Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Ersin Tatar, Kıbrıs Rum tarafı ile çözüm için ortak bir zemin ve vizyon bulunmadığını söyledi.

Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından çözüm sürecini yeniden başlama niyetinde olduğu yöndeki açıklamalarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Tatar, UBP Basın Bürosuna yaptığı değerlendirmede, Kıbrıs konusunda taraflar arasında yapılacak görüşmeler yoluyla bir antlaşmaya varılmasından yana olduklarını ancak bu yapılacaksa egemen eşitlik temelinde olmasını ve diğer çözüm modellerinin artık gündeme gelmesini istediklerini belirtti.

Tatar, “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres'in sanki Crans Montana’da kalınan yerden Kıbrıs görüşmeleri devam edecekmiş gibi bir açıklama yapması doğru olmamıştır. 
Herkes biliyor, herkes görüyor ki Rum tarafı ile aramızda çözüm için ortak bir zemin ve vizyon bulunmamaktadır” dedi.

Kıbrıs Rum tarafının, İsviçre’de Kıbrıs sorununun çözümü konusunda yapılan zirvenin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hala daha Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliğini reddettiğini kaydeden Tatar, “Adanın zenginliklerini bizimle paylaşmaya yanaşmıyor, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamına kesin bir tavırla karşı çıkıyor. Böylesi bir durumda Sayın Genel Sekreter’in Kıbrıs konusunda Crans Montana’nın devamı niteliğinde görüşme yapılabileceğini söylemesi doğru olmamıştır” dedi.

“ÖNCE HİDROKARBON KONUSUNDA ANLAŞMALIYIZ”

Kıbrıs’taki iki halkın öncelikle hidrokarbon konusunda anlaşması gerektiğini belirten Tatar, “Denizlerdeki doğal gaz konusunda anlaşamazsak diğer konularda nasıl anlaşacağız?” dedi.

Tatar, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin egemen eşitliğini kabul etmesi, halkın önemli bir bölümünü göç etmek zorunda bırakacak toprak tavizleri istemekten vazgeçmesi, Türkiye’nin ektin ve fiili garantörlüğünün devamının Kıbrıslı Türklerin kırmızı çizgi olduğunu idrak etmesi gerektiğini ifade etti.

Tatar, “Böyle bir yakınlaşma söz konusu değilse artık iki halkın yetkileri ile garantörlerin egemen eşitlik temelinde, iki devletli çözüm üzerinde durmaları zamanı gelmiştir. BM Genel Sekreteri’ne düşen,  gerçekçi olmak, Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanması için yeni fikirlerin, alternatif çözüm modellerinin ortaya konulmasına fırsat vermektir” dedi.