Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkan Cemal Özyiğit, Gazimağusa milletvekili Hüseyin Angolemli ve Dışilişkilerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Deniz Birinci’den oluşan TDP heyetinin, İngiltere’de temas ve ziyaretleri sürüyor.

 

TDP basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, TDP heyeti programı çerçevesinde ilk gün İngiltere Parlamentosu’ndaki milletvekillerinden oluşan çeşitli gruplarla görüşmelerde bulunduktan sonra dün de Parlamento’da düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katıldı.

 

Heyeti bugün de TDP Londra Dayanışma Derneği’nin Kıbrıs Türk Toplum Merkezi’nde düzenleyeceği ve Kıbrıs’taki son gelişmelerin değerlendirileceği açık oturuma konuşmacı olarak katılacak

 

Yarın ise çeşitli basın-yayın kuruluşlarına konuk olacak olan TDP heyeti, aynı gece organize edilen yemekli toplantıda İngiltere'deki Kıbrıslı Türklerle biraraya gelecek.

 

Heyet, cumartesi Kıbrıs’a dönecek.

 

“HİDROKARBON GAZI ÇÖZÜM YÖNÜNDE KATALİZÖR ROL OYNAMALIYDI”

 

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit İngiltere Parlamentosu’nda düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusunun tarihsel gelişimi, önemli dönüm noktaları ve gelinen son aşamaya ilişkin bilgi vererek, değerlendirmelerde bulundu.

 

Yarım asrı aşkındır devam eden Kıbrıs sorununa yıllar içinde çeşitli fırsatlar yakalanmasına rağmen çözüm bulunamadığını belirten Özyiğit, son olarak 11 Şubat 2014 tarihinde yapılan ortak açıklamayla başlayan müzakere sürecinin de sekteye uğradığını kaydetti.

 

Özyiğit, ortak açıklamayla, daha önce mutabık kalınan; iki bölgeli, iki toplumlu, siyasal eşitliğe dayanan bir federasyon algısının yanı sıra; tek egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek vatandaşlık konularında mutabakata varıldığını, bunun da açık bir şekilde metinde yer aldığını anımsattı.

 

Müzakereler sürerken petrol ve doğal gaz bağlamında yaşanan gelişmelerin müzakere masasının ortadan kalkmasına neden olduğunu belirten Özyiğit, hidrokarbon gazının müzakere sürecine ivme katması ve çözüm yönünde katalizör bir rol oynaması gerekirken, tam tersine gerginliğe neden olduğunu kaydetti.

 

“EŞ ZAMANLI ADIMLAR”

 

Özyiğit, TDP’nin başından beri var olan gerginliğin ortadan kaldırılması için “eşzamanlı adımlara” ihtiyaç olduğunu savunduğunu ve süreç içerisinde ortaya çıkan fırsatların da olumlu değerlendirilmediğini ifade etti.

 

Rum liderliğinin ‘Navtex’lerini 19 Mart’a kadar uzattığı ve aramalara devam edeceğini açıkladığını, Türkiye’nin de yeni bir ‘Navtex’ yayınlayarak, Barbaros Hayrettin Paşa gemisiyle adanın Güney’inde yeniden hidrokarbon araştırmalarına başlayacağını duyurduğunu kaydetti.

 

Tehdit ve tahrik edici unsurların yarar değil zarar verici olduğunun görüldüğünü belirten Özyiğit, “Gerginlik ve güç gösterisinin yerine, işbirliği ve uzlaşı anlayışının hakim olmasını temenni ederiz” dedi.

 

“MARAŞ KONUSU”

 

Maraş’ın ‘bütünlüklü çözümün parçasıdır” söylemi arkasında hayalet kent halinde kalmasına karşı olduklarını belirten Özyiğit, TDP olarak Maraş’ın BM kontrolünde yasal sahiplerine iadesi, bunun karşılığında Mağusa Limanı’nın serbest ticarete, Ercan’ın da direkt uçuşlara açılmasını talep ettiklerini aktardı.

 

Özyiğit, 1979 ikinci doruk antlaşmasında da, bütünlüklü çözüme varılıncaya kadar, alınacak güven yaratıcı önlemler içerisinde Maraş’ın açılmasına öncelik verileceği yönünde açık bir madde olduğunu anımsatarak, bunun bütünlüklü çözümle de çelişmeyeceğine vurgu yaptı.

 

“İKİ TEKNİK MASA”

 

TDP olarak ‘Bütünlüklü Çözümü’ hedefleyen müzakerelerin derhal başlaması yönündeki görüşlerini yineleyen Özyiğit, müzakere masasına paralel olarak iki teknik masa kurularak, Maraş ile hidrokarbon gazı konularının ayrı ayrı ele alınmasını öngördüklerini kaydetti.

 

“KIBRISLI TÜRKLERİN DE HAKKI VAR”

 

Rum liderliğinin hidrokarbon gazı konusunu Kıbrıslı Türklerle konuşmaya yanaşmadığını, Kıbrıslı Türklere düşen payı bankada biriktirebileceklerini ve Kıbrıslı Türklerin bu payı çözümden sonra alabileceklerini savunduklarını anımsatan Özyiğit, “Kıbrıslı Türklere bu pay bir lütuf gibi sunulmaktadır, halbuki Kıbrıslı Türklerin 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’ndan doğan toplumsal hakları vardır” diye konuştu.

 

Özyiğit, Maraş’ın konuşulacağı teknik masanın yanı sıra, kurulacak ikinci teknik masada da hidrokarbon gazı konusunun ele alınarak, müzakere sürecini sekteye uğratan bu sorunun görüşme masasında çözümünün sağlanması gerektiğini ifade etti.

 

“İNGİLTERE’NİN ROLÜ”

 

AB üyesi olarak İngiltere’nin Kıbrıs’la ilgili çok önemli sorumlulukları olduğunu da belirten Özyiğit, İngiliz Hükümeti’nin sorumluluğu gereği, tıkanan müzakere sürecinin önünün açılması ve bir an önce kalıcı bir anlaşmaya varılması için katkıda bulunması gerektiğini kaydetti.

 

.