Baf’ın Vretça köyünde 1959 yılında doğan Mehmet Geceli, ailesiyle birlikte 4 yaşında Mağusa’ya taşındı. Birçok Kıbrıslı Türk’ün dee yaptığı gibi 1979 yılında ailesini ve sevenlerini Kıbrıs’ta bırakarak 1979 yılında İngiltere’nin Londra kentine göç eden Mehmet Geceli, Londra’da ütücülük, yapıcılık, dondurmacılık, marketçililik ve araba bakım ve kiralama işleri yaptı. 

36 yıl İngiltere’de kalan Mehmet Geceli, işlemekten yorulduğu için işleri oğluna bırakıp doğup büyüdüğü topraklar olan Kıbrıs’a geri döndü ve Mağusa’nın Salamis Bölgesi’ne yerleşti.

Ülkesine döner dönmez küçüklüğünden bu yana en büyük hayalini yerine getirerek bir eşek alan Geceli, “çocuklarım kadar seviyorum” dediği eşeğine Kemal Sunal filmlerinden esinlenerek “Gadife” ismini koydu. Gününün önemli bir kısmını “Gadife’ye” ayıran Mehmet Geceli, eşeğinin çocuk, yaşlı herkesin ilgi odağı olduğuna dikkat çekti. 

Geceli; “Ülkem bıraktığım gibi değil”

Gazetemiz NORTH CYPRUS UK’e konuşan Mehmet Geceli, “ülkeme büyük özlemle geldim. Ama ülkemde geride bıraktığım hiç bir şeyi eskisi gibi bulamadım. Yollar değişti, insanlar değişti ve en önemlisi insanların huyları değişti” diye konuştu.

Mehmet Geceli, hayatının büyük kısmını İngiltere’de geçirdiği için Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklerin idare biçimine alışamadığını söyledi.

İngiltere’de verilen sözün zamanında tutulduğunu anlatan Geceli, Kıbrıs’ta herkesin keyfine göre hareket etmesine alışmakta zorluk çektiğini dile getirdi. 

Eşek sevdasının doğduğu Baf’ın Vretça köyünden geldiğini anlatan Mehmet Geceli, küçüklükten bu yana eşek sevdası olduğunu ifade etti.

Köylerinde eşeğin bir iş ve ulaşım aracı olarak kullanıldığına değinen Geceli, arpa, buğday demetleri ve üzüm taşımada eşeklerin kullanıldığını kaydetti.

Mehmet Geceli; “tabi ben o dönemde küçük olduğum için yapabildiğim tek şey eşekle üzüm taşımaktı. Sevgi, merak her şey vardı bende eşeklere karşı. Dayımın, teyzemin eşeği vardı. Biz Mağusa’da oturduğumuz için eşeğimiz yoktu. Yazda birkaç ay köye giderdik. Üzüm taşımaya yardım ederdim. Eşekle üzüm taşırdım” dedi.

Bir köpeği ve bir de kedisi olduğunu anlatan Geceli, ancak hayvanları içerisinde en çok eşeğini sevdiğini dile getirdi.

Eşeğinin ismini Kemal Sunal filmlerinden esinlenerek “Gadife” koyduğunu söyleyen Mehmet Geceli, her duyanın bu ismi çok beğendiğini bildirdi.

“Gadife’yi 4 aylıkken aldım”

“Gadife’yi” Karpaz’dan bir Kıbrıslı Rum’dan aldığını belirten Geceli, “Gadife’yi” aldığında 4 aylık olduğunu günümüzde de “Gadife’nin” 11 aylık olduğunu söyledi.

Mehmet Geceli; “her sabah saat 7’de kalkar onu yediririm. Hasta olsam bile kalkarım. Ara sıra öğlenleri de yediririm. Bir de her akşamüstü yemini veririm. Genelde günde 3 öğün yemeğini yediririm. Onu sıkılmasın diye sürekli gezdiririm” diye konuştu.

“Gadife’nin” bölgede büyük bir ilgi odağı olduğundan da bahseden Geceli, bölgede yaşayan İngilizlerin yürüyüşe çıktıklarında “Gadife’ye” uğramadan ve fotoğrafını çekmeden evlerine gitmediklerini dile getirdi.

Mehmet Geceli, “Gadife’nin”  çocukların da ilgisini çektiğine değinirken, çocukların hemen hergün gelip eşeğini okşadıklarını ve onunla vakit geçirdiklerini kaydetti. Gadife’nin yalnızlığı hiç sevmediğini, sürekli ilgi istediğini anlatan Geceli, “Gadife’yi” çocukları kadar çok sevdiğini dile getirerek sözlerine son verdi.