KKTC’de görev yapan 168 kadın avukatla Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi, şiddet gören meslektaşlarına “Sinem Yalnız Değildir” diyerek destek belirtti, yayımladıkları bildiride kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili 8 maddeden oluşan talepleri dile getirdi. 

Metnin destek için imzaya açık olduğu, isteyen herkesin kopyaladığı listeye kendi ismini ekleyip sosyal medya hesabı üzerinden paylaşabileceği de açıklandı.
 
Bildiride, şiddete maruz kalan kadınlara da seslenildi, “Yaşadıklarınız sizin suçunuz değil, ALO 183 ve Alo 155 numaralarından polis ve sosyal hizmetlere ulaşabilirsiniz” denildi.

168 kadın avukatla Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi, meslektaşları Sinem Ç.’nin yaşadığı şiddet olayının mahkemeye intikal ettiğini, bu konuya ilişkin yorum yapmalarının mümkün olmadığını, ancak üç hususun bunun dışında olduğunu belirtilerek bu konularda değerlendirmelerde bulunuldu.

İki taraf arasında yaşanan bu gibi durumlarda, karşı tarafın da şikayette bulunmasının bilindik bir yöntem olduğu, iki tarafın da birbirine yönelik şikayetini çekerse konunun mahkeme huzurunda farklı şekilde değerlendirilebileceği belirtildi. Şikayetini geri çekme alışkanlığının kadına yönelik şiddet meselelerine sıçradığı da ifade edildi.

Gözaltına alındıktan sonra mahkemeye teminat maksatlı çıkarılan şahısların kelepçeli bekletilmesi uygulamasına da işaret edilen bildiride, “Bu yöntem insan haklarıyla bağdaşmıyor. Buna rağmen Sinem Ç.’nin mahkemeye kelepçeli getirilip, Tarık A.’nın kelepçesiz getirilmesinin manası polis teşkilatı tarafından açıklamalı” denildi.

Şiddet olaylarının basında ele alınışının da eleştirildiği bildiride, “Fotoğraflar ve dil açısından sorun var. Şiddetin meşru sebebi olabilirmiş gibi bir algı yaratılırken, kadına yönelik şiddet bir kavga meselesine indirgeniyor. Kadına yönelik şiddet vakalarına ilkesel yaklaşmak gerektiği yönündeki tavrımız herkes için geçerlidir. Kadına yönelik şiddetle ilgili aleyhine ceza davası getirilen meslektaşımızın davasını buradakine benzer hassasiyetle takip ettiğimizi bildiriyoruz” ifadelerine yer verildi.

Dile getirilen taleplerse şöyle:

1-    2014 yılında yasası geçen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin, kuruluş yasasında yer alan tüm görevleri yerine getirmek için tam zamanlı çalıştırılması.  

2-    K. T. Barolar Birliği ve KAYAD ortalığında yürütülen proje kapsamında hazırlanan, Ev içi ve kadına yönelik şiddete dair özel yasa taslağının gözden geçirilip, tüm paydaşların katılımı ile Meclis komitesinde gündeme alınması. 

3-    Fasıl 154 Ceza Yasası’nda suçun ayrıca ve ağır bir şekilde düzenlemesi.

4-    Kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli araç olan toplumsal cinsiyet eşitliği algısının sağlanması adına gereken eğitim müfredatının hazırlanması.

5-    2011 yılında yasalaşan İstanbul Sözleşmesi çerçevesinde, devletin üstlendiği sığınma evi kurma, kadınların toplum içinde güçlendirilmesi ve haklarının bilincinde olmaları için gereken önleyici programların derhal hayata geçirilmesi.

6-    Polis Teşkilatı içerisinde sadece Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Şubesi çalışanlarına değil, özellikle Adli Şube polislerine yönelik kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair eğitim verilmesi.

7-    Adli yardıma ilişkin Aile Yasası’ndaki kısıtlı düzenlemenin geliştirilip, geniş çaplı bir adli yardım sisteminin kurulması. 

8-    Mahkeme haberlerini servis eden gazetelerin, basın örgütleri tarafından şiddet olaylarını haberleştirme konusunda eğitime tabi tutulması.”