Eski Geçitkale belediye başkanı Hüseyin Vasfi Baybora, emekli öğretmen, evlendirme memuru Hüseyin Baybora, yaşam hikayesini, North Cyprus UK’e anlattı.
Hüseyin Baybora, 23 Şubat 1943’te Köfünye’de dünyaya merhaba dedi. Çiftçi bir baba ile ev hanımı olan 6 çocuklu bir ailenin en büyük oğlu, gurur kaynağıydı.
Köylerine, 1963 olaylarından sonra göçmen gelen Fatma Rezzan ile 1967’de evlenir. 1968’de ilk oğlu Vasfi’yi, 1971’de Mustafa’yı, 1975’te Doğan’ı ve 1980’de Kağan’ı kucağına alır. Ancak, Kağan’ını, canını, 1995’te acı bir deniz kazası sonrası kaybeder.
3 evlat, 5 torun sahibi olan Hüseyin Baybora, eşi Fatma Rezzan ile 47 yıldır ayni yastığa baş koyuyor. Dertlerini, mutluluklarını birlikte paylaşıyor, sevgili eşiyle…
Örnek bir aile, örnek bir eş Hüseyin Baybora…
“Öğretmenliğe doyamadım” diye dert yanıyor zaman zaman…
Her okulların açılışında yüreği sızlıyor, öğrencilerinin hasreti kaplıyor yüreğini… Anglesia, Mennoya, Dohni, Köfünye ve Çamlıca’da binlerce çocuk okutmuş… Hala öğretmenler günlerinde, bir demet çiçekle, okuttuğu öğrencileri çalıyor kapısını…
Hüseyin Baybora, şartlar gereği, 17 yıl fiili hizmetten sonra emekliye ayrılmış, kendi işini kurmuş yaşadığı Geçitkale’de… Uzun yıllar Baybora Petrol İstasyonu’nu çalıştırdıktan sonra, kısa bir süre önce oğlu Vasfi Baybora’ya devretmiş işyerini…
1981’den beridir evlendirme memuru olarak görev yapıyor. Binlerce çiftti evlendirmiş, bir isim, değerli bir kişi…
Mutlaka barış olacak!
1967’de Geçitkale Savaşı’nda 27 şşehitin ölümüne tanıklık etmiş. 4’ü yeğeni olan bu şehitlerin ve köylülerinin acılarını hissetmiş…
Barış iki tarafın istemesiyle, iki tarafın taviz vermesiyle olacağına inananlardan…
Hüseyin Baybora’nın hayat hikayesi
1971’de Dohni’ye nakil oldum. 1974’e kadar burada kaldık. 1974 Barış Harekâtından sonra kuzeye geçtik. Çok zor günler yaşadık. 25 Temmuz’da Köfünye’ye kaçtık. Kıbrıslı Rumlar, öğretmenlerin, köyde lider konumunda olduğu hesabıyla peşime düştü. İki kişiydik. Beni Köfümye’de buldular. Klakson polisine götürdüler. Dohni’deki silahları sordular. Ancak, biz 22 Temmuz’da komutanın emriyle BM’ye teslim etmiştik. O’nlar, bizde başka silah olduğunu zannediyordu. Köfünye’de kalmak çok riskti. Kendi arabamı ve çocuklarımı alıp, kuzeye Pınarbaşı’na kardeşimin yanına yerleştik. Canımızı kurtardık. Hadiselerden bir hafta sonra kuzeye geçtik. Okullar da tatildi, 2 Harekât’ta Taşkent’lilerin katledildiğini basından öğrendik. Şok olduk, tümünü çok yakından tanırdım. Çok üzüldüm. Daha sonra Taşkentliler toplu halde kuzeye geçti. 1 yıl burada öğretmenlik yaptım, 1975’te Geçitkale Bölgesine tayinimi istedim. Çamlıca’ya öğretmen tayin oldum. 2 Nisan 1978’de emekliliğimi istedim. 17 yıl fiilen 4 yıl da mücahitlik hizmetinin birleştirilmesiyle emekli oldum.
Birçok nedeni vardı, “Nasıl olsa emekli ollacam, gençken emekli olayım” diyerekten erken emekli oldum. Kendi iş yerimi açtım. Baybora benzin istasyonu.
Öğretmenlik mesleğine aşığım. Çocukları çok severim. Her yıl okullar açılırken bir buruklu hissederim. Öğretmenliğe doyamadım. Benzin İstasyonu’nu aldım. Babam bakardı, sonra ben bakmak zorunda kaldım. Şartlar öyle gerekti erken çıktım.
Bu arada, 14 yaşımdan 1974’e kadar Geçitkale Günay Spor Kulübü’nde futbol oynadım. Kulüb’te, çalıştırıcılık yaptım. 1977’de kulüp başkanı oldum. Köyümü ve köylülerinmi çok seviyorum. O’nlara hizmet etmekten çok mutlu oldum. 2002’de Geçitkale Belediye başkanı oldum, 4 yıl bu görevi yaptım. Kasabalı insanlarımıza olabildiğince hizmet vermeye çalıştım. Mutlu olduğumu düşünüyorum.”