Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, uluslararası ilişkilerde ‘küslük’ diye bir kavram olamayacağını vurguladı. Erhürman, “Hedefimiz, ilkeli ve saygılı uluslararası ilişkiler geliştirmektir. Bizim için doğru zemin Kıbrıs Türk halkının iradesi, hakları ve çıkarlardır” dedi.

Tufan Erhürman Cumhurbaşkanlığı manifestosunu kamuoyuyla paylaştı.
‘Gelecek için 6 doğru adım’ başlığı altında yayımlanan manifestoda Erhürman Kıbrıs sorunu, iç konular ve uluslararası ilişkiler alanında Cumhurbaşkanlığı makamının ‘liderlik’ yapması üzerinde duruyor.
Erhürman’ın seçim manifestosuna tufanerhurman.org adresinden dijital olarak erişilebiliyor.
Cumhurbaşkanı adayı Erhürman’ın ‘6 adım’ı ‘Ayrışma değil, bütünleşme ve dayanışma’, ‘Diyalog, uzlaşı ve çözüm’, ‘Siyasi eşitlik ve çözüm’, ‘Adım adım çözüm’, ‘Etkin dış politika’ ve ‘Kendi ayaklarımız üzerinde durmak’ başlıkları ile sıralanıyor.

AYRIŞTIRICI DEĞİL, BÜTÜNLEŞTİRİCİ
Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı’nın ‘bütünleştiricilik’ konusunda en yetkili ve etkili makam olduğuna dikkat çekiyor ve “İnsanlarımızı eşitlikle kucaklayan, hükümetlerle birlikte çalışarak onlara yol gösteren, muhataplarını ikna etmeyi başaran ve çağdaş iletişimle halkımızın önünü açan bir liderlik temel hedefimizdir” diyor.
Pandemi sürecinin ‘aynı gemide olduğumuz’ gerçeğini bir kez daha hatırlattığına işaret eden Erhürman şöyle diyor:
“Ayrışmaya, bölünmeye, ötekileştirmeye izin vermeyen, insanlarımızı kucaklayan ve onların birbiriyle kucaklaşmasını, dayanışma içinde olmasını sağlayan, halkımızı ortak hedeflerimiz doğrultusunda birleştiren, bütünleştiren ve varlığımızı, kimliğimizi, kültürümüzü hep birlikte geliştirerek geleceğe taşımamıza liderlik eden bir Cumhurbaşkanlığı yaratacağız.”

KAVGA DEĞİL, AKIL
Cumhurbaşkanı adayı Erhürman ‘halkın iradesi, hakları ve çıkarları zemininde uzlaşıcı olacakları’ mesajı veriyor ve “Sorunlu değil, sorumlu davranacak, sorun çözeceğiz” diyor.
İki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyonun tüm tarafların üzerinde uzlaştığı bir zemin olduğuna vurgu yapan Tufan Erhürman, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi onlarca yıldır bu tezin dışında bir çözüm formülünden söz etmemiştir. İki bölgelilik de, iki toplumluluk da, siyasi eşitlik de, müzakereler tarihi içinde Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Rum halkının haklarını görmezden gelmeksizin elde ettiği kazanımlardır. ‘AB çatısı altında iki ayrı devlet’ gibi bugünkü uluslararası durum çerçevesinde gerçekçi olmadığı herkes tarafından bilinen formüllerle zaman kaybedilmesinin bize kazandıracağı hiçbir şey yoktur” ifadesini kullanıyor.
Erhürman, her kesimden yetişmiş insanlardan oluşan geniş bir ekiple dış dünyayla etkin bir diplomasi yürütüleceğine, Kıbrıs Türk halkına sahip çıkma ve öncülük etme misyonunun ileriye taşınacağına vurgu yapıyor.

KIBRIS BİZİM DE ADAMIZ
Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın dikkat çektiği bir başka konu ise Kıbrıslı Türklere ‘yokmuş’ gibi davranılması. Erhürman “Bu ada yalnız bizim değil ama bizim de adamızdır. Kıbrıs Türk halkı bu adanın üzerindeki ve etrafındaki tüm varlıkların ortağıdır” diyor.

HALK BELİRSİZLİKTEN KURTULMALI
Manifestosunda Kıbrıs sorununa bütünlüklü bir çözüm için ilgili bütün taraflarla aktif bir diyalog içerisinde çaba sarf ederken diğer yandan da ‘adım adım’ neler yapılabileceğini anlatan Erhürman, Maraş’ın uluslararası hukuk çerçevesinde açılabileceğini, Yeşil Hat Tüzüğü kapsamının genişletilebileceğini, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün yürürlüğe sokulabileceğini, spor, sanat, kültür, bilim alanında insanlarımızın dünyaya açılabileceğini, insanların doğum yerleri nedeniyle uğradıkları ayrımcılığa son verilebileceğini kaydediyor ve ekliyor: “Kıbrıs Türk Halkı belirsizlikten kurtulmalıdır.”

