Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılması için devam eden müzakerelerde liderlerin 11 Şubat’ta açıkladığı ortak metinde de öngörüldüğü gibi Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri çerçevesinde, iki toplumlu, iki bölgeli federal bir çözümü desteklediklerini; lobicilik çalışmalarında da bu zeminin desteklenmesini istediklerini söyledi.

 

Siber, bu süreçte Kıbrıs Türk halkının varlığının da görülerek sesinin dinlenmesini istediklerini; uluslararası toplumun Kıbrıslı Türklerin demokratik yollarla seçilmiş temsilcilerinin sesine kulak vermesi gerektiğini; Cumhuriyet Meclisi’nin iradesinin de bu yönde olduğunu ifade etti.

 

Siber, yeni çözüm sürecinde parametrelere bakılarak 2004’e göre mukayese yapılırsa, çözüm yönünde daha müspet bir durum bulunduğunu belirtti.

 

Meclis Başkanı Sibel Siber, İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin KKTC’de seçme ve seçilme hakkı talebinin tartışılması gereken bir konu olduğunu, kişisel olarak aklında bazı formüller bulunduğunu ancak konunun tüm siyasi partilerce, etraflıca tartışılmasıyla bir çözüm üretilebileceğini açıkladı.

 

LONDRA’DA BASIN TOPLANTISI

 

Siber, Londra ziyaretini tamamlamasının ardından KKTC’nin Londra Temsilciliği’nde düzenlediği basın toplantısıyla temaslarını değerlendirdi; soruları yanıtladı. Basın toplantısında milletvekilleri de hazır bulundu.

 

Meclis Başkanı Siber, basın toplantısında yaptığı değerlendirmede, Meclis’te oluşturdukları dış ilişkiler komitesinin lobicilikte etkili olmasını istediklerini, çünkü Meclis’in toplumun iradesini yansıttığını söyledi. Kıbrıs Türk toplumunun 1960 Anayasası’na göre tanındığını, bu anayasada Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarının varlığının belirtildiğini kaydeden Siber, her toplumun kendi vekillerini kendinin seçtiğini; adada iki toplumun varlığının bir diğer vurgulandığı yerin ise 2004’te Annan Planı referandumu olduğunu söyledi.

 

Çözüm sürecinde iki toplum lideri görüşürken toplumların bu sürece olumlu katkısı olacağını ama tek taraflı olarak sadece Rum toplumunun seçilmişlerini dinleyerek bunun olamayacağını kaydeden Siber, çözümün masada yapılacağını ama barışı toplumların yapağını, bunun için de iki toplumun birbirini anlaması, yüzleşmesi ve beyinlerinde sorunları çözmesi gerektiğini vurguladı.

 

Siber, Kıbrıs Türk toplumu olarak seçilmişlerin sesinin uluslararası platformlarda dinlenmesini istediklerini yineleyerek “Bunun hakkımız olduğunu biliyoruz” dedi.

 

2004’teki referandumda çözüme ‘evet’ diyen Kıbrıs Türk toplumuna AKPA’nın gözlemci üye olarak 2 sandalye hakkı verdiğini anımsatan Siber, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamentolar Birliği’nin (İSİPAB) da Kıbrıs Türk toplumuna gözlemci üye ve konuşma hakkı verdiğini ve bir süre önce Tahran’daki toplantıya katılarak konuşma yaptığını belirtti.

 

Meclis Başkanı Siber, Cenevre’de de PAB Başkanı ve Genel Sekreteri’yle görüştüğünü ve bunun da meclis başkanı düzeyinde bir ilk olduğunu belirterek, bu toplantılarda Kıbrıs Türk halkının haklı taleplerini ilettiklerini;  PAB’ta Kıbrıs Türk halkının hiçbir statüsü bulunmadığını, gözlemci üyelik talep ederek birçok yararlı temas yaptıklarını anlattı.

 

Meclis Başkanı Sibel Siber, Londra’ya gelirken Commonwealth  Parlamentolar Birliği Genel Sekreteri’nden de randevu talep ettiklerini ve olumlu karşılandıklarını, ilk kez Meclis Başkanı ve milletvekilleri sıfatıyla bu görüşme yaptıklarını vurguladı.

 

Toplumun demokratik yollarla seçilmişlerinin sesine ambargo uygulamanın insani olmadığını yineleyen Siber, “barış süreci iki toplum arasında oluyorsa, BM parametrelerinde de çözüm iki toplumludur deniyorsa adada Kıbrıs Türk toplumunun da çözümün tarafı olduğunu” vurguladı; “Biz bunu talep ediyoruz, bunun için yol açtık” diye konuştu.

