North Cyprus UK

Kuzey Kıbrıs’ta 1 Temmuz açılımının ardından tekrar koronavirüs pozitif vakaların ortaya çıkmasıyla sağlık çalışanları ‘hazırlıksız’ açılıma isyanı büyüyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nafiye Direktör, aylardır hükümete hazırlık yapmaları konusunda uyarılarda bulunulduğunu kaydederek, hükümetin eksiklikleri görmezden gelerek ülkeyi açtığını söyledi.

“Endişeliyiz, kaygılıyız, evet korkuyoruz” diyen Direktör’ün paylaşımı şöyle:

“ENDİŞELİYİZ, KAYGILIYIZ, EVET KORKUYORUZ!!

Bizler bu ülkede hem sağlık hizmeti veren, hem de sağlık hizmeti ihtiyacı olan yurttaşlarız. Bizler yıllardır sağlık alt yapımız yetersizdir, hastane kapasitemiz, yoğun bakım ihtiyacımız nüfusumuza yetmiyor dedik durduk.

Hiçbir şey değişmedi.

Yıllardır sevklere verilecek paralarla hastaneler yapardınız dedik, rakamları söyledik, ancak yine anlaşılmadık. Yine harekete geçiremedik. Ama bizler tuttuğumuz her nöbette hastalarımızın sıkıntılarını birebir öğrendik. Hastamızın anne ve babasının yüzündeki çaresizliği görüp hekim olarak yeterli bilgi ve becerimiz olmasına rağmen hastanelerimizin eksikliklerinden dolayı çözemeyeceklerimizi bilenlerdik.

Yıllarca yasamızda ambulans uçak yok cevabını duymaktan usandık. Çaresizlikten bıktık. Gelmiş geçmiş tüm sağlık bakanları bunu çok iyi bilir. Bizim yasamızda ambulans uçak yok.

Yani eğer sizin bu ülkede tedavi imkanınız yok ise, örneğin karaciğer nakli yapılması gerekiyorsa, doktorlarımız sizi yurt dışına sevk eder. Sevk edilen yerdeki tedavi masraflarını devlet öder.

Fakat bilinciniz kapalı, solunum cihazına bağlıysanız, sizi taşıyacak ambulans uçağa ihtiyacınız olacaktır. Ancak yasal mevzuat eksikliklerinden dolayı eğer KKTC vatandaşı iseniz, 10000 Euro kadar parayı aileniz bulamazsa sevkiniz hiçbir işe yaramaz. Peki bu kadar zor mudur KKTC vatandaşlarına ambulans uçak sağlayacak bir yasal düzenleme yapmak?

Gelelim Covid 19 pandemisine, geçmek bilmiyor! Dünya bununla başa çıkmanın yollarını arıyor. Mücadele için hazırlık yapıp, stratejiler belirliyor. Biz ne yaptık?

Dünyada pandemi görülmeye başlayınca biz doktorlar tüm yayınları birbirimizle paylaşmaya bilgi sahibi olup kendimizi hazırlamaya çalıştık.

Mart ayında ilk vaka bir Alman turistte görüldüğü günü biz unutmadık. Sizler unuttuysanız hatırlatalım. Enfeksiyon uzmanı arkadaşlarımız hemen organize olup, temaslı ekipleri kurup Salamis Hotel’de günlerini geçirip uykusuz kalarak, aç kalarak başarı sağladılar. O dönemde saatler içinde alınan tedbirler ile biz sağlık çalışanlarının özverileri, bilgileri ve bu bilgiler ışığında hükümetin de sağlık ekiplerine kulak vermesi ile 6 vaka ve bunların temaslıları olan toplam 108 vaka ile ilk dalga dediğinizi atlattık. Sonuç olarak halkımız 2.5 ay iş yerlerinin kepenk indirmesini göze alarak sağlık önceliktir diyerek bu sürecin atlatılmasını sağladı. Tabi ki bu dönem hem biz sağlık çalışanları için hem hükümet eden sizler için hem de ekonomik sıkıntı çeken halk için zordu. Açılmak gerekirdi elbette. Açılmaya karşı durmadık ama bu 4 ay boyunca hazırlık yapmanız için defalarca önerilerde bulunduk. 2. dalga gelmeden, yeterli kadrolar olan tam teşekküllü pandemi hastahanesi hazırlanarak (içinde yeterli yatak, YBÜ, ventilatör, ameliyathane, diyaliz, anjio, endoskopi.. vs olan) ve DSÖ’nün belirlediği standartlarda kontrolü şekilde açılmadıydık!!!

Neden mi?

1- İlk vaka burada bulunan bir turistti, tecrübesiz yakalanmıştık ve önceliğimiz yayılımı önlemekti. Ciddi vaka sayısını sağlık sistemimiz kaldırmazdı. Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Covid hastalarına hizmet vermek durumunda kalmıştı. İlk dalgada Covid-19 nedeniyle 4 hasta kaybederken, Covid olmayan hastaların belki bulaşırım korkusuyla belki de nereye başvuracaklarını bilemediklerinden, tıbbi yardım alarak kurtarılabilecek hasta grubundan onlarca hastanın kaybedildiğini gördük. Bu nedenle Nalbantoğlu dışında olmalı pandemi. Hemen yer gösterilmeli! Neden mi? Mart- Nisan ayında yaşadığımız tecrübe diyor ki. Nalbantoğlu pandemi olabilecek en son hastane. Hasta kaybetmeyelim. Peki 1. dalgada neden kapandık? O zaman hastanemiz yoktu da şimdi mi oldu? Hani nerde?

