Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif, Gazimağusa Limanı’nda yer alan ve insan sağlığı açısından tehlike yaratan serbest bölgenin, insan yaşam alanından şehir dışına çıkarılmasının artık kaçınılmaz ve elzem olduğunu, hatta geç bile kalındığını belirterek, serbest bölgenin taşınması için yer tespiti çalışması başlattıklarını açıkladı.

Kaşif, serbest bölgenin, bir an önce şehir dışında, insanların sağlığını tehdit etmeyecek bir yerde düzenlenmesi ve şekillendirilmesi gerektiğini, bu yapılırken serbest bölgede turistlerin de gelip alışveriş yapabileceği, gezebileceği bir iş merkezleri oluşturulabileceğini ifade ederek, bunun yapılması durumunda ülke turizmi ve ekonomisinin gelişmesine çok katkı konacağına inanç belirtti.

Bu projeleri üretecek ve ülkede ihtiyaç duyulan “Deniz Müsteşarlığı”nın oluşturulması için çalışma başlatıldığını da açıklayan Kaşif, müsteşarlığın oluşturulmasının, limanların geliştirilmesi ve ülke denizlerinin korunması açısından şart olduğunu kaydetti.

Bakan Kaşif, Ercan İhalesini ve imzalanan sözleşmeleri gözden geçirdiklerini, eğer hukuksal bir hata, hukuk ve yasaya bir uygunsuzluk, süistimal varsa yasal olarak yapılması gereken ne ise yapılacağını ifade ederek, “İhale ile ilgili yapılan işlemlerde eğer yüklenici firmanın veya ihale edenlerin yasal sıkıntı yaratabilecek durumu varsa onlar soruşturulup araştırılacak, eğer birşey varsa da hukuk ne derse o yapılır” dedi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK), yeni göreve geldiği bakanlığının çalışmaları ve kendisinin bakanlığı süresince hayata geçirmek için belirlediği hedefler hakkında açıklamalarda bulundu.

LİMANLAR

Kaşif, ilk olarak limanlarla ilgili hedeflerine değindi. Kaşif, limanlarla ilgili projeleri üretecek, denizleri koruyacak ve ülkede büyük ihtiyaç duyulan “Deniz Müsteşarlığı”nın oluşturulması için çalışma başlatıldığını ifade ederek, müsteşarlığın oluşturulmasının; limanların geliştirilmesi ve ülke denizlerinin korunması açısından şart olduğunu kaydetti.

Kaşif, Gazimağusa Limanı’nda her zaman kirli yük, toz, toprak, çimento, hurda, hububat ve benzeri yüklerin gündeme geldiğine işaret ederek, bu gibi yüklerin ayrıştırılacağı yeni bir limanın yapılmasının ve bu tip yüklerin o limandan ithal ve ihraç edilmesini hedeflediklerini kaydetti.

Denizcilik Müsteşarlığının oluşturulmasının ardından bu limanın yapılması için Gazimağusa körfezinde bir yer tespiti yapılacağını ve tespitin ardından proje çalışmalarını yapacaklarını söyleyen Kaşif, bunun ülke için elzem olduğunu belirtti.

Gazimağusa Limanı’ndaki kirli serbest bölgenin artık şehir dışarısına çıkarılması, serbest bölgenin artık insanların yaşamı içinde yer almaması gerektiğini ifade eden Kaşif, serbest bölgenin şehir dışına çıkarılmasının artık kaçınılmaz olduğunu, geç bile kalındığını, bölgenin bir an önce şehir dışında insanların sağlığını tehdit etmeyecek şekilde düzenlenmesi ve şekillendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Kaşif, bu yapılırken de örneğin çimento ile gıdanın ayrılması gerektiğini, projelerde buna dikkat edileceğini ifade etti. Kaşif ayrıca bu serbest bölgede turistlerin de gelip alışveriş yapabileceği, gezebileceği iş merkezleri oluşturulabileceğini ifade ederek, bunun yapılması durumunda ülke turizmi ve ekonomisi için çok büyük bir proje olacağını, ülkenin gelişmesine çok katkı konacağına inanç belirtti.

Hükümetin de bu projelere sıcak baktığını ifade eden Kaşif, bunları hedef olarak önlerine koyduklarını belirtti.

YAT LİMANLARI TEŞVİK EDİLECEK

Kaşif, KKTC’de yat limanlarını teşvik edeceklerini ifade ederek, yatçılığın geliştirilmesinin ve ülke etrafından transit geçen yatların ülkede konuşlanması için yatçılığın teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

KKTC’nin Doğu Akdeniz’de bir sığınma yeri olduğuna dikkat çeken Kaşif, tüm gemiler için bunun geçerli olduğunu, bu yüzden tüm gemilerden yararlanılabilecek ve hizmet verebilecek bir liman yaratabileceklerini kaydetti.

