Güney Kıbrıs’a yönelik artış gösterdiği öne sürülen mülteci akışı konusunun, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında dün 3 buçuk saatlik bir toplantı gerçekleştiren Ulusal Konsey toplantısında da ele alındığı haber verildi.

Fileleftheros gazetesi “Mülteci Problemi Konusunda Beş Eksen” başlıklı haberinde, bir yılda Güney Kıbrıs’a yönelik siyasi sığınma başvurularında yüzde 76 artış kayda geçirildiğini yazdı.

Rum hükümetinin Güney Kıbrıs’a yönelik artış göstermekte olan mülteci akınlarının göğüslenmesi için beş eksende faaliyetler ileriye götürdüğünü yazan gazete, hükümetin buna paralel olarak, tüm siyasi partilerden Pazartesi gününe kadar konuyla ilgili öneri ve tekliflerini sunmalarını istediğini de belirtti.

Bakanlıklar arası komitenin bugün toplanmasının planlandığını ve toplantıya önlemlerin gözden geçirilmesi için Rum Başsavcısı Kostas Kliridis’in de davet edildiğini anımsatan gazete, komitenin Salı günü Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında yeniden toplanacağını ve ülkeye yönelik mülteci akınlarının hızlı bir şekilde artış göstermesinden kaynaklanan tehlikelerin göğüslenmesi için somut önlemler açıklanmasının beklendiğini kaydetti.

Gazete, bakanlıklar arası komitenin Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, İçişleri Bakanı Nikos Nuris, Adalet Bakanı Yorgos Savvidis ve Savunma Bakanı Savvas Angelidis’ten oluştuğunu da yazdı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in dün gerçekleştirilen Ulusal Konsey toplantısında, Güney Kıbrıs’taki mülteci akışıyla ilgili durumu sayılarla gösterildiği şekilde ortaya koyduğunu belirten gazete, Anastasiadis’in Rum siyasi parti başkanlarına sunduğu verilere göre, 2019 yılında Güney Kıbrıs’a yönelik 12 bin 917 siyasi sığınma başvurusunda bulunulduğunu ve bunun 2018 yılına göre yüzde 76 artış gösterdiğini iletti.

2020 yılının ilk iki ayında (Ocak-Şubat) 2 bin 150 başvuru yapıldığını da kaydeden gazete, Kuzey Kıbrıs’tan ise bin 200 yeni düzensiz göçmenin geldiğinin kayda geçirildiğini, öte yandan geçtiğimiz gün sadece 100 tanesinin deniz yoluyla Güney Kıbrıs’a ulaştıklarını anımsattı.

Şu an Güney Kıbrıs’ta siyasi sığınma hakkı kazanan yaklaşık 12 bin kişi bulunduğunu da ifade eden gazete, 17 bin kişinin başvurusunun beklemede olduğunu, yaklaşık 4 bin kişinin davasının da yargı karşısında beklemekte olduğunu yazdı.

Bu rakamların toplamda yaklaşık olarak 33 bin kişiye denk geldiği, bunun ise “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 3,8’ine denk geldiğine de işaret edildi.

“Elde ettiği bilgilere” dayanarak, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in Ulusal Konsey’de, hükümetin hareket etmeye yöneldiği beş ekseni ortaya koyduğunu da yazan gazete, bunları kısaca şöyle sıraladı;

“1. Siyasi sığınmayla ilgili bir başvurunun reddedilmesi durumunda, (temyiz) başvurusu yapılması konusunda bugün 75 gün olan sürenin kısaltılması,

2. Düzensiz göçmenlerle ilgili olan takip edilmekte olan sınır dışı önlemleri konusunda İspanya örneğinin benimsenmesi,

3. Kıbrıs Cumhuriyeti’ne özellikle denizden yönelen düzensiz göçmenlerin geri çevrilmesi yöntemlerinin incelenmesi ve uygulanması,

4. Siyasi sığınmayla ilgili başvuruların kontrol edilmesi ve yerinde incelenmesine dair prosedürlerin hızlandırılması,

5. Başvuruların yerinde filtrelenmesi ve siyasi sığınma başvurusuna ilişkin kriterleri yerine getirmeyen başvuruların incelenmesi için kabul edilmemesi.”

Dün gerçekleştirilen Ulusal Konsey toplantısı çerçevesinde, Rum Yönetimine yasal bir şekilde giriş yapmış olan mültecilerle ilgili durumun da ayrıntılı bir şekilde ele alındığını belirten gazete, bu kişilerin başlangıçta özellikle öğrenci veya çalışan olarak Güney Kıbrıs’a gittiklerini ve belirli bir zaman zarfından sonra siyasi sığınma başvurusunda bulunduklarını izah etti.

