İngiltere'de İşçi Partisi'nin yeni genel başkanı, kampanyasında sürpriz bir destek gören Jeremy Corbyn oldu.

Corbyn, "partinin sosyalist köklerine geri dönmesini" savunuyor.

BBC Türkçe Servisi'nin haberine göre, Corbyn 422 bin 664 oyun 251 bin 417'sini aldı.Bu oyların yüzde 59.5'ine tekabül ediyor. Konferans salonunda sonuçların açıklanması ardından Jeremy Corbyn bir konuşma yaptı.

Corbyn konuşmasında diğer tüm adaylara teşekkür etti.

Corbyn, İşçi Partisi lideri olarak yapacağı ilk işin mültecilerle bir gösteriye katılmak olduğunu belirtti.

Partiyi sosyalist kökenlerine döndürme sözü

Corbyn'e İngiltere'nin en büyük sendikası UNITE, kamu çalışanlarının sendikası UNISON ve iletişim işçilerinin sendikası CWU'nun da destek açıklamasında bulunması desteğin tabandaki ciddiyetini göstermişti.

Partiyi sosyalist kökenlerine döndürme sözü veren Corbyn'in salon toplantıları dolup taşmaya başlamıştı. Yine beklenmedik bir şekilde kampanya için çalışan yeni genç kuşaklar ortaya çıkmıştı.

Kamuoyu anketleri onun bir anda favori aday haline geldiğini gösteriyordu.

Corbyn kimdir?

Corbyn, bazı sendikalarda çalışması ardından parlamenter siyaset alanına girmesi ve 1983'te Kuzey Londra'dan ilk kez milletvekili seçilmesinden bu yana İşçi Partisi içindeki en soldaki isimlerden oldu ve birbirinden çok farklı içerikteki kampanyalar içinde yer aldı.

1980'lerde Güney Afrika'daki apartheid rejimine karşı kampanyanın önde gelen isimlerinden biri oldu ve 1984'te bir eylem sırasında gözaltına alındı.

Uluslararası Af Örgütü'nün üyesi olan milletvekili, Şili'nin eski diktatörü Augusto Pinochet'nin yargılanması için yürütülen kampanya için uğraştı.

Filistin Dayanışma Kampanyası'nın üyesi olan Corbyn, Filistin konusunda birçok etkinlik içinde bulundu, parlamentoda Filistin konusunda en aktif vekillerden biri oldu.

TV kanalı Channel 4'daki bir röportajında Hamas ve Hizbullah'tan 'dostları' olarak bahsetmesi kamuoyunda tartışma yarattı. İran'a yaptırımların kalkmasını savunan Corbyn İsrail'in nükleer silahlarının feshi için bir politik sürecin başlatılmasını savundu.

Hayvan haklarına önem verdi, bu konuda meclisteki önergeleri destekledi, imza kampanyalarına destek sundu. LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) haklarını savunmada hep aktif olageldi. 1998'de Liberal Demokrat Parti'nin meclise sunduğu, homofobik ayrımcılığın sonlandırılmasına dair yasa değişikliği önerisine "evet" oyu veren tek İşçi Partisi milletvekiliydi.

2000'lerde öğrenci harçlarına karşı protestolarda öğrenci hareketinin yanında yer aldı. Kesinti politikalarına başından itibaren karşı çıktı ve mecliste eleştirilerini sürdürürken sokak eylemlerinde de hep tanıdık bir yüz oldu.

Blair'e eleştiriler ve Irak savaşına muhalefet

Corbyn, İşçi Partisi'nin 1997-2010 yılları arasındaki hükümeti döneminde partisinin politikalarına sık sık muhalefet etti. En çok muhalefet ettiği politika ise Irak savaşıyla ilgili olandı. Afganistan ve Irak'a askeri müdahalelere karşı çıktı ve savaş karşıtı kampanyalar içinde yer aldı, Stop the War Coalition'ın (Savaşı Durdur Koalisyonu) yönetiminde yer aldı.

15 Şubat 2013'te bir çok ülkede eş zamanlı gerçekleştirilen ve insanlık tarihinin en büyük protestosu olduğu iddia edilen gösterinin İngiltere ayağının organizasyonunda önemli rol oynadı.

Meclis'te 2006 Irak savaşıyla ilgili bir soruşturma başlatılması çağrısı yapan 12 milletvekilinden biri oldu.