Mağusa körfezinde bu gibi bir liman yapılabileceğini, denizde zora düşen gemilere hizmet verilebileceğini ifade eden Kaşif, böyle bir limanın KKTC’ye kazandırılmasının hem turizme hem de ekonomiye katkı sağlayacağına vurgu yaptı.

KALECİK’TE PETROL BOŞALTIMI DENİZDE YAPILMAYACAK

Gazimağusa Limanı’ndaki serbest bölgenin taşınması için yeni yer tespiti yapmaya çalıştıklarını, Kalecik’teki petrol aktarımının da artık denizde şamandıradan yapılmayacağını ifade eden Kaşif, boşaltımların rıhtıma bağlanıp yapılacağı bir çalışma yapacaklarını söyledi.

“BUGÜN SÖYLENDİ YARIN YAPILACAK DİYE BİRŞEY YOK”

Kaşif, bu projelerin tümünün ileriye yönelik projeler olduğunu, “bugün söylendi yarın yapılacak” diye bir şey olmadığını, ancak ileriye yönelik projeler düşünmeden, üretmeden ülkenin ileriye gidemeyeceğini ülke insanının refaha ulaştırılamayacağını kaydetti.

“YENİ HAVAYOLLARI NİYE OLMASIN”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif, bir diğer hedefin; herkesin merakla “olmaz olamaz” dediği yeni havayolu şirketi olduğuna vurgu yaparak, bu şirketin hükümet programında da yer aldığını kaydetti.

“KKTC’nin kendi havayolu niye olmasın” diyen Kaşif, hedef olmayınca başarıya ulaşılamayacağını, çalışma azmi yakalanamayacağını ve hiçbir şeyin üretilemeyeceğini ifade ederek, yeni havayolunun kendileri için hedef olduğunu belirtti.

Ahmet Kaşif, bakanlığa geleli 16 gün olduğunu, bu hedefi de 10 gündür dile getirdiğini fakat 10 günde 5 büyük şirketin ve bu işle ilgili çalışmak isteyen birçok insanın kendisine gelip ön görüşme yaptığını ifade ederek, bu konuda uzmanların yer aldığı bir komite oluşturacaklarını, bu komitenin yapacağı çalışmalar sonucunda da yeni havayolunu gerçekleştireceklerini söyledi.

Kaşif, yeni havayolunun kurulabilmesi için Anavatan Türkiye’de şirket kurmak gerektiğini, KKTC’den yapılacak uçuşlarda Türkiye’nin kodunun kullanılmasının gerektiğini ifade ederek, şu anda Türkiye’de kurulan “Kantara Havayolları” adı altında bir şirket bulunduğunu, bu konuda oluşturulacak komitenin de yeni havayollarının bu isim üzerinden mi, yoksa yeni bir isim üzerinden mi gideceğine karar vereceğini kaydetti.

Yeni havayollarını hayata geçirmek istediklerini, kendilerine gelen müracaatlardan da ümitlendiklerini belirten Kaşif, yeni havayolları için yurtdışından gelen birçok teklif olduğunu da dile getirdi.

Bakan Kaşif, KTHY’nin tamamen tasviye halinde olduğunu, yeni şirket olacaksa artık yeni isim olacağını, içerisinde “Kıbrıs” olacağını ama kullanılacak ismin yeni şirketi oluşturacak taraflar arasında belirleneceğini vurguladı.

KTHY ÇALIŞANLARININ TAZMİNATLARI

Büyük ihtimalle ismi hükümetin koyacağını belirten Kaşif, KTHY çalışanlarının tazminatlarının sorulması üzerine de, çalışanların Sosyal Sigorta ödeneklerinin kendilerinden önceki hükümet döneminde yatırıldığını, fakat asıl ihtiyaç duyulan İhtiyat Sandığı ödemelerinin ve kıdem tazminatlarının yatırılmadığını söyledi.

Kaşif, kendilerinin önceliği İhtiyat Sandığı yatırımlarına verdiğini, bu miktarın belli olduğunu, kaynak bulunur bulunmaz yatırımların yapılacağını belirteerek, en kısa sürede çalışanların yasal hakları olan ödeneklerini yatıracaklarını ve devletin çalışanlarına karşı olan sorumluluğu yerine getireceğini kaydetti.

ERCAN İHALESİ İNCELEMEDE

Yeni havayolu kurulurken eski KTHY çalışanlarının tecrübelerinden faydalanacaklarını söyleyen Kaşif, ihalesi yapılan Ercan Havalimanı hakkındada şunları kaydetti:

“Ercan’da yapılan ve sonuçlanan uluslararası bir ihale var. Sözleşmeler imzalandı. Şimdi bu ihaleyi ve yapılan ek sözleşmeleri gözden geçiriyoruz. Eğer hukuksal bir hata varsa, hukuk ve yasaya bir uygunsuzluk, süistimal varsa yasal olarak yapılması gereken ne ise yapılacak.