Toplantıda göstermelik evlilikler ve bu durumun kısıtlanmasına yönelik önlemlerin de ele alındığı belirtildi.

KUSİOS

Habere göre Rum Hükümeti Sözcüsü Kiriakos Kusios ise dünkü Ulusal Konsey toplantısının sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in dünkü toplantıda mülteci konusuyla alakalı olarak hükümetin almaya niyetli olduğu önlemler konusunda bilgilendirmede bulunduğunu ve siyasi partileri, önerilerini önümüzdeki pazartesine kadar sunmaya çağırdığını dile getirdi.

Bakanlıklar arası komitenin bugün, Rum Başsavcısının da eşliğinde toplanacağını ifade eden Kusios, komitenin salı günü ise somut kararlar alınması amacıyla Anastasiadis başkanlığında toplanacağını ve bu kararların bunun akabinde ise Bakanlar Kurulu’na sunulacağına sözlerine ekledi.

PARTİLERİN AÇIKLAMALARI

Gazete Rum siyasi partilerinin ise hem dünkü Ulusal Konsey toplantısı sırasında hem de bunun ardından yaptıkları açıklamalarda, mülteci konusuyla ilgili endişe ve kaygılarını dile getirdiklerini belirtti.

Gazeteye göre DİSİ Partisi Başkanı Averof Neofitu açıklamasında, devlet olarak bütünüyle hızlı ve önemli kararları almamaları durumunda, mülteci probleminin birkaç hafta veya ay içerisinde, memleket olarak karşı karşıya kalacakları belki de en büyük problem olacağı uyarısında bulundu.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise, mülteci meselesindeki politikasından ötürü hükümete eleştirilerde bulunduğu açıklamasında, son yıllarda devlet olarak mülteci problemi konusunda AB ve Sosyal Uyum Fonu’ndan aldıkları paralara değinerek, bunların nereye kanalize edildiği sorusunu sordu.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos açıklamasında “kontrollerinde olmayan bölgelerden gerçekleşen mülteci geçişleriyle ilgili endişelerini ortaya koyarken”, EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ise Rum Yönetiminin bu konuda oldukça dikkatli olması gerektiğini belirtti.

Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas açıklamasında, Rum kesiminin nüfusuna göre AB içerisinde siyasi sığınma başvurularında birinci olduğunu belirtirken, Dayanışma Hareketi Başkanı Eleni Theoharus ise mülteciler konusunda Meriç ve Ege adalarında yaşananlara değinerek, Güney Kıbrıs’ın hali hazırda birikmiş olan kalabalığı çok daha zor idare ettiğini ifade etti.

Rum Ekologlar Hareketi adına konuşan Yorgos Perdikis, bu konuda zamanında uyarıda bulunduklarını belirtirken, ELAM adına konuşan Hristos Hristu ise “vatanlarının artık bir tane daha yasa dışı göçmeni kabul edecek imkanı olmadığını” savundu.

DİPA adına konuşan Marios Karoyan ise, meselenin ele alınması için AB ve AB kurumlarıyla işbirliğinde bulunulması gerektiğine dikkati çekti.

AB’DEN TÜRKİYE’YE DESTEK İDDİASI

Fileleftheros gazetesi ise “AB Türkiye’yi Kınamıyor” başlıklı haberinde, “elindeki bilgilere” dayanarak, Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’yi mültecilerin organize bir şekilde Yunanistan’a yönlendirilmesi konusunda kınamadığını, çünkü “condemn” kelimesinin (kınama/suçlama/mahkûm etme) Almanya’nın engeline takıldığını iddia etti.

Almanya’nın, AB İçişleri Bakanlarının dün akşam Brüksel’de gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantısında, Ankara aleyhinde sert bir üslup yayımlanmasına ilişkin her türlü çabaya tamamen kayıtsız kaldığını ileri süren gazete, en nihayetinde toplantıda onaylanan metnin “Avrupa Konseyinin, mülteciler konusundaki baskıların, Türkiye tarafından siyasi sebeplerle kullanılmasını ‘şiddetle reddettiğini’ söylemekle yetindiğine” işaret etti.

Haberde, Berlin’in talebi üzerine, önceki iki taslakta yer alan “kınama” ve “şiddetle kınama” ifadelerinin silindiği belirtildi.

Elindeki bilgilere göre, Yunanistan ve Rum İçişleri Bakanlarının toplantıda Türkiye’nin doğrudan kınanmasında ısrar ettiklerini, fakat Almanya ile Hollanda’nın buna itiraz ettiklerini yazan gazete, Güney Kıbrıs’la ilgili olarak ise, ilgili metnin, Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris ve Güney Kıbrıs’ın AB’deki daimi temsilciliğinin müdahalesinin ardından iyileştirildiğini ekledi.

