedenle mimarlığa yöneldim. Bir şekilde tasarım dalı. Kızkardeşimin eğitim için İngiltere'ye gitmesi ufkumu açmıştı. Onun yardımlarıyla moda tasarım bölümü için 2005 yılında bende İngiltere’ye uçtum.

 

Belki bize ilk tasarımlarınızı anlatabilirsiniz?
Lise 2’inci sınıfta amatör bir şekilde ilk tasarımım kızkardeşime olmuştu. E bunu da hak ettiğini düşünüyorum.

 

İngiltere’deki eğitim sürecinizde, modanın kalbinde bir dönem geçirdiniz. Eğitim dışında neler yaptınız? İngiltere’de modaya bakış nasıl? Kuzey Kıbrıs’tan farkı ne?
Kesinlikle hayatımın en güzel yıllarından birini yaşıyordum İngiltere'de. Farklı bir kültür, korkusuz, cesaretli ve araştırmayı seven kişiler. Bu kültür beni daha çok cesaretlendiriyordu.

Eğitimim dışında üniversite birinci sınıfın sonlarına doğru ülkemizde, Türkiye ve İngiltere'nin önde gelen moda ve haber dergilerinde moda yazarlığı ve editörlüğü yaptım. Az para kazanıyordum fakat müthiş tecrübelere sahip olmuştum. Moda tasarımcıların asistanlığını üstlendim son sınıflarda. Hatta Beyonce ve Kelly Rowland'a bile kıyafet tasarlamıştık. Çok heyecan vericiydi. Londra Moda Haftası döneminde kuliste yer aldım. Herkese önerim, eğitim alırken uzmanlaşmak istediğiniz bölümle ilgili sektörlerde muhakkak gönüllü olarak çalışın. Bunlar size kat kat daha iyi bir şekilde geri dönecektir.

 

Bizim gazetemizi İngiltere’deki Türkler okuyor. Onları moda konusunda nasıl buluyorsunuz?
İngiltere’deki Türklere buradan kocaman sevgilerimi gönderiyorum. Her biri ayrı misafirperver oldular bana. Kıbrıs'a özlem duyan hatta yerel kanallarımızı bizden daha çok takip eden kişilerdir.

Giyim konusunda modayı daha yakından takip etmelerinin daha faydalı olacağını düşünüyorum. Bu konuda haklı olabilirler de. Her iki ülkenin kültürlerini taşıyan kişiler İngiltere de yaşayan Türkler…Ve unutmamalıyız ki yüksek tempoda çalışan bir toplum. Biraz daha modern giyinmelerini öneriyorum.

 

Moda aslında kadın-merkezli bir oluşum. Ama sektöre erkek modacılar hakim. Dünyanın en ünlü modacılarının da çoğu erkek. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Moda sektörüne girdim gireli en sık duyduğum sorulardan biri şu soru. Ben de hep  düşünmüşümdür. Şahsi  düşüncem, kadın merkezli olduğundan, güzel ve asil bir kadını gözünde büyüten erkeklerdir. Ve her kadın için en önemli şey erkeklerin fikridir.

 

-Kuzey Kıbrıs’ta moda sektörünü nasıl değerlendiriyor sunuz? Ülkemizde bu konuda siz neler yapıyorsunuz?
Ülkemizde ne yazık ki moda kültürü henüz oturmuş değildir. Adam akıllı bir moda haftamız bile yok. İnsanlarımız haute couture'den korkuyor. 2000li yıllarda özel dikişin ölümünden çok etkilenildi. Hazır giyim patladı. Premier terzilerimiz emekli oldu, iş yok diye de kapılarına kilit vurdu.

Bunu üzülerek söylüyorum ki atölyelerimizde kullandığımız iplikten, kumaşına, makinesinden terzisine kadar yabancı. Ülkemizde son 4 yıldır her önüne gelen kendisini moda tasarımcısı ilan ediyor. X butik açan modacı oluyor. Eğitim ve tecrübe olmadan hiçbirşey olunmaz. Moda tasarımcısı arkadaşlarımızla moda tasarımcılar derneği kurmayı düşünüyoruz.

 

Burada bir atölyeniz var onu ne zaman açtınız?
Şu anda Kıbrıs'ta yaşamayı düşünmediğim için mağazam yok fakat her bölgede satış noktalarımız var. Önümüzdeki ay içerisinde Nişantaşı ve Galatasaray da Ali K. Yahi markasını da bulabileceksiniz. Atölyemiz Girne'de bulunmaktadır.

 

Yurt dışı planlarınız var mı?
Tabii ki de var. 2013 hedeflerimin içinde Azerbaycan ve Türkiye olarak düşünüyorum. Araştırmalarımız başladı. Menejerlik ve halkla ilişkiler şirketleriyle görüşme içerisindeyiz.

 

Birçok ünlü isimle çalıştınız bunlardan biraz bizlere söz edebilir misiniz?
Evet gerek Türkiye gerekse ülkemizde bir çok ünlüye tasarım yaptım. Şu an Türkiye'de Cem Kılıç ve Tolga Karel'e tasarım hazırlıyorum. Çoğu kişi markamın sadece bayanlara yönelik olduğunu düşünüyor. Bu iki isim bu düşünceleri kırmaya yarayacaktır.

 

Tasarımlarınızı yaparken nelerden etkileniyorsunuz? Takip ettiğiniz modacılar var mı?
Kişiye özel tasarım hazırladığım zaman o kişinin psikolojisinden, hayat akışına, duruşundan, bakışından vücüt şekline kadar ele alınıp tasarıma başlıyorum. Müşterilerine eğlenceli, karşılıklı paylaşım şeklinde eğlenceli bir çalışma süreci sunuyorum. En favori moda tasarımcılar, Elif Cığızoğlu, Elie Saab, Dior. Bu isimlerle de çizgilerimizi yakın buluyorum.

 

Bu aralar üzerinde yoğunlaştığınız bir projeniz var mı?
Yeni bir koleksiyon hazırlıyorum . Haute Couture değil Pret a porter. Özel tasarım ve hazır giyim karışımı diye açabiliriz.

Bunun yanında yenilikleri giydirmek ve yeni ülkelere markamı tanıştırmak. Geçen hafta Güney Kıbrıs'tan tasarımlarımı satmaları için bir teklif aldım. Bununla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor.

 

Gelecek planlarınız neler?
Öncelikle sağlıklı olmak. Onun aynında meslek hayatımda üst yerlere alnımın akıyla çıkmak. Tabii ki çok çalışmak, çalışmak, çalışmak...

(Çizimler Ali K. Yahi’ye aittir ve telif hakları saklıdır. İzinsiz dağıtılması, çoğaltılması, kopyalaması ve yapılması yasaktır.)