Corbyn, Gazze halkına destek için düzenlenen bir etkinlikte omzunda kefiyesiyle. Arkadaki pankartta "Gazze'de kuşatmayı sonlandırın" yazıyor. Corbyn'in hemen yanındaki, sosyalist yazar Tarık Ali.

2010'da KCK davasını izledi

Jeremy Corbyn, 2010 yılında Türkiye'ye giden ve gözlemci olarak KCK davasını izleyen heyet içinde yer aldı. KCK operasyonlarının parlamento gündemine taşınması için soru önergesi veren milletvekilleri arasında da bulundu. Jeremy Corbyn, 22 Ekim 2010’da Morning Star gazetesindeki köşesinde dava ile ilgili gözlemlerini paylaşmıştı.

Corbyn, "PKK ve Öcalan olmadan barış sürecinde çözüme ulaşmak mümkün değil" görüşünü savunuyor. Irak'ta 1988'de Kürtlere yönelik gerçekleştirilen saldırıların, 2013'te İngiltere parlamentosunda 'soykırım' olarak tanınması kararının alınması için çalışma yürüten isimlerden de biriydi. Corbyn geçtiğimiz günlerde BBC'de yayınlanan bir röportajında Tony Blair'in savaş suçu işleme suçlamasıyla yargılanmasının olası olduğunu söylecekti.

Parlamentonun 'mütevazi' üyesi

Corbyn bugüne kadar savunduğu politikalar ve katıldığı kampanyalar kadar mütevazi görüntüsüyle de dikkat çekti. Giysilerini büyük markaların mağazalarından değil yerel esnaftan aldığını belirtiyor. 1980'lerde BBC'de yayınlanan bir röportajında üzerine giydiği kazadığı annesinin ördüğünü söylemişti.

Arabası yok, işine ve birçok etkinliğe bisikletle gidiyor.

2009 yılında patlak veren meclisteki milletvekili harcamalarıyla ilgili skandalda Corbyn'in 650 milletvekili arasında en az masrafta bulunan milletvekili olduğu ortaya çıkmıştı.

Savunduğu politikalar neler?

 

Peki Jeremy Corbyn'in hükümet programında neler var?

 

Corbyn'in savunduğu politikalardan bazıları şöyle:

 

* Kesinti politikaları sonlandırılacak.

 

* Ödenmeyen vergilere odaklanılacak ve en zenginlerin en fazla vergiyi vermeleri sağlanacak.

 

* "Sıfır saat" adlı geçici işçi sözleşmesi sistemi kaldırılacak.

 

* Özelleştirmeler durdurulacak.

 

* Demiryolu ve enerji sektörlerinde yeniden kamulaştırmaya gidilecek.

* Londra gibi kentlerde kiraların aşırı yüksekliğini önlemek için kira kontrolüne gidilecek.

 

* Trident nükleer silahlı denizaltılarının yenilenmesi projesi iptal edilecek.

 

* Bütçeden savunmaya ayrılan pay azaltılacak.

* Kraliyet ailesinin varlığı sürecek. Corbyn, cumhuriyeti savunduğu belirtiyor ancak New Statement'da yer alan röportajında Kraliyet ailesinin kaldırılmasına yönelik bir mücadelenin gündeminde olmadığını söyledi.

 

Corbyn'in savunduğu hükümet programının en önemli ayağı, kesinti politikalarının durdurulması.

 

* Dış politikada Corbyn'ın deyişiyle "radikal bir değişikliğe gidilecek".

 

* Orta Doğu'da barış için "herkesle görüşülecek".

 

*  İngiltere, IŞİD'e yönelik hava operasyonları dahil Orta Doğu'da herhangi bir askeri müdahalede bulunmayacak.

 

* NATO'dan çıkmaya çalışılacak.


Erdoğan'a Gezi Parkı mektubu metnini imzalamıştı

Corbyn, 2013 yazındaki Gezi Parkı eylemleri sırasında Financial Times'ta yayınlanan "Türkiye Başbakanına Açık Mektup" adlı metnin imzacıları arasındaydı.

İmzacıları arasında Susan Sarandon, David Lynch ve Sean Penn gibi ünlü sinemacıların da yer aldığı metinde Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nda başlayıp Türkiye geneline yayılan gösterilerin polis tarafından "şiddetlice bastırılması" kınanıyordu.

Metinde, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Gezi Parkı eylemlerine karşılık olarak düzenlediği "Milli İradeye Saygı" mitingleri, Almanya'da faşist Adolf Hitler döneminde düzenlenen mitinglere benzetiliyordu.