Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, İngiltere Parlamentosu Lordlar Kamarası’nda konuşma yaparak, Kıbrıs’ta çözümü desteklediklerini, bu süreçte Kıbrıslı Türklerin sesinin de uluslararası arenada duyulmasını istediklerini söyledi.

 

“Kıbrıs Türk toplumu olarak varlığımızın, demokratik yollarla seçilen temsilcilerimiz tarafından temsil edilmesini istiyoruz”  diyen Siber, ekonomik, sosyal, kültürel, sportif ve birçok alanda Kıbrıslı Türklerin ambargolar altında yaşamasının haksızlık olduğunu vurguladı.

 

Meclis Başkanı Siber, bu akşam İngiltere Parlamentosu’ndaki Lordlar Kamarası’nda Kıbrıs’la ilgili bir konuşma yaptı. KKTC Dostluk Grubu Başkanı Lort Sharkey himayelerindeki etkinlikte Siber’in konuşmasını aralarında Kıbrıslı Türk barones Meral Ece’nin de bulunduğu parlamenterler, lortlar, İngiliz Dışişleri’nden üst düzey yetkililer, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz, Siber’e eşlik eden KKTC milletvekilleri ve akademisyenler izledi.

 

Siber’e soru soran katılımcılar, yorumlarda da bulundu.

 

Siber’in konuşmasından önce İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu Başkanı Lort Sharkey sunuş konuşması yaptı.

 

İLK KEZ…

 

Siber’in konuşmasıyla, İngiltere Lordlar Kamarası’nda ilk kez bir Kıbrıslı Türk Meclis Başkanı konuşma yapmış oldu. Meclis Başkanı Siber’in konuşmacı olarak katıldığı organizasyonda, Lort Sharkey yanında Kıbrıslı Türk Baroness Meral Ece’nin de büyük katkıları oldu. Siber’in konuşma yapacağı, lortlara davetiyeyle duyuruldu.

 

Davetiyede Sibel Siber’in KKTC Meclisi Başkanı olduğu vurgulandı ve Siber’in Kıbrıs’ta şu andaki durum ve adanın yeniden birleşmesi beklentileriyle ilgili konuşacağı belirtildi.

 

Lort Sharkey imzalı davetiyede, Siber’in KKTC’nin ilk kadın başbakanı sıfatını da taşıdığı ifade edilerek, özgeçmişiyle ilgili bilgi verildi ve Şubat 2014’te Avrupa’daki en etkili 8 kadın arasında yer aldığı kaydedildi.

 

Siber, tarihi parlamento binasındaki bir salonda İngilizce yaptığı konuşmasının ardından dinleyicilerden gelen soruları da yanıtladı.

 

SİBER: “51 YIL… SESİMİZİN DUYULMASINI İSTİYORUZ”

 

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Lordlar Kamarası’ndaki konuşmasında, Kıbrıs sorununun 51. yılına girdiğini ve dünyadaki en uzun süren sorunlardan biri olduğunu belirterek, çözüm için geçmişte yapılan girişimlerin hep başarısızlıkla sonuçlandığını söyledi.

 

Adada yeniden başlayan müzakere sürecinde, bu kez hem Kıbrıs Türk, hem de Kıbrıs Rum tarafında büyük kararlılık ve istek bulunduğunu ifade eden Siber, “Bu konuşmayı yapmamın nedeni, bizim Türk tarafı olarak çözümlenmeyen Kıbrıs sorununun bir parçası olmamızdır. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak BM parametrelerini ve iki liderin ortak deklarasyonunu destekliyoruz. Çözümü destekliyoruz. Fakat bu süreçte Kıbrıs Türklerinin sesinin uluslararası arenada duyulmasını talep ediyoruz” dedi.

 

“KIBRISLI TÜRKLERİN SESİNİN DUYULMASI SAĞLIKLI BİR ÇÖZÜM SÜRECİ DEMEK“

 

Siber, Kıbrıslı Türklerin sesinin duyulmamasının sağlıklı bir çözüm süreci anlamına geleceğini ifade ederek, Kıbrıslı Türklerin demokratik seçimlerle seçtiği milletvekillerinin 2004’ten beri AKPA’da, 2006’dan beri de İSİPAB’da gözlemci üye olarak yer aldığını anlattı.

 

Kıbrıs’ta iki toplum bulunduğunun 1960 Anayasası’nda da açıkça yer aldığını vurgulayan Siber, Kıbrıslı Türk ve Rum toplumların kendi seçimlerini ayrı ayrı yaptığını; geçmişte de böyle olduğunu ve bundan sonra da böyle olacağını kaydederek, “Bu uluslararası alanda kabul edilmiştir. En bariz örneği de 2004 referandumunda her iki toplumun ayrı ayrı oylamasıydı” diye konuştu.

