Israrla hayatta ifadesini arayanların yolu, nerdeyse her zaman danstan geçiyor. Derviş G. Zeybek için de durum böyle. Kıbrıslı bir anneden ve Türkiyeli bir babadan doğup, karma köyde çocukluğunu geçirmiş Derviş. 

Zorlu geçen ve bu ülkede doğup birçok gencin yaşadığı tanımsız kimlik sürecini yaşayanlardan... Studio 21’in kurucusu. Studio 21, özellikle Arasta ve eski Lefkoşa bölgelerinde yaşayan ailelerin çocuklarından oluşan genç ve dinamik bir grup, sokakta dans ederek dansı ve ifadeyi yaymak ve insanları özgürleştirmek adına beş yıldır yoluna devam ediyor.

Studio 21 bugüne kadar, Dünyanın birçok yerinden, farklı dans stillerinden dansçıyı, atölye düzenlemek üzere ağırladı. Üstelik bu profesyonel dansçılar neredeyse hep gönüllü olarak onlara destek verdi.  Bunların dışında Studio 21 ailesi, geri dönüşüme ve yeniden hayata kazandırmaya (upcycling) yönelik de ve çocukların çok yönlü gelişimine katkıda bulunacak buna atölye çalışmaları da düzenliyor.  

Dünün çocukları, bugün kendi sokaklarından, yaşça daha küçük başka çocuklara dans öğretiyorlar.  Uzun beş yıla sayısız dans atölyesi, festival ve gösteriler yanı sıra Türkiye’de yayınlanan ‘yetenek sizsiniz’ programına varıncaya kadar, birçok şey sığdırdılar.

Sokaktaki gençler dansın etrafında birleşti

Derviş G. Zeybek, zorlu süreçlerden damıttığı çıkarımlarını, dünyada çeşitli ülkelerini gezdikten sonra ve üniversite tahsilini tamamlamasının ardından, bir şekle sokmuş. Bunun sonucunda, çocukluk yıllarından beri hayatında hep var olan dans ve özelde halk dansları ile ilgili edinimlerini, kendinden daha genç olanlara aktarmış.

Okullarda halk dansları öğretmeye başlayan Zeybek, zamanla kendi dans hayatında ilerlerken ve farklı stilleri öğrenirken ayni zamanda, daha sonradan Studio 21 olarak anılacak dans ailesine doğru yol almış.

Sokaktaki gençlerin yavaş yavaş dans etrafında birleşmeye başladıklarını görünce, bu durumu daha da ciddiye alıp, kendilerini ‘Studio 21 Dansçıları’  diye adlandırmışlar.

Sağlam arkadaşlıklara vesile

21 Aralık 2011’de oluşuma start verdiklerini anlatan Derviş, özellikle arasta ve eski Lefkoşa bölgelerinde yaşayan ailelerin çocuklarıyla grubun genişlediğini, sağlam arkadaşlık bağları kurulmaya başladığını anlatıyor.

Sokakta dans ederek dansı ve ifadeyi yaymak ve insanları özgürleştirmek adına beş yıldır davet edildikleri birçok festivale katıldıklarını ve hikayeleri, ciddi bir takipçi kitlesi olan bir harekete dönüştüğünü belirtiyor. Studio 21’in, bu inişli çıkışlı, bazen iç mekan bazen zorunluluktan sokakta yapılan uzun dans çalışmaları neticesinde, bugün üniversitelerde dans bölümüne dahil olmuş dansçılara sahip olduğunu söylüyor.

Mekanları eski bir Kıbrıs evi

Nerdeyse sekiz ay boyunca, kendilerine ait dans edecekleri bir yerleri olmadan, her Cumartesi sokakta buluşarak, bu dansla atan kalbi devam ettirebilmek için yılmadıklarını da ifade eden Zeybek, takriben bir yıl önce, şuan halen kullanımlarında olan Bandabulya’nın yan sokağındaki eski bir Kıbrıs evinde çalışmalarını sürdürdüklerini de sözlerine ekliyor.

Aslında sosyal ihtiyaçları karşılayan ve çocukların sevgi çemberi dışında kalmasını önleyen bu güzel hareket, Studio 21, amaçlarının doğru anlaşılabilmesi için uzun süre yardım kabul etmeden devam etmiş. Sonunda kendilerini yeterince ifade edebildiklerine inandıkları zaman, Derviş’in bir arkadaşının cömert sponsorluk teklifini kabul ederek, bugün içinde oldukları binaya taşınmışlar.

Arasta bölgesine renk katıyorlar

Gittikleri her yere yüksek enerji taşıyan bu grup elbette orada da rahat durmuyor ve geçtiğimiz aylarda, bölgenin renklendirilmesi ve geri kazanılıp yeniden canlandırılması adına, LTB ile de elbirliği yaparak sokak festivali düzenliyor. Bu festivalde birçok farklı milletten sokak grafiti artistleri buluşup, oradaki sokağın dönüşümüne katkıda bulundular. Bu festival sayesinde sokaklar gencecik insanlarla doluyor ve festival, sokaklar rengarenk bezenmiş bir halde tamamlanıyor.

Son zamanlarda bölgeye getirdikleri enerji sayesinde, kültürel ve sanatsal olarak da eski sokakların yeniden evrilmesine vesile oluyorlar ve bölgeye artan ilgide rol oynuyorlar. Basit bir dans projesinden öteye çoktan geçmiş bu etkileyici sosyal girişimcilik örneği, sonunda meyvelerini vermeye başlıyor. Derviş ve Studio 21 ailesinin üyeleri bu uzun ve meşakkatli yolculuğun kahramanları…

Halktan ve özellikle gençlerden destek büyük

Her fırsatta kendilerine ulaşarak destek bildirenlere, teşekkür eden Zeybek, bundan sonraki ideallerinin, Arasta Bölgesinin ve insanın farklı farklı ihtiyaçlarına ve kültürel ve sanatsal çehresine katkı sağlayacak şeyleri belirleyip, uygulamak olduğunu ifade ediyor. Amacının, çocuk, genç yada yaşlı her insana dans ve kabullenme alanı sağlamak için uğraşmaya devam etmek olduğunu söylüyor.

Böylesi desteklemeye değer bir projeyi, hayatını çocuklarımızı ilgilendiren bir ideal uğruna adayan Derviş’i ve içindeki güzel açan fidanları desteklemek, toplumsal bir ödevdir aslında. Her nevi sorunuz veya sponsorluk sağlamak yada bu önemli sosyal harekete destek vermek için, Studio 21’e  [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.