“BU DURUMUN ORTAYA ÇIKARTTIĞI SONUÇLARI HALKIN BİLMESİ GEREKİYOR”

 

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi’nin (ABKM) uzun yıllar bir kişi ve yakın çevresine bırakıldığını; bu kişinin  orayı kendi dukalığı içinde yönettiğini kaydetti ve bu durumun ortaya çıkarttığı sonuçları  halkın bilmesi gerektiğini ifade etti.

 

Denktaş, UBP-DP hükümeti olarak oraya yaptıkları atama ve aldıkları önlemlerle bu kurumu tekrar demokratik denetim mekanizması içerisine almış bulunduklarını kaydetti.

 

ABKM Koordinatörü olarak atanan Kudret  Akay’a ve ona destek veren tüm ABKM çalışanlarına kısa sürede gösterdikleri çabalardan ve işbirliklerinden dolayı teşekkür eden Denktaş, “ABKM içerisinde gerçekten çok değerli uzman çalışanlar vardır. Bu arkadaşlarımızın huzur içerisinde çalışmalarını sağlamakla yükümlüyüz ve bunu sağlıyoruz.AB ile ilişkilerimizi daha derinleştirerek geliştirmek istiyoruz. Karşılıklı güven ve işbirliği ancak şeffaflık üzerine inşa edilebilir” dedi.

 

Denktaş yazılı açıklamasında, Başbakanlık bünyesinde 2004 yılından beri ülkenin yasal ve idari yapılarının Avrupa Birliği (AB) müktesebatına uyumlaştırılması ve AB standartlarının yakalanması için AB kurumları ile ülke kamu kurum ve kuruluşları arasında bir köprü vazifesi görmesi maksadı ile UBP Hükümeti döneminde oluşturulan AB Koordinasyon Merkezi’nin (ABKM), uzun süre CTP'li Başbakanlara bağlı olarak çalıştığını ve daha sonra görev başına gelen Derviş Eroğlu ve İrsen Küçük tarafından da yapısı değiştirilmemiş bir kurumum olduğunu kaydetti.

 

Denktaş, UBP-DP Hükümeti’nin kurulması sonrasında boş olan Koordinatörlük mevkiine Kudret Akay'ın atanması ile birlikte ortaya çıkmaya başlamış olan olguların halkla paylaşılmasının bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti.

 

Serdar Denktaş, “Öyle anlaşılmaktadır ki, bir önceki koordinatör ve bu merkezde devletimiz adına görev yapmakta olan eşi, hem işveren hem denetleyen bir konumda hem devletten hem de ihaleyi kazanan kuruluştan maaş alarak uzun bir süre hangi tarafın menfaatlerini gözetmek durumunda olduklarını unutarak çalışmalarını sürdürmüşlerdir” dedi.

 

ABKM'de değerli gençlerin görev aldığını belirterek, Kudret Akay'ın göreve başlamasından sonra işlerin yeniden düzene sokulması ve yeni bir AB vizyonunun oluşmasına yönelik uğraşları sürdürdüklerini kaydeden Denktaş ekibe teşekkür etti.

 

Denktaş, “Hükümetimiz göreve gelmesiyle beraber, bir yanda var olan çalışmalarının etkin bir şekilde devam ettirileceğini açıklamış diğer yanda ise ilişkileri güçlendirmek adına önüne yeni hedefler koymuştur” dedi.

 

Denktaş, bu hedeflere bağlı olarak KKTC’nin AB ile ilişkilerini sürdürülebilir kurumsal bir yapıya dönüştürmek ve KKTC halkının çıkarlarını koruyarak tüm paydaşların katılımı ile “Yeni bir AB vizyonu oluşturmak”, “Bu vizyonu halka iletecek bir İletişim Stratejisi geliştirmek” ve “Halkın AB konusunda objektif olarak bilgilendirmek hedefleri” belirlediklerini vurguladı.

 

Gerek uzun süredir almakta oldukları yorumlar, gerekse kendi talimatları doğrultusunda AB yardımları ile ilgili sorulan soruların halkın bilgisine getirilmesi gereken olgularla ilgili olduğunu dile getiren Serdar Denktaş açıklamasında şunları kaydetti.

 

“Bugüne kadar dağıtılan fonlar ne amaçla kullanılmış, bunların sonuçları ne olmuş, bu fonlar hangi etkinlik ve aktivitelerde kullanılmış, yapılan araştırmaların sonuçları ne olmuş, Kıbrıs Türk halkı bu araştırmalardan ne şekilde yararlanmış, yazılan raporların sonuçları ne olmuştur?

 

Bunları bilmek KKTC vatandaşlarını hakkıdır. Çünkü AB bu fonları ‘Kıbrıslı Türklere yardım’ adı altında dağıtmakta yardımların ana hedefi ekonomik ve sosyal kalkınmamıza destek olmak, bir kısmı ise iki toplum arasında yakınlaşma sağlamak için harcanmaktadır.

 

Bugüne kadar sivil toplum aktivitelerine destek adı altında dağıtılan miktar 7,434,075.48 (yedi milyon dört yüz otuz dört bin yetmiş beş) eurodur. Bu yardımların listesini ekte bulabilirsiniz. AB’ye sorduğumuz ve cevaplanmasını istediğimiz sorular meşrudur ve KKTC halkının bilmesi gereken cevaplardır. Eğer AB sadece bir sivil toplum örgütüne 300.000 euro veriyorsa ve eğer AB verdiği paranın çeşitli eylem ve etkinlikleri desteklemek için kullanılmasını şart koşuyorsa ve bu sivil toplum örgütü ‘Reddediyoruz’  siyaseti yapıyorsa, bu paraların ne amaçla kimlere verildiğini bilmek hakkımızdır.”

 

Serdar Denktaş, “Kıbrıs Sosyoloji Derneği’nin” aldığı 94.000 euro karşılığında ürettiği raporu görmek istemenin de hakları olduğunu belirtti.

 

AB Derneğinin aldığı 214.000 euro ile hangi bilgiye ulaşma haklarını sağladıklarını bilmenin da hakları olduğunu kaydeden Denktaş,  söyle dedi:

 

“ICTJ isimli grubun almış olduğu 142.000 euro karşılığında hangi doğruları bulduğunu hangi güveni artırdığını bilmek hakkımızdır. CMIRS’in aldığı 83.000 karşılığında hangi düşünce kuruluşunu kurduğunu, bu düşünce kuruluşunun bugüne kadar neler ürettiğini bilmek hakkımızdır. AB’den talebimiz ekteki listede yazılı tüm projeler hakkında detaylı bilgi vermeleridir.Tabii AB’yi beklemeden bu gruplar şeffaflık göstererek fonların nerelere harcandığını ve bu harcamalar neticesinde elde edilen toplumsal yararı da halkımıza paylaşabilirler.Bunları sadece örnekler olarak verdim. Ekteki listede yazılı finansman alan projelerin tümü hakkında bilgi talep ediyoruz. Şu an AB’den üst düzey yetkililer adamızda bulunmaktadırlar. Umarım mesajımızı olumlu değerlendirip, en yakın bir zamanda sorularımızı yanıtlarlar. AB yetkililerinden beklentimiz budur”.