Tağmaç ÇANKAYA

Kıbrıs’ın ve Orta Doğu ülkelerinin tarihinde de çok önemli yeri olan kerpiç evler geri dönüyor. Çamur, saman, ot ve saz karışımının kalıplara dökülmesiyle oluşturulan bu nostaljik yapılar, yaz aylarında mekanı serin tutması, kış aylarında ise sıcak tutmasıyla biliniyor.
Öte yandan,
sağlık ve hayat kalitesinin her alanda tartışıldığı bir dönemde, evlerimizde kullanılan yapı malzemelerinin ne denli insan sağlığına uygun olduğunu da sorgulamak gerekiyor.

İşte bu soruyla yola çıkan ve ailesi için en iyi koşullandırılmış bir ev inşa etmek isterken yolu kerpiçle kesişen, Kerpiç Ltd. kurucularından Hakan Yaykur ile bir sohbet gerçekleştirdik.

Araştırmalar iş koluna dönüştü…

Tam bir Kıbrıs aşığı ve ayni zamanda inşaatçı da olan Hakan Yaykur, Kıbrıs’taki yapı malzemelerini araştırırken, ülkemizde geleneksel olarak çok uzun yıllar boyunca kullanılmış olan malzemelerden, özellikle kerpiç ve taş yapıları ve bunların özelliklerini incelediğini anlatıyor.

Küçük Erenköy bölgesinde uzun yıllardır Kıbrıs usulü taş evler inşa eden Yaykur, kerpiç gibi çok değerli ama bir o kadar da basit diye nitelendirdiği bir malzemenin, bu ülke şartlarına ve insan sağlığına en uygun yapı malzemesi olduğuna kanaat getirip, bunu bir iş kolu olarak yapmak için kolları sıvadığını söylüyor. 

Yüksek Mimar İbrahim Yapıcıoğlu ile de işbirliği yaptığını belirten Hakan Bey, bu konuda kendilerine yol gösteren ve kerpiç malzemesine kariyerini adamış Prof. Dr. Bilge Işık’tan da çok değerli bilgiler ve sonsuz ilham aldıklarını ifade ediyor.

Prof. Dr. Bilge Işık, Kıbrıs’taki bazı üniversitelerde zaman zaman ders verirken, üniversitelerin bu malzeme ile ilgili ar-ge çalışmalarına da katkıda bulunuyor. Işık, kerpiç malzemesi ile ilgili hem çok uzun yıllardır hem de çok milletli olarak çalışmalarını sürdürüyor ve Kıbrıs gibi bir ülke ve iklim şartlarında, kerpiç malzemesinin çok önemsenmesi gerekliliğinin altını çiziyor.

En çok talep yabancılardan

Mevcut kerpiç tuğla ve yapı denemelerinin, hareketli kalıp ve insan gücü üzerinden yapılmakta olduğunu ifade eden Hakan Yaykur, şu anda hem teknoloji araştırmalarını sürdürdüklerini hem de işin mekanize edilerek daha kolay ve daha az maliyetle üretilebilir hale gelmesi için gereken makine yatırımlarını yapmaya hazırlandıklarını sözlerine ekliyor. Çok yakında kerpiç evlerin inşaatına başlayacaklarını da belirten Yaykur, bu konuya en çok talebin, yabancılardan geldiğini ve kendi insanımızın da artık bu tür geleneksel ve sürdürülebilir alternatifleri değerlendirmesi gerektiğini dile getiriyor.

“Tarihi eserler yaratmak istiyorum”

Yaykur ayrıca, bu sözü geçen makineler sayesinde, püskürtme yöntemi ile üretim yapılacağından,  bugünün inşaat sürelerine de yaklaşabilecekleri düşündüklerini söylüyor. Kerpiç üretiminde sağlığa etki eden en önemli faktörün, malzemelerin gözeneklerinin genişliği ile alakalı olduğunu ifade eden Yaykur, gözenekleri küçültülerek, binanın sağlamlığının ve yaşam süresinin arttırılabileceğini vurguluyor.
Lakin bina kalitesi, yaşam kalitesini de içinde barındırmalıdır. O sebeple yapının hava alması ve gözenek boyu sağlık da göz önüne alınarak hesaplanmalıdır.
Yaykur’a sorduğumuz “Bu işi neden yapmak istiyorsunuz?’ sorusuna verdiği cevap “Tarihi eserler yaratmak istiyorum” oluyor.

Diğer taraftan, Prof. Dr. Bilge Işık, araştırmalarına dayanarak, kerpiç tekniği ile inşa edilmiş bir yapının, 8 şiddetindeki depremleri sindirebileceğini bulgu olarak bizlere sunuyor.

Kıbrıs’ın ve Orta Doğu ülkelerinin tarihinde de çok önemli yeri olan bu malzeme ve inşaat tekniğinin, yeniden evine dönmesi ve kullanılabilmesi, hayat kalitemizi ve sağlığımızı pozitif yönde etkileyecektir. Yemen, ülke olarak kerpiç malzemesinin nasıl toplu konut inşaasında da kullanılabileceğini dünyaya kanıtlamıştır.

Değerli olan bu çabaların desteklenmesi ve çoğaltılması kadar, yerli insanımıza da anlatılması ve uygulattırılmasıdır. Sayılan tüm diğer faydaları yanında, kerpiç malzemesini, bir kültür öğesi olarak yeniden kabullenebilirsek, yaygınlaşmasının da daha kolay olacağı değerlendiriliyor. Modern mimari ile birleşen ve hayranlık uyandıran kerpiç yapılar, hayatımıza kolayca dahil olabileceklerinin de sinyallerini veriyor.  

 

Kerpiç evlerin bazı özellikleri şöyledir;

 

-Kerpiç yapılar binlerce kez geri dönüştürülebilir,

-Kerpiç, ortamın nemini dengeler ve insan için en uygun düzeye getirir. Rahat soluk alınır böyle bir odada, rahat uyunur,

-Kerpiç yüzeyler, ısı enerjisini depolar ve ihtiyaca göre yansıtır,
-Kerpiç, havanın kirliliğini alır. Örneğin, sigara içiliyorsa nikotini çeker,
-Kerpiç doğayı kirletmez, onun doğal sürecine dahil olur,
-Kerpiç, yapı yerinde üretildiği için taşınım gideri yoktur.