Gazimağusa’nın Maraş Bölgesi’nde, bir zamanlar, subayların, milletvekillerinin, polislerin kullandığı bisiklet ve motosikletleri tamir ediyordu, Ali Acar…

Herkes onu Ali Usta diye biliyor, tanıyor…

1959’da Türkiye’de doğmuş… 1979 yılının Ocak ayında gelmiş Kıbrıs’ın Kuzey’ine…

Yaşam şartları nedeniyle, 10 yaşında başladığı bisiklet ve motor tamirciliğini inatla sürdürüyor… Tam 45 yıldır, düşürmüyor elinden gatsavidasını… Yağ ve mazot kokusu içerisinde, büyük özenle tamir ediyor, dükkanına gelen her bir motoru, bisikleti…

Artık, eskisi gibi iş olmasada, her gün açıyor dükkanını… İnatla… İnatla diyorum, çünkü ekonomik şartlar zorluyor Ali ustayı… Kazancı vergilere dahi yetmiyor…

 

İlgi az
Teknolojinin gelişip ilerlemesiyle, bisiklet ve motosikletlere olan ilgi azaldı… Gerek ilgisizlik gerekse, bozulanın yerine yenisini alma merakı,  bu işi yapan ustaları da zora soktu zamanla…

Geçmişte neredeyse her köşe başında görmeye alışık olduğumuz tamirci dükkanları, günümüzde yok denecek kadar az sayıda...

“Acar Motosiklet” isimli işyerine, en çok subaylar, milletvekilleri ve polisler uğruyordu… Şimdi ise adeta sinek avlıyor…

Dükkanda, aranmayan motosiklet ve bisikletle dolu, sahiplerini bekleyen… Ali usta bile unutmuş, ne zaman getirildiklerini…

“Eskisi gibi iş yok” diyor Ali Usta… Günümüzde bozulanın çöpe gittiğine vurgu yapıyor…

Yağlı elleriyle, siliyor terini ara ara ve anlatıyor, gözlerindeki iş heyecanıyla…

“Kıbrıs’a geldiğimde, İlker Garj’da başladım işe… Daha sonra burayı açtım. Eşim, Yasemin ile evlendim. İki çocuğumu da burada çalıştığımla okuttum, büyüttüm. İkisi de üniversite mezunu. Biri polis diğeri öğretmen. Gururluyum. 1980’de açtım garajımı… O gün bu gündür çalışıyorum. Şartlar günden güne zorlaştı. İmkanlar kısıtlı…

Ailem fakir olduğu için okuyamadık. Aileme destek olmak için, çalışmayı tercih ettim. Amcamın yanına çırak gittim. Zekam vardı ama fakirlik daha baskın geldi! Kıbrıs sakin bir yerdi… Sevdim, buraya yerleştim. Mahallede tanıştığım, eşim Yaseminle yuva kurduk burada. Çok mutluyuz… Kıbrıs’ın insanı çok cana yakın. Geçmişte hırsızlık yoktu! Kapılar açık yatardık. Değişen birçok şey gibi iyi olan işler de kötüye gitti.

Kazancım yok! Evi geçindiremiyorum bile! Kazancım, devleti doyurmaya yetmiyor.”

 

Çırak yok!
Meslekte çırak eleman yetiştirmenin sıkıntılarına da değinen Ali Acar, tamircilerin tek tek dükkanlarını kapattığını söyledi ve ekledi:

“Birkaç dükkan kaldı. Tamircilik yapan! Ben de zar zor ayakta duruyorum. Bugün yarın kapatırım. İş yok! Kazancımız, giderimizi karşılamıyor.

Çalıştıracağınız eleman da yok. Kimse çocuğunu göndermiyor. Yağlı iş olduğundan… Meslek, ırak yokluğundan , usta azlığından ölüyor!”