CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, BRT ekranlarında Basın Odası programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Damla Soyalp'in moderatörlüğünde gazeteciler Artun Çağa, Cenk Mutluyakalı, Rasıh Reşat ve Hüseyin Ekmekçi'nin sorularını yanıtlayan Erhürman, "Şikayet etmek olmaz, biz çözüm üretmek için görev yapacağız. Benim görevim şikayet etmek değil, çözmektir, sorunlara çözüm üretmek için adayız" dedi.

Erhürman, barikatların kapatılmasına yönelik, "Barış dilinin dışına çıkmadan böylesi gerçekçi olmayan adımları uluslararası toplumla konuşarak, diplomasiyle aşmalıyız. Bunu yapabiliriz. Bu kapıları açarız, açarım" şeklinde konuştu.

Erhürman'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

“Kıbrıs sorunun bir an önce kapsamlı çözüme ulaşmasını istiyorum. Bunun masada olan federasyon zemininde olmasını istiyorum. Bunun yanında bir takım hazırlık çalışmalarında da bulunması gerektiğini düşünüyorum. Crans Montana bir takım eksiklikler kapsıyordu. Artık onları tekrar etmememiz lazım.”

"Biz tekrar 5’li konferasa gideceğimizde. Ki bunun bizi çözüme götüreceğine inanıyorum. Ama buraya giderken bizim anlatmamız gereken şeyler var. Parametreler nedir, uzlaşma konuları nedir, bunları anlatmamız lazım."

"O masaya giderken Türkiye ile istişarelerimizi tamamlamamız lazım. Garantilerle ilgili Türkiye’nin ne yapacağını bilmemiz lazım. O masadan çözümü çıkartmak istiyorsak güvenlik ve garantilerle ilgili Türkiye’nin tavrını da bilmemiz lazım."

"Bu sürece giderken bunları temize havale etmeliyiz. Belirsizlikten bir an önce kurtulma ihtiyacıyla çözümü istiyorum. Bunun için kaybecedek zamanımız da yoktur."

"Çözümü çok istiyorum, masadaki federasyon formülü içinde bunu yapacağız. Bizim bütün çözüm irademize rağmen çözüme ulaşamadıysak, Sarayönü’nde beklemeyeceğiz."

"Kapsamlı çözüme ulaşamadığımız durumda bizi uluslararası hukuka yaklaştıracak konuları tek tek ele alacağız. Sporcularımızın dışa açılımı, karma ailelerin çocuklarının kimlik sorunu, yeşil hat tüzüğü..."

"Toplumun ekonomideki, sağlıktaki, eğitimdeki gailelerini gaile edinen bir adayım."

"Bu kadar istikrarsız bir hayat içerisinde, iç konulara, Cumhurbaşkanı makamı olarak, bu kadar sıkıntılı bir dönemde ‘yetkim yoktur’ diyerek müdahale etmemezlik yapmayacağız. Ekonomi, eğitim gibi konularla da ilgileneceğim.""BM sadece endişe duyuyoruz diyemez"

"Ben Kıbrıslı Rum liderliğini ya da toplumunu ne düşman olarak görürüm ne de ‘onlar bize şunu yapmaz’ diye görürüm."

"Kapılar konusunda AB üyesi bir ülke, kamu sağlığı gerekli olursa bir takım önlemler alabilir. Ama hukukta sebep unsuru da vardır: Sebep olarak sen korona virüsü gösteriyorsan ve Metehan'dan geçişleri açıp, Lokmacı'dan kapıyorsan, o zaman senin işlevinin sebep unsuru sakat demektir.”

“BM bu gelişmelerden endişe duyuyorum diyemez sadece. Çünkü bu kapıları birlikte açtık. BM başka bir soruya daha cevap vermeli. Neden iki toplumlu sağlık komitesi kuruldu, eğer tek taraflı tavır sergilenecekse?”

“Barış dilinin dışına çıkmadan"

“Barış dilinin dışına çıkmadan böylesi gerçekçi olmayan adımları uluslararası toplumla konuşarak, diplomasiyle aşmalıyız. Bunu yapabiliriz. Bu kapıları açarız, açarım..."

"Benim görevim şikayet etmek değil çözmektir.”

"Kıbrıslı Rum liderliğinin tavrı barışı inşa çabasına da çözüm iradesine de zarar veren bir karardır. Doğru diplomatik yöntemlerle bu kapıları ben açarım."