Ama bizim hedefimiz; ülkeye, Ercan’a gelen turist ve vatandaşlarımızın daha rahat giriş çıkış yapabileceği modern bir terminal binası ve büyük uçakların inebileceği bir pist ve apronların yapılmasıdır.

İhale ile ilgili yapılan işlemlerde eğer yüklenici firmanın veya ihale edenlerin yasal sıkıntı yaratabilecek durumu varsa onlar soruşturulup araştırılacak, eğer birşey varsa da hukuk ne derse o yapılır.

Kaşif, yeni Ercan Havalimanı inşaatının başlaması için ihaleyi alan yüklenici firmaya yer gösterilmesi gerektiğini belirterek, yeni projenin mevcut havalimanının karşısında yapılacağının öngörüldüğünü, ancak orada İstanbul Havayollarının ambarı bulunduğunu ve kendisine verilen bilgiye göre 2048’e kadar kira sözleşmesinin bulunduğunu, onun yanında da askeri birliğin bulunduğunu kaydetti.

Askerin, yapılacak görüşmeler ve kaynak bulunmasıyla yerinin değiştirilebileceğini, ancak ambarı elinde bulunduran şirketin ne kadar tazminat isteyeceğinin veya oradan kalkıp kalkmayacağının bilinmediğini ifade eden Kaşif, o yüzden hem mali yükü azaltmak hem de inşaatı hızlandırmak için “acaba başka yer olarak ne alternatifler olabilir” çalışması başlattıklarını, eğer aynı projeyi uygulayacak bir yer tespit ederlerse firmaya o yeri göstereceklerini ve inşaatı yapma süresi olan 4 yılı başlatacaklarını işaret etti.

Kaşif, firmaya yer gösterilmeden 4 yıllık sürenin başlamayacağını ifade ederek, ihaleyi alan TAŞYAPI ile henüz görüşmediğini, fakat ülkedeki diğer yetkilileriyle görüştüğünü, şirketin bir an önce inşaata başlamak istediğini kendisine bildirdiğini kaydetti.

Sözleşmeyi incelemelerinde gayrı yasal bir işlem bulmamaları halinde ilgililere yer tespitini yapacaklarını ve inşaatın bir an önce başlamasını isteyeceklerini ifade eden Kaşif, amaçlarının ülkeye güzel bir proje kazandırmak olduğunu, bunu yapanın kim olacağının kendilerini ilgilendirmediğini, önemli olanın yasalar içerisinde bu güzelliklerin ülkeye kazandırılması olduğunu vurguladı.

Kaşif, ülkeye modern bir havalimanı kazandırmaları halinde, ülkenin giriş kapısının güzelleşeceğini ve buraya gelen turistlerin arkadaşlarına da tavsiye edeceğine inanç belirtti.

KARAYOLLARI

Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif, karayolları ile yapılan çalışmalara da değinerek, özellikle son günlerde ölümlü kazalar ve yaya çarpmalarıyla gündeme gelen Hamitköy-Haspolat arasındaki yola New Jersey tipi korkuluklar yapılacağını söyledi.

Şu anda projenin tamamlandığını ve imza aşamasına geldiğini, imzanın ardından ihaleye çıkılacağını belirten Kaşif, yolun en erken zamanda yenileneceğini ve korkulukların kurulacağını kaydetti.

Amaçlarının; önlerine koydukları hedefleri iktidarda oldukları sürece hayata geçirmek olduğunu söyleyen Kaşif, karayollarında yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

Kaşif, Yenierenköy-Dipkarpaz 2. etabının başladığını, Lefke-Güzelyurt duble yolu, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu, Pınarlı-Ulukışla, İskele-Ardahan, Pınarbaşı-Gönyeli-Girne, Gazimağusa Hastane Yolu-Lefkoşa anayolu bağlantısı, Lefkoşa Şehit Arsaları-Alayköy yolu inşaatlarının sürdüğünü, Taşpınar-Bostancı yolu projesinin tamamlanma aşamasında olduğunu kaydetti.

2013-2020 yılları arası için proje çalışmalarının bulunduğunu, bu çerçevede 30 civarında proje çalışması yapıldığını ifade eden Kaşif, bunların artabileceğini, İskele-Çayırova yolunun da devam edeceğini belirtti. 

Altyapı yapılan her yerde sıkıntıların yaşanmasının normal olduğunu, projelerin geçeceği yerlerde ağaçların bulunduğunu, şahsi mülklerin olduğunu belirten Kaşif, proje çalışmalarını yaparken asgari düzeyde rahatsızlık vermek için titizlikle çalıştıklarını söyledi.

Kaşif, telefonda da gelişmeler olduğunu, çalışmaların sürdüğünü, AB ile yürütülen projenin devam ettiğini belirterek, sadece kablo ile ulaşılamayan yerlere değil, tüm evlere kablosuz erişimin sağlanmasını hedeflediklerini söyledi.