KKTC’DEN YENİ MÜLTECİ AKIŞI İDDİASI

Öte yandan Fileleftheros gazetesi “İşgal Bölgelerinden Yeni Mülteci Akışı” başlıklı haberinde, Kuzey Kıbrıs’tan Güney Kıbrıs’a giden özellikle düzensiz göçmenlerin durduğunun söylenemeyeceğini yazdı.
Rum Polisinin yabancılar ve mültecilerle ilgili bölge ofislerine dün 75 başka kişinin daha başvurduğunu yazan gazete, bu kişilerin çoğunluğunun Sahra Altı Afrika’sı ve Bangladeş gibi Asya ülkelerinden kişiler olduğunu belirtti.

Gazete Türkiye üzerinden Kuzey Kıbrıs’a gelip, buradan da “Yeşil Hattaki bir noktadan” Güney Kıbrıs’a geçtikleri iddia edilen bu kişilerin, verilerinin kayda geçirilmesinin ardından, başvuruları incelenene kadar kalacakları Koçinotrimithiya’daki göçmen kabul merkezine gönderildiklerini belirtti.

FRONTEX’LE ANLAŞMA GÜNDEMDE

Öte yandan Güney Kıbrıs’ın mülteciler konusundaki problemiyle alakalı olarak, Güney Kıbrıs ile Frontex’in (Avrupa Birliği Üye Ülkelerinin Dış Sınırlarının Yönetimi için Operasyonel İşbirliği Ajansı) bir anlaşmaya varmasının gündemde olduğunu yazan gazete, Yunanistan’ın Türkiye’den gelen mülteci akışlarıyla aldığı baskı konusuyla alakalı olarak geçtiğimiz gün Brüksel’de temaslarda bulunan Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris’in Frontex müdürüyle görüştüğünü yazdı.

Görüşmede, Güney Kıbrıs’ın Avrupa İltica Destek Ofisiyle (EASO) siyasi sığınma başvuruları reddedilen mültecilerin geri dönüşleriyle ilgili bir anlaşma imzalanması konusunda mutabakat varıldığını yazan gazete, bu anlaşmanın Rum kesimi açısından oldukça önemli olarak addedildiğini çünkü bunun meydana gelen problemi önemli ölçüde bertaraf edeceğinin düşünüldüğünü belirtti.

Gazete anlaşmanın, Rum İçişleri Bakanı Nuris’in, önümüzdeki hafta AB İçişleri Bakanları toplantısına katılmak üzere Brüksel’e gideceği önümüzdeki hafta ya da Frontex müdürü Rum kesimine geldiği zaman imzalanacağını da kaydetti.

Rum İçişleri Bakanlığında şu an ilgili belgelerin hazırlanmakta olduğunu yazan gazete, EASO’nun, mültecilerin geldikleri ülkelere geri gönderilmesinin maliyetini üstleneceğini ekledi.

Alithia gazetesi de “Hükümet Önlemler Alıyor” başlıklı haberinde, dün gece yarısı Kuzey Kıbrıs’tan Güney’e 24 yeni mülteci geçtiğini ve mültecilerin Pakistan, Somali ve Bangladeş uyruklu olduklarını iddia etti.

Politis gazetesi de “Mülteci Problemine İlişkin Mea Culpa (Benim Hatam)” başlıklı haberinde, dün Kuzey Kıbrıs’tan Güney’e 50 mültecinin geçtiğini iddia etti.

Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris ise gazeteye açıklamasında, mülteci konusuyla ilgili kararların dün alınması gerektiğine işaret ederek, gazeteye Rum İçişleri Bakanlığının şu planlamanın hayata geçirilmesi üzerinde çalıştığını izah etti;

“1. Siyasi sığınma başvurularının incelenmesinin zamanının kısaltılmasına sebep olacak prosedürler gözden geçirilmektedir. Siyasi sığınma başvurularını denetleyecek olanların sayısının artmasının haricinde, başvurular birbirinden ayrılacak.

2. Başvuruları reddedilen kişilerin FRONTEX aracılığıyla geri dönecekleri güvenli yerlerin bir listesi belirlendi.

3. 600 kişiye ev sahipliği yapacak kapalı bir alan meydana getirilecek.

4. Üye ülkeler arasında uluslararası koruma için başvuruların eşit bir şekilde dağıtılması politikasının uygulanmasına ilişkin AB’ye baskı yapılmaktadır.”