* "Pastırmayı 35 yıldır aynı kişiden alırım. Bizde yalancılık yok. Biz kalite sayesinde yükseldik. Ülkenin dört bir tarafından, Türkiye’den ve İngiltere’den gelen müşterilerim var. İngiltereliler taze sıkılmış portakal suyu yerine garga suyu tercih ediyor. Tercih edilmek bize gurur veriyor”

 

Ülkenin en eski tostçularından Bülent Tamavcı, Mağusa’da, 40 yıldır, kalite ve lezzetten ödün vermeden hizmet veriyor “Mesleğime aşığım” diyen Tamavcı, 1978’den bu güne, tost severlerin adeta vazgeçilmezi haline geldi. . İşindeki titizliği ve yaptığı pastırmalı tostuyla tüm ülkede ün yapan Bülent Tamavcı, başarısının sırrını, North Cyprus UK’e anlattı.

Palm Beach bölgesinde Türk Marif Koleji karşısındaki bahçede, “Mesele neymiş kardeş, Tamavcı’da bu tostu yemekmiş kardeş” yazılı tabelanın bulunduğu işyerinde, konuklarını güler yüzle karşılayan Tamavcı, müşterilerini en iyi şekilde ağırlıyor.

Sevginin olmadığı yerde başarının da olmadığına vurgu yapan tostçular kralı, kendinden emin bir şekilde, “Bölgede benden iyi tost ve hamburger yapan yok. Yapan varsa ellerimi keserim” diyor. Tamavcı, dededen kalma ava olan tutkusuyla da biliniyor.

 

Krallığı müşteriler layık gördü

 

Bülent Tamavcı, “Mesleğime aşığım. İşyerine gelir gelmez, askerdeki gibi, mıntıka temizliğine başlarım. Ocağın altını yakıp, bahçeye koşarım. Bahçedeki çiçekleri sular, etrafı yıkarım. Kahvaltımı yapıp, kahvemi içerim. En büyük yardımcılarım oğlum Nidai Tamavcı ile çok sevdiğim Samet Turgut” diyerek başlıyor söze. Askerden çıkınca adım attığı meslek hayatına hiç ara vermeden canla başla çalışan Tamavcı gururla, “Kimseye muhtaç olmadım” diyor. Ülkede “Tostçular Kralı” ünvanıyla bilinen Tamavcı bu konuda da yorum yapmadan edemiyor,

“Krallığı, müşterilerim layık gördü. Biz de tabelamıza taşıdık. Üç kuşak büyüttüm ben… Öğrenciyken gelip tost yiyen, şimdi ya çocuklarıyla ya da torunlarıyla geliyor. Büyük küçük herkesin sevgisini ve takdirini kazandım.

Orta, lise ve üniversiteli gençler daimi müşterilerim. Öğretmenler, müdürler de bizden çok memnun. Biz de onlardan. Ben işimi ve müşterilerimi çok seviyorum. İşime aşık bir kişiyim. Sevgi olmazsa başarı da olmaz.” diyor.

 

1995 yükseliş yılı oldu

 

İşindeki en büyük başarıyı 1995 yılında yakaladığını ve yakaladığı başarısına başarı katarak bugünlere geldiğini dile getiren Bülent Tamavcı, 1995’li yıllarda günde 500 ekmek sattığını anlatıyor.

1995’te Türkiye’den gelen ve “ZZ plakalı öğrenciler” olarak hatırlanan öğrencilerin, başarı yakalamasında büyük rol aldığını kaydeden Tamavcı, o dönemlerde bu öğrencilerin işyerini doldurduğunu belirtiyor.

Bülent Tamavcı,: “1995’ten önce hiçbir şeyim yoktu. İş yerim kiradaydı. Şimdi iki evim, 3 arabam var. Zor zamanlar da yaşadım ancak çok şükür, kimseye muhtaç olmadan atlattım.  İşler, 1995’teki gibi canlı değil. Çok düştü. Ayda bin TL elektrik faturası öder olduk. Tüpe yapılan zammı yetişemiyoruz. Bunlara karşın, kalitemizden ödün vermemek için, malzememizin kalitesini düşürmedik. Tamavcı dendiği zaman akan sular durur” diyor.

 

Tercih edilmek bize gurur veriyor”

 

Tüm ürünlerinin lezzetli ve kaliteli olduğuna vurgu yapan Tamavcı, “En büyük silahımız portakal suyu ve tost” diye de vurguluyor. Müşterilerinin, en çok taze sıkılmış portakal suyu ve yanında da pastırmalı full karışık tost tercih ettiğine işaret eden Tamavcı, “Yıllardır bu işi yaparım, tek bir kişiden şikâyet gelmedi. Kimse zehirlenmedi. Yerli üretime büyük destek veririm. Pastırmayı 35 yıldır aynı kişiden alırım. Bizde yalancılık yok. Biz kalite sayesinde yükseldik. Ülkenin dört bir tarafından, Türkiye’den ve İngiltere’den gelen müşterilerim var. İngiltereliler taze sıkılmış portakal suyu yerine garga suyu tercih ediyor. Tercih edilmek bize gurur veriyor” diyor.