 

“KENDİ SEÇİLMİŞLERİMİZİN AĞZINDAN DİNLENMELİ”

 

Meclis Başkanı Siber, bütün bunların ışığında bu süreçte Kıbrıs Türk toplumunun düşüncelerinin, kendi seçilmişlerinin ağzından dinlenmesini arzu ettiklerini vurguladı.

 

Bunu, Kıbrıslı Rumların da anlayışla karşılayıp saygı duyacaklarına inandığını söyleyen Sibel Siber, “Özellikle bu süreçte Kıbrıslı Rumlar bunu bir güven artırıcı girişim olarak değerlendirebilir. Biz Kıbrıs’ta BM parametrelerinde bir çözümü desteklemekteyiz. Sadece Kıbrıs Türk toplumu olarak varlığımızın ve sesimizin, demokratik yollarla seçilen temsilcilerimiz tarafından temsil edilmesini istiyoruz” dedi.

 

AMBARGOLAR ALTINDA…

 

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, İngiltere Lordlar Kamarası’ndaki konuşmasında, KKTC hakkında bilgiler de aktardı. Parlamenter sistemin geçerli olduğu, özgür, demokratik bir ülke olduklarını, sivil toplum örgütlerinin bulunduğunu, basının sansürsüz yayın yaptığını, turizm ve eğitimdeki gelişmelerle bir eğitim adası olma yolunda ilerlediklerini anlatan Siber, ancak tüm bunların büyük zorluklar altında yapılabildiğini, çünkü Kıbrıslı Türklerin ekonomik, sosyal, ulaşım, kültürel, sportif ve daha birçok alanda insan haklarına aykırı olarak ambargolar altında yaşadığını ve bunun haksız olduğunu vurguladı.

 

“BM DEKLARASYONUNA KIBRISLI TÜRKLER İÇİN DE UYULMALI”

 

Siber, Annan Planı’na “evet” diyen Kıbrıs Türk halkına AB’nin 2004’te verdiği sözleri hatırlattı; BM’nin 1986’da yayımladığı ve “herkesin her toplumun ekonomik, sosyal, kültürel alanda gelişmesinin bir insan hakkı olduğunu ve buna saygı duyulması gerektiğini” vurgulayan deklarasyonuna uluslararası toplumun Kıbrıs Türk toplumu için de uymasını istedi. Siber, Kıbrıs Türk toplumunun ambargoları ve izolasyonları hak etmediğini söyledi.

 

ÇÖZÜMÜ MOTİVE EDECEK PARAMETRELER

 

Meclis Başkanı Siber, adada şu anda çözümü motive edecek birçok parametre bulunduğunu, özellikle enerji ve doğalgazın ortak kullanımının her iki tarafa da büyük faydalar sağlayacağını belirterek, Türkiye’den Kıbrıs’a gelecek suyun barış suyu olarak her iki toplumun kullanımına verilmesi ve bir çözümle yaşanacak ekonomik gelişmenin her iki topluma sağlayacağı faydalardan söz etti.

 

“Bu sefer büyük resmi görmemiz gerekir” diyen Siber, çözüm sürecinde daha etkin çalışmak gerektiğini, uluslararası aktörlerin de katkısının şart olduğunu anlattı.

 

“BARIŞI HALKLAR YAPAR”

 

Meclis Başkanı Siber, Lordlar Kamarası’ndaki konuşmasında, “Çözüme bir şekilde ulaşılacaktır. Buna inanıyorum.  Fakat çok daha önemli olan barışa ulaşmaktır. Liderler çözüm yapar ama barışı halklar yapar. Halkların barışa ulaşması için de barış dilinin önemi var. Burada da medyaya büyük bir görev düşüyor” ifadelerini kullandı.

 

KADIN POLİTİKACILAR

 

Bir kadın politikacı olarak kadınların politikada yer almasının ve özellikle müzakere sürecinde etkili olmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Sibel Siber, “Sonuç olarak bizim en büyük arzumuz, İngiltere ve Avrupa Birliği’nin Kıbrıslı Türklerin seçilmiş temsilcileriyle daha yakın temas kurmaları ve Kıbrıs’la ilgili temaslarında sadece Kıbrıslı Rumlarla değil Kıbrıslı Türklerle de teması artırmaları lazım. Çünkü barışa ulaşacak iki toplumdur. Rumların da buna saygı duyacağına inanmaktayız” dedi.

