Bizim de ekşi maya ekmeğimiz var ve bölgesinden dolayı buna ‘Kıbrıs Ekmeği’ diyoruz. Ama maalesef uzun yıllardır hazır mayalarla hızlanan üretim süreçleri marifetiyle, bu ekmeğin ilk başlarda yediğimiz ‘gerçek ekmek’ yani ekşi maya ekmek olduğunu unutuyoruz nerdeyse...”

Tağman ÇANKAYA

 

Ekşi maya ekmeğin tarihçesi o denli eskiye gitmektedir ki gıda mikribiyolojisi ansiklopedisinde Michael Gaenzle, ekmeğin tarihçesi ile ilgili söylenen her şeyin bir spekülasyon olduğunu dile getirmiş. 
Örneğin, İsviçre’de bulunmuş bir kalıntıda karbon testleri, ekşi maya ekmeğin milattan önce 3700 yıllarına uzandığını belgelemiş. Hatta, maya türlerine göre ayrıldığından ve bazıları diğerlerine göre daha iyi ekmek yaptığından olacak, yeri gelmiş uğruna savaşlar yapılmış.

“Lactobasillicus” türü yaygın olarak kullanılan bir maya türü olmakla birlikte, havada bir sürü çeşitleri bulunmakta ve bölgelere, coğrafyalara göre farklılık göstermektedir. Mesela, dünyanın neresinde olursanız olun, bir kavanozun içinde bir kaşık un ve ayni miktarda su karıştırıp bekletin, sürekli beslemek kaydıyla, birkaç hafta içinde elinizde bir ekşi maya oluşmaya başlayacaktır. Hangi tür ekşi mayanızın olduğunu bilemeyebilirsiniz belki ama ekmeğinizi kabartmaya ve ona sağlık katmaya hazır bir ajana sahip olacağınızı söylemek kolay.

Ekşi maya yukarıda anlatılan sebepten her zaman ve her yer vardı ama bunun kullanımı ve hazırlama teknikleri dünya çapında farklılık göstererek çeşitlenmiştir. 1800’lerde Fransa’da fırıncılık bir hayli yaygınlaşmışken ve ekşi maya ekmek sağlam bir tahta sahipken, altın sevdası Fransız fırıncıları San Fransisko civarlarına taşır. Ve onlarla beraber gelen bu ekşi maya ekmek kültürü bugün o şehrin mihenk taşlarından olur. San Fransisko ekşi maya ekmekleri dünya çapında meşhurdur ve bölgenin kültürünü şekillendirmiştir.

 

Nasıl oldu da rafa kalktı?

 

Bizim de ekşi maya ekmeğimiz var ve bölgesinden dolayı buna “Kıbrıs Ekmeği” diyoruz. Ama maalesef uzun yıllardır hazır mayalarla hızlanan üretim süreçleri marifetiyle, bu ekmeğin ilk başlarda yediğimiz “gerçek ekmek” yani ekşi maya ekmek olduğunu unutuyoruz nerdeyse.
Neyse ki köy insanımız ve birkaç meraklısı bu kültürü canlı tutmak için uğraş veriyor. Peki sağlık konusunda bize son derece önemli katkıları olan doğanın böyle bir hediyesini, nasıl oldu da rafa kaldırıp yerine fast food ekmekleri yiyoruz? Cevabı basit; daha hızlı, daha kolay ve daha az maliyetli üretim.

 

Her emeğe değiyor!

 

Bunca ‘daha’ya karşılık ekmeğin sindirim ve boşaltım sistemimizdeki rolünü, bu hızlı yöntemleri kullanarak iyiden kötüye çevirmiş olmak ise kabul edemediğimiz yegane durum. Evet, ekşi maya ekmek yapmak bazen 12 saati bulan bir süreç ve mayanızın bakımı, canlı ve sağlıklı kalması da ayrı bir emek. Ama ekşi mayanın una kattığı tek şey kabarma özelliği değil ki! O kokular ve zengin tatlar her seferinde bizi, o çok özlediğimiz çocukluğumuza götürüyor ve dahası vücudumuza iyi gelen bir eski dostu tüketmiş oluyoruz. Yani yapılan her emeğe değiyor.

 

Sayacak olsak ekşi maya ekmeğin faydalarından bazıları şunlar olurdu:

-Ekşi mayanın buğdaydaki gluteni parçalıyor olması sonucunda gluten miktarı en az seviyeye indirilmiş ekmekler ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla gluten hassasiyeti olan insanların yiyebilmesini sağlamakta,
-Vücutta yavaş bir insülin salınımı sağlayıp, kan şekerinin hemen yükselmesini önler. Yani glisemik indeksini düşürür. Bu da daha uzun süre tok kalmanızı sağlayacaktır. Diyabetliler için önerilen sağlıklı ekmeklerdir.

(bkz. http://www.mutfakinsanlari.com/blog/ekmek-hakkinda/eksi-maya-ve-eksi-mayali-ekmegin-faydalari)

 

Ekşi maya ekmek, yeniden parlamaya başlıyor

İşte artan bilinç ve maalesef artan alerjik hastalıklar dolayısıyla insanlarımızın mevcut ticari mayalara çare arayışında yollarına çıkan ekşi maya ekmek, yeniden parlamaya başlıyor.
İnsanların talebiyle birlikte artan üretim de zamanla ihtiyacı karşılayacak duruma gelecektir kanaatindeyiz. Eskileri yad etmek ve bu ekmeğe ulaşma yollarını tartışmak adına; eskiden köylerimizde aileler buluşup, birlikte hamur yoğurur ve aylık ihtiyaçlarını karşılayacak kadar ekşi maya ekmeği birlikte üretirlerdi. Bugünün imkanlarında bunu yapmak çok daha kolay ve hatta modern evlerimizde kendi ellerimizle bunu yapabilmemiz mümkün.

 

Sağlık için buna değer ama daha da önemlisi kendi ekmeğini kendi ellerinle yapıyor olmanın özgüveni ve özgürlük hissi adına herkesin bunu en az bir kez deneyimlemesini canı gönülden dilerim. Hem kültürümüze hem de sağlığımıza sahip çıkarken, kendimizi ve ailemizi ticari hayatın hızlı ihtiyaçlarını karşılamak adına önümüze sundukları ve bizi uzun vadede hasta eden ürünlere karşı bir duruş sergilemek adına, dileğim ekşi maya ekmeğimizi eskisi gibi kendimizin üretmesidir.

 

Ekmeğine, suyuna ve havasına sahip çıkan bir millet, diz çöktürülemez.