“Varoluş kaygısının temel nedeni belirsizlik”

“Burada, doğum yeri neresi olursa olsun herkesin varoluşsal kaygısı var. Bunun temel nedeni de öngörülemezlik ve belirsizliktir. Öngörülebilirlik neden yoktur? Yıllardır çözülmeyen bir sorun ile karşı karşıyayız. Bu sorun çözülmediği sürece de diğer sorunlar da çözülemiyor.”

“Türkiye’de Başkanlık sistemi ve başında bir kişi var. Bizim onunla konuşabilmemiz gerekiyor, içinde bulunduğumuz mali ve ekonomik ilişkilerin düzeltmek için. Kimdir Erdoğan’ın muhatabı? Cumhurbaşkanlığıdır. İki cumhurbaşkanının konuşması gerekiyor artık.”

“Son iki yıldır kurulan mali ve ekonomik ilişkiler tamamen bertaraf olmuştur. Bizim oturup yeniden konuşmamız gerekiyor. Neyi? Nasıl bir ekonomik ilişkiler kurmamız gerektiğini. Biz bunu konuşacağız.”

“Ön görülebilirlik; varlığımızı, kültürümüzü geleceğe taşımakla ilgilidir. Ekonomik olarak ayakları üzerinde duramıyorsak, bu endişe de gelişecektir. Bu halkın öz güveni yok oluyor. Öz güveni yok olduysa bir halkın o halk yok olma tehdidi ile karşı karşıyadır. Ben “biz yapabiliriz” diyorum. Doğru diplomatik ilişkiler ile atabileceğimiz çok adım vardır.”Cumhurbaşkanlığı kadrosu“Sarayda çalışabilecek CTP içinde ve dışında da birçok değerli insan var. Bu kadro sadece CTP’lilerden oluşacak bir kadro olmayacak.”

“Mülteciler konusunda misyon üstlenebiliriz”

"KKTC, mülteciler konusunda misyon üstlenebilir. Anastasiadis şunu fark edecek. Muhatabı TC değil, KKTC Cumhurbaşkanıdır. Biz de TC ile temas halindeyiz. Eğer böyle bir masaya olacaksa biz de varız. Mülteci konusunun masaya yatırmaya varız. Ama bunu masaya yatırır konuşuruz başka bir şeydir. 'Kapıları kaparım ardından da mülteci meselesinden bahsederim' bu olmaz."

"Anastasiadis Kıbrıs Türk tarafı ile konuşalım dedi de konuşmayan mı oldu? Ama Anastasiadis, bizi geçip direk TC ile konuşmak istiyorsa o zaman hayır. Burada Kıbrıs Türk halkı var. Ve kurucu bir halkız biz.”

"Brexit sonrası ilişkiler"

"Commonwealth meselesini yoklamamız ve brexit sonrası İngiltere ile diplomasiyi geliştirmemiz gerekiyor. Ama bunu direk uçuş meselesine, doğrudan ticaret meselesine indirgememek lazım."

"Hükümet kaynakları seçim için kullanılıyor mu?“

"Ne kadar yurttaşlık, ne kadar istihdam yapıldı? Hükümetin elinde bu veriler var, Biz bu verileri istedik. Kaç istihdam yapıldı, nerelere yapıldı.. Bunlar bu hafta gelmek zorunda. Gelecek. O veriler gelmeden ben kendi adıma bu iddiaları dillendirmeyi doğru bulmam.

”Yine olmazsa?“

"Kıbrıs sorununda hidrokarbon meselesi temel motivasyon kaynağıdır. Bunu ciddi ciddi deşmek lazım. Kıbrıslı Türkler’in bunu konuşması lazım. Çözüm, ön görülebilirlik, istikrar ortak motivasyondur."

“Bu iş niyet işidir”

"Cumhurbaşkanlığı yaşla ilgili değildir. Niyetle, gailesini çekmekle ilgilidir. Ben de buradayım. Bir önceki seçim saygı değer bir adaya 'sen yaşlısın git torun bak' diyorlardı. Şimdi de yine aynı insanlar, bu kez bana 'sen daha gençsin, diyorlar. Bu iş yaş işi değildir. Niyet işidir, memleketin, çözümün, geleceğim gailesini çekme işidir. Bundan dolayı da buradayım."

Kaynak: Yenidüzen Gazetesi