 

Londra ziyaretinde Lordlar Kamarası’nda iki konuşma yaptığını hatırlatarak, organizasyonları yapan  barones Meral Ece ile Lord Sheikh’e teşekkür eden Sibel Siber, konuşmasında barışı arzulayan toplumun cezalandırılmasının doğru olmadığını vurguladığını söyledi.

 

Meclis Başkanı Siber, konuşmasının iyi etki bıraktığına inandığını belirterek “Çünkü haklıyız. Haklı olmamız bize hakkımızı verecekleri anlamına gelmiyor. Yıllarca lobicilikte geri kaldık. Hakkımızı vermiyorlar deyip küstük geriye çekildik ama bugün lobiciliğin ne kadar önemli olduğunu ülkenin dış politikalarında ne kadar etkili olduğunu görüyor biliyoruz, o yüzden daha çok anlatmalı, daha çok bir araya gelmeliyiz, sürekli yazışmalıyız. Bu ülkemiz toplumumuz adına ihtiyacımız olan şeyler” dedi.

 

Siber, Rum tarafının tanınmış devlet statüsüyle sesini birçok alanda duyurduğuna işaret ederek Kıbrıslı Türklerin de sesinin duyulması gerektiğini belirtti.

 

Dün akşam Muhafazakar Grubun düzenlediği toplantıda kadının güçlendirilmesi konulu konuşma yaptığını kaydeden Sibel Siber, 2015’te Kıbrıs Türk kadının da tanınmış bir toplumda ve uluslararası toplumda yer almak istediğini vurguladı. Siber, donanımlı ve eğitimli bir kadın kitleleri bulunduğunu ancak kadınların da ambargolara maruz kaldığını anlattı.

 

İNGİLTERE’DEKİ KIBRISLI TÜRKLER… “GURUR DUYDUM”

 

Meclis Başkanı Sibel Siber, İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerle görüşmelerinin de çok önemli olduğunu, toplumla kucaklaşıp onları dinlediğini, okulları ziyaret ettiğini, sivil toplum örgütleriyle görüştüğünü hatırlattı.

 

“KIBRIS’LA DAHA GÜÇLÜ BAĞ LAZIM”

 

Londra’da insan kaynakları açısından çok zengin bir kitle yaşadığını görmekten gurur duyduğunu kaydeden Sibel Siber, Kıbrıs’a yansıyan imajın çok ötesinde, büyük donanımlı bir kitle bulunduğunu; bu kitlenin Kıbrıs’la daha güçlü bağlar oluşturması gerektiğini ve bu konuları ele aldıklarını söyledi.

 

“KOORDİNELİ ADIMLAR ATILIRSA GÜZEL GÜNLERE ULAŞACAĞIMIZ KESİN”

 

Siber, bazı kırgınlıklar ve hayal kırıklıkları yaşayanlar olduğunu gördüğünü ancak bunun sadece İngiltere’deki Kıbrıslı Türklere dair olmadığını belirterek, özetle şöyle dedi:

 

“Bu siyasetin acımasız yüzüdür. Zaman zaman hepimiz siyasetten tokatlar yedik. Siyaset daha iyiyi bulmak için toplumun istekleri çerçevesinde şekillenen bir şeydir. Ülkeyle güçlü bağlar zayıflarsa tehlike oluşur. Kırgınlıklar giderilmeli, sözlerin ne kadarı yerine getirilebilir tartışılır ama küsüp bir daha Kıbrıs’a gitmem demek hepimize zarar verir. Biz bir toplumuz, bir bacağımız burada, bir bacağımız Kıbrıs’ta. Koordineli adım atılırsa çok güzel günlere ulaşılacağımız kesindir.

İngiltere’deki toplumun bu kültürle uyumlu yaşamasını istiyoruz ama asimile olmasını istemiyoruz. Ana dili unutmaması gerekir. Bu konuda Türk okullarına çok büyük görevler düşer. Türk okulları çok iyi çalışıyor, daha da güçlendirilmelidirler. Kıbrıs’a dönünce bu konularda neler yapılabileceğini görüşeceğiz. Örneğin öğretmenlerin 1 yıl görevlendirilmesinin sıkıntı yarattığı anlatıldı. Tümüne çözüm bulmaya çalışacağız.”

