Bugün sabahın erken saatlerinde KKTC’ye İngiltere’de kalan vatandaşları getiren ve aralarında Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay ile eşi Rana Uluçay’ın çocuğunun da bulunduğu charter seferi ile vatandaşların yerleştirildiği yurt konusundaki tartışmalar sürüyor.

Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay’ın eşi Rana Uluçay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, savaş ve pandemi gibi olağanüstü durumlarda ülkelerin zor şartlarda olan vatandaşlarını ülkelerine getirmekle yükümlü olduğunu hatırlatarak, konunun bilinçli olarak büyütülerek çocukların hedef gösterilmesini eleştirdi.

Uluçay’ın paylaşımı şöyle:

“Evet, dün gece çok şükür evlatlarımız vatanlarına ulaştılar. Gerek İngiltere’de gerekse Kıbrıs’ta bu sürece katkı koyan herkese teşekkürler. Lakin bu gençlerin bazı sıkıntılarını dile getirmelerinden dolayı bu olayı farklı boyutlara çekip, sosyal medyada şımarıklıkla vatan hainliği vb. Söylemlerle bu çocuklar üzerinden linç edebiyatı yapılması sürecin içinde olan bir anne olarak beni derinden üzmüştür. 1.2. Uçakla gelen gençler de tepkilerini belirtmişlerdi. Ne oldu? Düzeltildi. Konu kapandı. Şimdi bazı hataları örtmek için maalesef bu konu bilinçli olarak büyütüldü ve direk çocuklar hedef gösterildi. Özellikle arkadaşlarının sesi olmaya çalışan Hasan Kobat isimli gencimiz bu konuda hedef tahtası oldu. Yapmayın yazıktır günahtır. Konu özünden çıkarılıp başka durumlara evirildi. Her zamanki Softa şaşırtması.
İçinde bulunduğumuz durumun ne kadar vahim olduğunu gerek psikolojik gerek ekonomik gerekse sağlık açısından hepimiz farkındayız arkadaşlar. Bu bağlamda da elimizden geleni bu insanlarımıza da reklam yapmadan, yardım etmeye çalışıyoruz. Gençlerin ve vatandaşların adaya getirilmesine gelince ;
Savaş, pandemi gibi olağanüstü durumlarda ülkeler zor şartlarda olan kendi vatandaşlarını getirmekle yükümlüdürler zaten.
Lakin bu bağlamda,
1. Transferleri başlatmadan önce standartları ve yaşam koşullarını belirleyip devlete yük gelmemesi için yurtların baştan hazırlanması gerekirdi.
2.Gelenlerin konaklayacakları yerlerin hijyen koşulları çok iyi kontrol edilmeliydi. Ettikleri söylendi ama sonuç ta edilmediği görüldü. Çünkü pandemide bu koşul şarttır. Bunu istemek ne şımarıklıktır ne de nankörlüktür.
Çocuklar yurtta kalacaklarını bilerek geldiler. Kendilerine söylenen koşullarla karşılaşmadılar. Üstüne üstlük aynı kafilede yaşlı bakıma muhtaç yaşlılar da vardı ve bu yaşlı insanların ağlamasıyla mecburen onların odasına gidip yaşlılara bakmak zorunda kaldılar.
Hal böyle iken bu çocukları artık sosyal medyada dövmekten vazgeçelim bence. Bu kadarını hak etmiyorlar. Şikâyetlerini dillendirdiler. Biz her zaman hakkını arayan, kendini ifade edebilen gençler yetiştirmek isteriz. Burada yaşları 17/21 arası insanlardan bahsediyoruz.
Özelden de denedik yetkililere sıkıntıları anlatmayı başaramadık. Hatta başka boyutlara evirildi olay.
Sevgiyle olalım.