 

SORULARI DA YANITLADI... “SESİMİZE AMBARGO UYGULANMAMALI”

 

Siber, katılımcılardan gelen soruları yanıtlarken, adada her iki tarafta da çözüm konusunda büyük bir ümit bulunduğunu, Rumların 2004’te “hayır” demesinin bir nedeninin de Kıbrıslı Türklerin ekonomik durumu olduğunu söyledi. 2004’te ambargoların kaldırılacağı, hafifletileceği sözlerinin tutulmadığını da hatırlatan Siber, Kıbrıs Türk halkının seçilmiş temsilcilerinin müzakereleri ve barışı desteklediğini, onların sesini duyurmasına imkan verilmesi gerektiğini belirtti ve “Sesimize ambargo uygulanmamalı” dedi.

 

Meclis Başkanı Sibel Siber, çözümün iki tarafı da ilgilendirdiğini vurgulayarak, sadece Rum tarafının dinlenmesinin yanlış olduğunu, İngiltere ziyaretini de seslerini duyurmak için yaptıklarını kaydetti. Siber, “2004’te ‘evet’ diyen bizdik ama hala sesimize dahi ambargo var. Seçilmişlerimize saygı gösterilmesini istiyoruz” diye konuştu.

 

Bir başka soruyu yanıtlarken Siber, Türkiye’den gelecek su için zaten “barış suyu” dediklerini kaydederek, suyun Kıbrıslı Türkler ve Rumlar tarafından kullanılabileceğinin de söylendiğini; petrol ve suyun adada çözüme yardımcı olabilecek hususlar olduğunu kaydetti.

 

Meclis Başkanı Siber, doğalgaz ve petrol konusunun müzakerelerin parçası olduğunu belirterek, boru hattının Türkiye üzerinden geçmesi yönünde uzmanların görüşü bulunduğuna değindi.

 

“BİZİ ANLAMAK İÇİN ZİYARET EDİN”

 

Rum tarafında, Kıbrıslı Türklerle temas edenlerin KKTC’yi tanıyacağı korkusunun her zaman var olduğunu ifade eden Siber, Rumların, Kıbrıslı Türklerin dış temaslarından da panik olduklarını anlattı.  Yabancı ülkelerin temsilcilerinin Kıbrıs’ı anlamaları için kendilerini de ziyaret etmesini istediklerini kaydeden Siber, bunun tanınma anlamına gelmeyeceğini belirtti.

 

Siber, İngiltere’den de garantör bir ülke olarak varlıklarını kabul etmesini istediklerini kaydederek, çözümü ve müzakereleri desteklediklerini ancak ambargolar altında yaşamalarının insani olmadığını vurguladı.

 

Meclis Başkanı Sibel Siber, AB’nin, Rumlar üyeleri olduğu için Kıbrıslı Türklerle ilgili girişim yapmadığını, AB’nin Direkt Ticaret Tüzüğü’nü mazeretler öne sürerek hayata geçirmediğini anlattı.

 

Siber,  Kıbrıs sorununun çözümlenmemesi halinde B plan olup olmayacağının görüleceğini kaydetti.

 

Müzakerelerle ilgili de bilgi veren Sibel Siber, liderlerin her ay bir kez görüştüğünü, müzakerelerin müzakereciler tarafından sürdürüldüğünü; Cumhurbaşkanı’nın bugün Meclis’e bilgi verdiğini; çözümün zor bir süreç olacağını, mülkiyet konusunun çözümünün zaman alacağını söyledi.

 

KİLİSE VE EĞİTİM SİSTEMİNDE BARIŞ DİLİ

 

Meclis Başkanı Siber, İngiltere Lordlar Kamarası’ndaki konuşmasından sonra soruları yanıtlarken, barışı halkların yapacağını vurgulayarak, Güney Kıbrıs’ta Kilise’nin ve eğitim sisteminin barış dili kullanması gerektiğini ifade etti. Siber, Türk tarafının da barışçıl yaklaşım gösterdiğini, Rumların da bu yöne teşvik edilmesini istediklerini kaydetti.

 

MERAL ECE

 

Barones Meral Ece de toplantının sonunda yaptığı konuşmada, diyaloğun önemini vurgulayarak iletişimin sürmesi; diasporayla yakın işbirliği içinde olunması gerektiğini kaydetti.

 

Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargoların hafifletilmesini isteyen Ece, Maraş’a karşılık ne talep edilmesi gerektiğini sordu; “Siz ne istiyorsunuz? Bunu duymak istiyoruz. Milletvekilleri de ses vermeli. Hep Rumların ne istediğini duyuyoruz. Rumların sesi çok net ve yüksek duyuluyor” dedi.

 

Toplantının ardından hatıra fotoğrafı da çekildi.