 

Meclis Başkanı Siber, İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin Meclis’le ve Kıbrıs’la daha sıkı iletişimde olmasını istedi ve internet yoluyla, Meclis’in interaktif web sitesi aracılığıyla bunun yapılabileceğini belirtti.

 

Yasa tasarısı ve önerileri hakkında da İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerden görüş ve düşüncelerini beklediklerini kaydeden Meclis Başkanı Siber, “İngiltere’de hayranlıkla dinlediğim insanlarımızla tanıştım. Onların değerli görüşlerine açığız. Bu da bizim için büyük katkı olacak, bağlarımızı güçlendirecek. Manevi bağlarımızı güçlendirmeli, birbirimize destek olmalı, sevmeliyiz. Orda ülkemiz var, bu ülke de sizlere ait ama Kıbrıs’ta akrabaları, güzellikleri, bağları olan bir ülke var. Kırgınlıklar ülkeye değil, kim kırmışsa ona yönelsin. Birbirimizle daha sık temas ederek daha güzel günlere ulaşacağımıza inanıyoruz” dedi.

 

SORULAR

 

Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Siber, Kıbrıs müzakereleriyle ilgili soruya karşılık, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin çok yüksek ve bütün umut ile beklentilerinin adada bir çözüme varılması olduğunu söyledi.

 

Uluslararası aktörlerin de daha etkin olarak süreçte yer aldığını kaydeden Siber, adadaki doğal gaz ve petrol rezervlerinin çözüm için motivasyon yarattığını; 2004’tekinden daha büyük motivasyon görüldüğünü; doğal kaynakların ihraç yolunun da Türkiye’den geçmesinin öngörüldüğünü; bunun da çözüm yönünden itici güç oluşturduğunu belirtti.

 

Siber, 2004’te Rumlar çözümü reddederken gerekçelerinden birinin de fakir Kıbrıs türk toplumuyla kaynaklarını paylaşmak istememeleri olduğunu hatırlatarak, şimdi Rumların da ekonomisinin kötüleştiğini, bu nedenle çözümün iki topluma da kazan-kazan prensibiyle büyük faydalar getireceğini kaydetti; örnekler verdi.

 

“DAHA MÜSPET DURUM VAR”

 

Güney Kıbrıs’ta ilk kez kilisenin çözüme destek belirttiğini kaydeden Siber, Yunanistan’ın da süreci desteklediğine dair açıklama yaptığını; tüm bu parametrelere bakılarak mukayese yapılırsa, 2004’e göre çözüm yönünde daha müspet bir durum bulunduğunu söyledi.

 

Kıbrıs’ta nasıl bir çözüm istendiği konusunda siyasi partiler arasında ortak karar olup olmadığı ve Londra’daki diasporadan bu konuda ne istendiği yönündeki soru üzerine Meclis Başkanı Siber, iki liderin ortak bir metin imzaladığını hatırlattı ve bu metnin de BM parametrelerinde iki toplumlu, iki bölgeli federal bir çözümü öngördüğünü; iki tarafın da bu metne destek belirttiğini anlattı.

 

Şu andaki müzakere zemininin de bu olduğunu belirten Sibel Siber, lobicilik çalışmalarında da bu zeminin ve çözüm modelinin desteklenmesini istedi; “Biz bu parametreleri destekliyoruz ama diyoruz ki bu süreçte Kıbrıs Türk toplumunun da varlığını görmeleri gerekir. Uluslararası platformlara, ‘seçilmiş temsilcilerimizin sesini de dinleyin’ diyoruz, Meclis’in de bu yönde iradesi var” diye ekledi.

 

SEÇME-SEÇİLME HAKKI

 

Siber, İngiltere’de yaşayan vatandaşların seçme-seçilme hakkı talebiyle ilgili soruya karşılık ise “Bu bana en çok dile getirilen istek oldu. Bu tartışılması gereken bir mesele. Benim kişisel olarak aklımda bir takım formüller var. Ama bunu açıklamak istemiyorum. Konuyu etraflıca, tüm siyasi partiler tartışarak bir çözüm üretebiliriz diye düşünüyorum” dedi.

 

Siber ve heyeti öğleden sonra KKTC’ye dönmek üzere Londra’dan ayrılacak.

 

Meclis Başkanı Sibel Siber, 28 Mart’ta; CTP-BG Milletvekili Birikim Özgür, DP-UG Milletvekili Ergün Serdaroğlu, UBP Milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra ve TDP Milletvekili Zeki Çeler ise 31 Mart’ta Londra’ya gelmişti.