Namı değer Tavuri, hayatının yaklaşık 40 yılını hapishanede geçirdi, 400’den fazla hâkim karşısına çıktı… Siyasilerden, devlet adamlarına birçok insanı dolandırdı… Kah kendisini milletvekili olarak tanıttı, kah polis oldu, kah iş adamı…

Tavuri, bugün içinde yaşadığımız sistemdir. Biraz siyaset, biraz ekonomik sıkıntılar,biraz haksızlıklar... Kıbrıs’ta bugün bir ganimet kültürü oluşmuştur. Çalışmadan kazanmaya alışılmıştır… Tavuri de çalışmadan başkalarının üzerinden kazanıyor. Neden siyasetçidir? Tavuri de olmayacak vaatlerde bulunuyor. Tavuri, KKTC’nin mikro ölçekteki örneğidir.”

Misli Kadıoğlu

İstanbul’a Anadolu’ndan gelen saf tüccarlara Galata Kulesi ve Beyazıt Meydanı’nı bile satma yeteneğine sahip, Türk tarihine geçen Sülün Osman, Fransa’nın roman karakteri Arsen Lüpen’e ilham olmuş ünlü dolandırıcı Marius Jacob gibi isimlere örnek, Kuzey Kıbrıs’ta da Tavuri lakaplı Mustafa Serttaş var. Serttaş, hayatının yaklaşık 40 yılını hapishanede geçirdi, 400’den fazla hakim karşısına çıktı… Siyasilerden, devlet adamlarına birçok insanı dolandırdı… Kah kendisini milletvekili olarak tanıttı, kah polis oldu, kah iş adamı… Serttaş’ın hayatı Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Basın Sorumlusu, Gazeteci Aral Moral tarafından kaleme alındı. Khora yayınlarından çıkan ve büyük ilgi gören kitabın ikinci baskısı çıkma aşamasında.
2004 yılında gazeteciliğe başlayan ve 2011’den beridir de Cumhurbaşkanlığı Basın Sorumlusu olarak görev yapan Aral Moral’la ikinci kitabı olan Tavuri hakkında konuştuk. Kendi değimiyle gazetecilik merakıyla başlayan ve iki yıllık araştırma sürecinin ürünü olan kitap anı-biyografi özelliğinin yanı sıra, ülkenin sosyolojik, psikolojik yapısını da ileriki kuşaklara taşıyabilecek bir veri niteliğinde.

Tavurilik bir sıfat olmuştur

Bin adet basılan ve tükenen şu sıralar da ikinci baskısı hazırlanan kitabının önsözünde konuyu biraz daha politikleştirdiğine işaret eden Aral Moral,Tavuri’ye bir tanım getirdiğini anlatıyor. “Tavurilik bir sıfat olmuştur. Tavuri’nin suç işlemekteki yöntemlerinde de zaman içerisinde farklılıklar görülür…Tavuri sosyal devlet anlayışının ortadan kalkmasıdır” diyor. Tavuri’nin birilerini dolandırırken kendisini başka birisi gibi tanıttığını anlatan Moral, bunu ülkemizde yaşayan insanların yapısına benzetiyor. Kuzey Kıbrıs’ta da insanlarda statü problemi olduğuna işaret ediyor. Bir röportajında, “Herkes biraz Tavuri’dir” dediğini hatırlatan Aral Moral, toplumumuzda herkesin kendini düşündüğünü, siyasette de Tavuriliğin görüldüğünü söylüyor.

Tavuri, KKTC’nin mikro ölçeğidir

Moral, Tavuri’yi içinde yaşadığımız sisteme benzetiyor. Hatta, Tavuri’nin ülkenin mikro ölçeği olduğunu da söylüyor ve şöyle diyor:

“Tavuri bugün içinde yaşadığımız sistemdir. Biraz siyaset, biraz ekonomik sıkıntılar, biraz haksızlıklar, KKTC’de yaşadığımız birçok şeydir. Kıbrıs’ta bugün bir ganimet kültürü oluşmuştur. Çalışmadan kazanmaya alışılmıştır… Tavuri de çalışmadan başkalarının üzerinden kazanıyor. Neden siyasetçidir? Tavuri’de olmayacak vaatlerde bulunuyor. Tavuri, KKTC’nin mikro ölçekteki örneğidir.”

“Tepkiler de gördüm”

Bir dolandırıcının hayatını konu almasıyla birlikte bazı kesimlerce eleştiriliyor da Aral Moral. Bir artist yarattığı düşüncesiyle tepki de görüyor. Moral, oysa bir suçlu profilini ortaya koyduğuna işaret ederken, ileriki kuşaklara, sosyal, psikolojik bir veri bıraktığını söylüyor. Moral, kitabında suçlu olduğu bilinen Tavuri’nin yaşamında perde gerisi, çocukluk travmalarının da görülebileceğini belirtiyor. Aldığı bazı eleştirilere rağmen ilgiden çok memnun olduğunu anlatıyor, “Okumadan eleştirenler de vardı. Okuyup eleştirenleri kabul ederim” diyor.

İlginç kampanya… Büyük tanıtım…

Kitabın ilk kez piyasaya çıkmasıyla birlikte, ilginç bir şekilde sosyal medyada bir kampanya başladı. Moral’ın kitabını alanlar kitapla birlikte selfie çekerek facebook’ta yayınladılar. Bu konuda da konuşuyoruz Moral’la… Kitabın tanıtımında bu istemeden ortaya çıkan kampanyanın önemine işaret eden Moral, arkadaşı Uğraş Beratlı’nın fikriyle kitabının ilk çıktığı gün kitapla birlikte selfie çektirdiklerini ve bunu facebook’ta yayınladıklarını, ardından da zincirleme bir şekilde kitabı alan herkesin selfie çekip yayınladığını söylüyor.

Belgeseli ve filmi yapılmak isteniyor

Aral Moral’ın kitabı Türkiye medyasında da büyük ilgi gördü. Bu konuda da konuştuğumuz Moral, bunun da kendisine bir haz verdiğini, geri dönüşüm almanın kendisine mutluluk verdiğini söylüyor…
Öte yandan kitap başkaları için de ilham olmuş… Tavuri’nin hayatını belgesel yapmak isteyenler, filmini çekmek isteyenler de olduğunu belirtiyor başarılı gazeteci, hatta Tavuri’nin yaşamından tiyatro oyunu hazırlayanların olduğundan söz ediyor.

“Egoları olan bir insan değilim”

Mütevazi kişiliğiyle bilinen Aral Moral’a, Kıbrıs’ta en çok satan kitaplar arasına giren eserinin ardından yaşamında bir değişim olup olmadığını soruyoruz. “Ben sıradan biriyim. İnsanları sınıflara ayrılmış olmasını istemem. Egoları olan bir insan değilim. Kendimi ayrıcalıklı görmüyorum” diye yanıtlıyor sorumuzu.

“Lefkoşa beni cezbediyor”

Kıbrıs’ta yaşamanın onun için ne anlama geldiğini tarif etmesini istiyoruz… Gülümsüyor. “Kıbrıs’ı ne onunla ne de onsuz olunabilecek bir sevgiliye benzetirim” diyor. Ancak, ülkedeki tüm olumsuzluklara rağmen yurt dışına kısa süreli gittiğinde bile Kıbrıs’ı özlediğini anlatıyor. Lefkoşa’nın kendisinde ayrı birözelliği olduğunu da ifade eden Moral, tarihsel bir yaşamı olan bu şehrin kendisini cezbettiğini, Lefkoşa’dan uzak bir yerde yaşamayı düşünemediğini belirtiyor.