2- Evet pandemi hastanesi olmalı. Hatta pandemi olan hastahanede herşey olmalı. Ameliyathanesi, Endoskopisi, Diyalizi, Anjiosu, Tomografisi yeterli yoğun bakım sayısı, doktor, hemşire, sağlık personeli, polisi, güvenliği vs tam olmalı. Çünkü covid hastası da her an kalp krizi, mide kanaması geçirebilir, böbrekleri bozulup diyaliz ihtiyacı olabilir.

3- PCR testi yapılıp yurtdışından gelinecek ve burada da testi negatifse serbest dolaşacak. Şunu hatırlatıp sormak isterim ilk vaka olan Alman turistin eşi hemen pozitif miydi? HAYIR. PCR testine neden bu kadar güveniyorsunuz? Klinik değerlendirmeye gerek yok mu? PCR testi sonucunun yalancı negatif olması veya geç pozitif çıkma gibi olasılıkları hiç yok mu?

Sizin göreviniz değil miydi ekipler kurup, eğitimleri sağlamak?

Sağlığın bir bütün olduğunu göremiyor musunuz?

Evet korkuyoruz. Çünkü bizler Mart ayından beri Covid hastaları için ayrı bir tomografi cihazı kurulduğunu görmedik. Tam teşekküllü bir pandemi hastanesi göremedik. Yoğun bakım kapasitesini artırdığınızı göremedik. Bu 4 aylık sürede yine bizler Covid dışı yoğun bakım ihtiyacı olan hastalarımıza devlet hastanelerimizde yer bulamadığımız için sevk etmek zorunda kaldık.
Sadece ventilatör sayısını artırdınız. Ayaktan tanı merkezinin ikişerli odalarının alt yapısını hazırladınız. Her odaya yoğun bakım hemşiresini nasıl bulacaksınız bunu hesaplarınız mı? Eğitimlerini verdiniz mi? O kadar sayıda hemşireniz hazır mı?

Tabi bunu yaparken de Nalbantoğlu’nun yatak kapasitesini azaltarak yaptınız. Nöroloji hastalarının aldığı hizmetleri kesintiye uğrattınız.

İlk dalgada çok sıkı tedbirler alırken tüm bu eksiklikleri görmezden gelerek açılımı bu kadar kolay nasıl yaptınız?

1. DSÖ verilerine benzer A-B-C kategorisi diye ülkeleri sınıflandırdınız. Ama hangi mantıkla aynı uçağa koyup karıştırdığınızı anlamakta güçlük çekiyoruz. C kategorisi ile aynı uçakta gelen biri A kategorisi nasıl kalıyor bize açıklar mısınız? Nasıl bir önlemle uçağa bindiriliyor? Bunu bilmeye hakkımız var!

2. Pozitif vakalar giderek artıyor. Her gün 1-2 vaka artmasından dolayı biz endişeliyiz, siz neden değilsiniz? Şimdi karantinaya aldığınız vakaların 10 gün sonra temaslısı pozitif gelmeyecek garantisi var mı? Onları karantinada tutuyor musunuz yoksa aramızda tatil mi yapıyorlar?

3. Güneye geçişleri muhtemelen azaltmak için, vatandaşlarımıza yapılan PCR testlerinden ücret alıyorsunuz. Yurtdışından tatil için gelenlere neden bu testleri ücretsiz yapıyorsunuz? Yoksa sağlık alanında mükemmel alt yapısı olan çok zengin bir ülke olduğumuz için dünyaya kapılarımızı mı açtık? Yardım edilen ülke olarak bilirken kendimizi, yardım eden ülke olmamızı bize açıklar mısınız?

4- Yıllardır sevkleri azaltıp kamu maliyesinden gereksiz giderleri önlemek için sağlığa yatırım yapın ve eksiklikleri giderin diyoruz. Ancak sizler PCR laboratuvarı olanaklarınızı yeterli miktarda artırmak yerine bu pandemi döneminde bile yurt dışından gelenlerin testleri için özel hastanelerden hizmet almayı tercih ettiniz. Özel sektör çalışanlarına vermediğiniz işsizlik paraları ve sağlık çalışanlarına 6 aydır yapmadığınız ek mesai ödemeleriyle; yurt dışından ülkemize tatile gelen kişilerin ücretsiz PCR testlerinin finansmanını mı yapmayı planlıyorsunuz?

4 aylık süre zarfında tek fark; biz hekimlerin dünyada artan vaka sayısına paralel olarak artan yayınları iyi takip etmemiz ve Covid-19 ile ilgili eğitimimizin artmasıdır.

Tabi bir de halk ve sağlık çalışanları olarak Nalbantoğlu’nun kapatılmasıyla yaşanan kayıpları gördük. Covid dışı hastalıkların da Nalbantoğlu gibi büyük bir merkeze ihtiyacı olduğunu gördük.

Nalbantoğlu’nun en son pandemi hastanesi olabileceğini yaşayarak gördük. Umarız sizler de bunun ne kadar acı bir tecrübe olduğunu anlayabiliyorsunuzdur.

Evet korkuyorum çünkü bunları bizzat yaşıyorum ve biliyorum.

İlaca, sağlık personeline ve tam teşekküllü pandemi hastanesine hemen şimdi ihtiyacımız var!

Sağlık çalışanları olarak artık vaatler veya sözler değil; gözle görülür, elle tutulur icraatlar istiyoruz.

Gerekeni yapın, biz de sizi alkışlayalım!!!”