Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Bakanlar Kurulu kararıyla 13 kişinin “PCR testi aranmadan ve karantinaya girmeden  ‘özel izinli’ olarak adaya girerek serbest dolaşım hakkına sahip olmasının, hem çifte standart, hem de tüm toplumun sağlığını riske atan bir uygulama” olduğunu söyledi. 

Basında yer alan özel uçakla ülkeye gelen heyetle ilgili açıklama yapan Turizm Bakanlığı’nın söz konusu kişilerin PCR testi olmadan, karantinaya da girmeden özel izinle adaya girişlerine izin verildiğini doğruladığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“Hükümet olarak kendi vatandaşlarınıza ‘gidin ve gelmeyin, gelirseniz karantinaya girersiniz’ diyeceksiniz diğer yandan da 13 kişiye PCR testi olmadan, karantinaya da girmeden dolaşım için özel izin vereceksiniz. Üstelik bu kararı da gizleyeceksiniz. Hükümetin adalet ve yönetim anlayışı bu mu?” 

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’nın uçakla ilgili olarak ‘bilgim yok’ derken, Sağlık Bakanı Müsteşarı’nın kararın Bakanlar Kurulu’nda alındığını söylediğine değinilen açıklamada “Hem tüm toplumun sağlığını riske atacak karar alacaksınız, hem de olay açığa çıkınca topu birbirinize atacaksınız. Artık yeter, bu toplumun aklıyla daha fazla dalga geçmeyin” denildi. 

Yasalar önünde herkesin eşit olması gerektiği, ancak UBP-HP hükümetinin aldığı kararlarla çifte standart yarattığı savunulan açıklamada “Bu toplum aylarca eve boşuna mı kapandı? Binlerce kişi toplum sağlığını korumak adına işinden, aşından olurken, gelecek belirsizliği yaşarken, karşılığı bu mu olacaktı?” sorusu yöneltildi.

TDP’den yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer verildi: 

“Böylesi riskli bir dönemde bu kişilerin üstelik de özel izinle adaya sokulması çok mu elzemdi? Ayrıca gerçekleştirilen ihale karara bağlanmış mıdır? İçişleri Bakanlığı ihaleye ilişkin ortada olan sürelere ilişkin hukuki çekinceleri kaldırılmış mıdır? İhale sözleşmesi imzalanıp Belediye Meclisine sunulmuş mudur? Herkesin karantinaya alındığı bir dönemde özel bir şirketin elemanlarına sunulan ayrıcalığın temeli nedir? Hükümet tüm bu sorulara yanıt vererek toplumu bilgilendirmelidir.”