Fileleftheros gazetesi “AB İşlevsel Devlet İstiyor… Ankara’ya Meydan Okudu-AB’ye Musallat Olacak Formüle Hayır” başlık ve spotuyla manşetten aktardığı haberinde, bugün adada bir dizi temasta bulunacak olan AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Rum Haber Ajansı KİPE’ye açıklama yaparak, çözümün AB’nin karar alma mekanizmasını ve bütünlüğünü garanti altına almasının önemine vurgu yaptığını yazdı.

Gazete, Borell’in, Türk tarafının AB’nin Kıbrıs sorunu sürecine katılmasını reddetmesine de yanıt vererek, “tam da bu yüzden” AB’nin müzakerelere katılmasını istediğini söylediğini kaydetti.

Habere göre Borrell, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün iki toplumlu ve iki kesimli federasyon olması gerektiğine vurgu yaparken, Kıbrıs sorununda bugüne kadar sağlanan ilerlemenin muhafaza edilmesi ve dış boyutlar da dahil, adil, kapsamlı ve yaşayabilir bir çözüm için ön hazırlık yapılmaya devam etmesinin önemli olduğunun altını çizdi.

Haberde, şu an gerek Rum Yönetimi, gerekse Türkiye’yi meşgul eden konunun, 25-26 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Avrupa Konseyi toplantısı olduğu ve Borrell’in hazırlayacağı raporun da, toplantıda sunulacağı ifade edildi.

Alithia gazetesi “Josep Borrell: AB Beşli Konferansta Olacak” başlıklı haberinde, Borrell’in KİPE’ye yaptığı açıklamalarda AB’nin gayrı resmi beşli konferansa katılacağını teyit ettiğini ve “Kıbrıs’ın” AB üyesi olup, çözümden sonra da üye olarak kalmaya devam edeceğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söylediğini yazdı.

Habere göre Borrell, Kıbrıs sorununda yeni sürecin sıfırdan başlamadığını ve bir çerçevede, BM kararlarıyla ve varılan uzlaşılarla desteklendiğini ifade etti.

Borrell, çözümün dışardan gelmesinin mümkün olmadığını ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasının yükümlülüğünün, öncelikle Kıbrıslıların kendilerinde olduğunu vurguladı.

Gazetecinin Maraş ile ilgili bir sorusu üzerine Borrell, Maraş’ın BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirtilen statüsüne saygı duyulmasının oldukça önemli olduğunu kaydederek, AB’nin buradaki gelişmelerden derin endişe duyduğunu ve Maraş ile ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymayan hiçbir girişimin yapılmaması gerektiğini söyledi.

AB Devlet Başkanlarının bu noktaları defalarca, en son da Aralık 2020’deki Avrupa Konseyi toplantısında tekrarladıklarını belirten Borrell, adada gerginliğe yol açabilecek her türlü tek yanlı girişimden ve gelecekteki müzakerelerin başarısını veya diyaloğa geri dönülmesini baltalamaktan kaçınılmasının önemine işaret etti.

Habere göre Borrell, AB’nin BM ile yakın temas halinde olduğunu ve Maraş’taki durumu yakından takip ettiğini söyledi.

Borrell, AB kuruluş ilke ve prensipleri, AB müktesebatı ve BM parametreleri çizgisinde adil, kapsamlı ve yaşayabilir bir çözüm bulunması çerçevesinde Türkiye’nin müzakereleri aktif olarak desteklemesinin beklendiğini de kaydetti.

Gazeteye göre Borrell, Mart’taki AB Konseyi toplantısına bakıldığında, Kıbrıs’taki durumun Yunanistan-Türkiye ikili müzakereleriyle ilgili süreçle bağlantısının ne olduğu sorusuna da şu yanıtı verdi:

“Hem Yunanistan-Türkiye ikili istikşafi görüşmeleri, hem de Kıbrıs sorunu Avrupa Konseyi toplantısında yakından izleyeceğimiz önemli rotalardır. Mart’taki Avrupa Konseyi toplantısı, AB liderlerine Türkiye’yle ilişkileri etraflıca inceleme ve sonraki adımlara karar verme fırsatı verecektir.”

KATALANO: “KIBRIS’TA İKİ DEVLET OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”

Gazete, bir diğer haberinde ise, Fransa’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Salina-Grenet Catalano’nun, Kıbrıs’ta iki devlet olmasının mümkün olmadığını söylediğini yazdı.

Habere göre Rum Haber Ajansı KİPE’ye röportaj veren Catalano, ülkesinin siyasi eşitlik temelindeki iki toplumlu ve iki kesimli federasyon çözümünü öngören BM kararlarına bağlı olduğunu söyledi.

Catalano, iki devletli çözümün de gerçekçi bir çözüm olmadığını; çünkü “bölünmenin”, kendileri için bir çözüm şekli olmadığını ve bu tip çözümün kalıcı olamayacağını ifade etti. Desantralize federasyon ve gevşek federasyon fikrini “çok ilginç” bulduğunu kaydeden Catalano, bu çerçevede siyasi eşitliğin en önemli konu olduğunu düşündüklerini belirtti.

Habere göre Catalano, “Bu ilkelere dayanan bir devletin hangi şekli alacağını söylemek bize düşmez. Kıbrıs’a ait olan bir süreçten bahsediyoruz; dolayısıyla müzakerecilerin ve nihayetinde Kıbrıs halkının ne istediğini söylemesi gerekir. Ancak bu temel üzerinde çalışırsak adil ve kalıcı bir çözüme ulaşabiliriz” dedi.

Catalano, AB’nin gayrı resmi konferansta hazır bulunmasının çok iyi olacağını; çünkü AB’nin bu konuda oynayabileceği bir rol olduğuna inandıklarını belirtirken, günün sonunda birleşik Kıbrıs’ın AB üyesi bir devlet olacağını ve AB’nin bu süreci izlemesi önemli olduğunu söyledi.