“En büyük hayalim, emeklilik sonrası, topraktan ve üretimden kopmadan huzur bulabileceğim bir mekan yaratmaktı. Burada gelen giden misafirlerle ve arkadaşlarla hoşça vakit geçirmeyi düşünüyordum… Bunu başardım…”

 “Mutlu olduğum bir uğraşım var… Meyve üretimi için, bahçemin olduğu ortam çok müsait. Yazın serin, kışın ılıman. İklim, meyve üretimi ve aşılama için çok uygun. Doğal bir ortamda, doğal bir üretim yapıyorum…”

Hasan KARLITAŞ

Doğusu Yeşilyurt, batısı Cengizköy arasında 50’ye yakın çeşit, 500 adet ağacıyla adeta kendi cennet bahçesi yaratan emekli ziraat mühendisi Şevki Meteci, sessiz sakin ve huzurlu bir ortamda, özenerek, her bir fidanı adeta çocuğu gibi sevgiyle emekle büyütüyor.
Önceliği sağlıklı ve doğal ürünler yetiştirmek olan Şevki Meteci’yi, geçtiğimiz günlerde ülkeye gelen Alman turistleri dalından meyve toplamak ve tadına bakmak maksadıyla bu bahçeye götüren Kıbrıs ve Lefke sevdalısı rehber Cemal Anıl (Blaki) ile birlikte ziyaret ettik. Bu özel bahçenin yaratıcısı, Şevki Meteci ile konuşup, anlaştığımız saatte buluştuk.
Şevki bey bizleri sevimli ve anlamlı gözlerle  bakan köpeği Dido ile birlikte çok sıcak karşıladı.  Hemen, gölge bir noktaya geçerek sohbete koyulduğumuz Şevki Meteci, emeklilik sonrasında oluşturduğu, adeta cennetten bir köşe izlenimi uyandıran bahçesinin hikayesini anlattı.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Malya, Limasol doğumluyum. Emekli Ziraat Mühendisiyim. Cypfruvex’teki idari görevlerde bulundum ve Gükad Başkanlığı yaptım. 2006 senesinde emekli oldum.  Ancak bizim meslekte emeklilik diye bir şey yok. Topraktan hiç kopmadım. 
Doğusu Yeşilyurt, batısı Cengizköy, arasında yer alan bahçemde, yıllardır kurduğum hayalimi gerçekleştirmeye karar verdim.

Hayaliniz neydi?

En büyük hayalim, emeklilik sonrası, topraktan ve üretimden kopmadan huzur bulabileceğim bir mekan yaratmaktı. Burada gelen giden misafirlerle ve arkadaşlarla hoşça vakit geçirmeyi düşünüyordum… Bunu başardım… Burası, hem üretebildiğim, hem de vaktimi geçirebileceğim tarım uygulamaları yapabileceğim, çok  keyif aldığım bir nokta… Deniz manzaralı bir konuma sahip sürekli serin olan bu yer, bana huzur veriyor.

Hayaliniz olan bu bahçeyi yapabilmek için ilk adımınız nasıl oldu?

Yaklaşık yedi sene önce burayı satın alarak, bu hayalimi gerçekleştirmeye karar verdim. Yedi dönüm üzerindeki bu araziyi satın aldığım zaman, burası çok bakımsız hatta  büyük büyük taşlarla kaplıydı, adeta terkedilmiş bir görüntüsü vardı. Burayı satın alır almaz, toprağı tımar etmeye karar verdim. Kamyonlar dolusu taş ve ağaç kökü attık. Temizlik işleminden sonra, toprağı sürerek toparlamaya başladım.

Bahçenizde kaç tür ağaç bulunuyor?

Yedi dönüm üzerine kurduğum bahçemde,  46 türe ait hemen hemen her çeşit meyve ve 500 dolayında ağaç var. Erik, formaza gibi türler, kayısı, şeftali, nektarin, nar, incirin çok sayıdaki türü, üzümün ülkemizde yetiştirilebilen türleri, alıç, mersin, nar, mango, guava, dragon meyvesi, guci, papaya, elma, narenciye türleri  ve zeytin. Burada yılın on iki ayı meyve bulunabiliyor. Meyvelerin lezzeti konusunda çok iddialıyım. Tadı, yiyenlerin damağında kalıyor… Çünkü, doğal ortamda üretim yapıyorum... Önce sağlık…

Kıbrıs’ın esas yerli zeytini dahil çok sayıda zeytin türünü de yetiştirmeyi başardım. Sofralık, çakistezlik ve yağlık en iyi kalitede zeytine ulaştığımı düşünüyorum. Güney Kıbrıs’tan adresini sürerek Kıbrıs’ın esas zeytinini bulup burada üretmeyi başardım. Hissi duygularla, köyümüz Malya’da yetiştirilen Malaga üzümünü de köyden gidip alıp, ürettim.

Bahçenize ilk diktiğiniz ağaç nedir? Ticari bir amacınız var mıydı?

Bahçeme ilk diktiğim ağaç, mango oldu. Ağaçların çoğunluğu, asırlık bir zeytin ağacı hariç 6– 7 yaşlarında… Zeytin ağacı oldukça eski bir ağaç. Çok kötü durumdaydı. Ona çok özel bir bakım uyguladım. Adeta yeniden doğdu. Bu sene 150 – 200 kilo arasında zeytin yüklendi… Ona gösterdiğim sevginin karşılığını verdi… Bahçedeki tüm ağaçlar, meyve veren türden... Biri hariç ; o da kiraz… Mevsimsel özelliklerden dolayı henüz kirazdan meyve alamadım. Onun dışında, meyve çeşidi çok. Amacım ticari değil. Zaten her bir ağaçtan 5 – 10 tane var… Ufak tefek satış yapıyorum. Lakin dediğim gibi, esas hedefim keyif alacağım bir mekan yaratmaktı ve bunu başarmanın huzuru bana yetiyor… Mutlu olduğum bir uğraşım var… Meyve üretimi için, bahçemin olduğu ortam çok müsait. Yazın serin, kışın ılıman. İklim, meyve üretimi ve aşılama için çok uygun. Doğal bir ortamda, doğal bir üretim yapıyorum…

Her ağacın bir hikayesi var

Şevki Meteci, tüm ağaçlara gözü gibi bakıyor. Tümünün yerini ve hasat yükünü ezbere biliyor. Her ağacın, bir hikayesi var. Anlatırken, yüreğinden gelen o heyecanı hissedebilmek mümkün. Şevki beyin şevkine hayran olmamak elde değil… Şevki Meteci, severek, özenerek, her bir fidanı adeta çocuğu gibi, sevgiyle emekle büyütüyor… Bu özel çabaya,  üretim yolculuğunda başarılar dileriz…