ORTAK HASTANE, ORTAK ÜNİVERSİTE…
Erhürman, Cumhurbaşkanlığı döneminde atacağı adımlar arasında Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların birlikte neler yapabileceğini de sayıyor, somut bazı öneriler de sıralıyor.
“Kıbrıs’ın geleceği için ilk hedef elbette bir an önce kapsamlı çözüme ulaşmaktır. Ancak bu hedefe ulaşmamız gecikirse, durup beklememiz söz konusu değildir” diyen Erhürman, ‘ortak havaalanı’, ‘ortak hastane’, ‘ortak üniversite’ açılabileceğini, bunun zorlanacağını vurguluyor, şunları kaydediyor:
“Herkes samimiyse, kapsamlı çözüme ulaşmak için yürütülecek müzakerelerle, buna tüm adayı hazırlayacak hamleleri eş zamanlı yapalım. Bir havaalanını, bir hastaneyi, bir üniversiteyi çözümün temel parametresi olan siyasi eşitlik temelinde birlikte açalım, birlikte yönetelim. Buralarda çözümün küçük ölçekli örneklerini yaratalım.
Turizmcilerimizi, sanayicilerimizi, üreticilerimizi birlikte iş yapmaya teşvik edecek projeleri birlikte geliştirelim. Bunların bizi kapsamlı çözümden uzaklaştıracak değil, ona yaklaştıracak hamleler olduğunu yalnızca biz söylemiyoruz. Birleşmiş Milletler de aslında bunu işaret ediyor. O zaman samimi olalım ve hepsine birlikte başlayalım.
Kapsamlı çözüme bir an önce ulaşmak en çok istediğimizdir. Ulaşırsak, sözünü ettiğimiz projeler için harcayacağımız zaman kayıp değil, kazançtır. Ama masada zaman kazanma oyunları oynayanların bize zaman kaybettirmesine daha fazla izin vermeyeceğimizi de herkesin bilmesi gerekir.”

DOĞRU ZEMİN, İYİ İLİŞKİ
Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman seçim manifestosunda ‘Türkiye, AB ve dünyayla ilişkiler’ konusuna ayrı bir başlıkta yer veriyor, ‘doğru zeminde iyi ilişkiler’ üzerinde duruyor ve “Bizim için doğru zemin Kıbrıs Türk halkının iradesi, hakları ve çıkarlardır” diyor.
Türkiye’den AB’ye, Kıbrıs Rum Yönetimi’nden Birleşmiş Milletler’e kadar tüm ilişkilerde eşitliğin korunmasını ‘yaşamsal’ diye niteleyen Tufan Erhürman, ilişkilerin ‘doğru zeminde, karşılıklı güven, saygı ve eşitliğe dayalı’ olması gerektiğini söylüyor.
Tufan Erhürman şöyle diyor:
“Hedefimiz, ilkeli ve saygılı uluslararası ilişkiler geliştirmektir. Uluslararası ilişkilerde küslüğe yer yoktur. Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkiler Kıbrıslı Türkler açısından son derece önemlidir, yaşamsaldır. Bu ilişkiler başka herhangi iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özeldir. Bu ilişkilerin çok yoğun tarihsel, sosyolojik, kültürel, hukuksal temelleri vardır.
Bu ilişkilerin doğru zemini, Kıbrıs Türk Halkı’nın iradesi, hakları, çıkarları ve kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya sahip olmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti açısından da burada özgüven ve irade sahibi bir halkın bulunması son derece önemlidir. Bu çerçevede ilişkilerin en iyi düzeyde tutulması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bize değil, bizimle konuşması, bizim de Türkiye Cumhuriyeti’ne değil, Türkiye Cumhuriyeti’yle konuşmamız, yani en iyi ve en sağlıklı düzeyde diyalog bunun en güzel yoludur.”

İNSANIMIZIN YAŞAM KALİTESİ
Cumhurbaşkanı adayı Erhürman’ın sıraladığı ‘adımlar’ arasında ‘sosyal ve ekonomik kalkınma için istikrar’ da var. ‘Kendi ayaklarımızın üzerinde durmanın’ önemine vurgu yapan Erhürman, tüm çabalarının ‘Kıbrıslı Türklerin yaşam kalitesini ve rekabet gücünü artırmak, sürdürülebilir bir kalkınma yaratmak’ amacı taşıdığını kaydediyor.
Cumhurbaşkanlığı makamının birçok yetkiye sahip olduğuna işaret eden Erhürman, ‘yürütmenin bir parçası’ olan Cumhurbaşkanlığı’nın istikrar konusunda aktif ve etkili rol oynayabileceğine işaret ediyor, şöyle diyor:
“Hepimiz orta ve uzun vadeli planlar yapmamız ve bunları hayata geçirmemiz gerektiği konusunda hemfikir olduğumuza göre, Cumhurbaşkanlığı’nın yürütmenin iki kanadından biri olmak konusundaki anayasal görevini aktif ve etkili biçimde yerine getirmesine ihtiyacımız var demektir. Cumhurbaşkanlığı, bakanların, müsteşarların, müdürlerin göreve gelmesi ve görevden alınması konusunda da, kamu yönetimi alanında geniş yetkilerle donatılmış Kamu Hizmeti Komisyonu üyelerinin atanmasında da, Anayasa’daki Cumhuriyet Güvenlik Kurulu vasıtasıyla iç ve dış güvenlik alanlarında da doğrudan yetkilidir. Bunların yanında yürütmenin iki kanadından biri olarak, gerektiğinde her konuda Bakanlar Kurulu’na başkanlık ederek, gerektiğinde Başbakan ve bakanlarla sürekli istişare ederek, içerideki sorunlarımızın çözümü konusunda liderlik, öncülük, koordinasyon ve değişen hükumetler arasında köprü olmak görevi ve yetkisi vardır.”