Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, bir an önce Kıbrıs sorununun çözülmesi, Kıbrıs’ta kalıcı barışın sağlanması ve Türkiye’nin komşularıyla olan sıkıntıların sona ermesi, Ortadoğu’da barışın gelişmesi, yerleşmesi ve insanların acı çekmekten kurtulmasının herkesin en başta gelen dileği olduğunu belirtti.

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat yaptığı açıklamada, “Bir barış gününe daha ulaştık, bir barış gününü daha anıyoruz” diyerek hem ülkenin hem dünyanın, en başta da bölgenin, barışa ihtiyacı olduğu bir zamanda olunduğunu söyledi.

Kısa bir süre önce büyük mülteci felaketlerinin de yaşandığı Akdeniz’de hiç de barışçı bir ortam olmadığını ifade eden Talat, “Ortadoğu kaynıyor. Büyük savaşlar var ve insanlar ölüyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, gençler ölüyorlar, büyük acı çekiyorlar. Savaş en korkunç halini Ortadoğu’da gösteriyor. Ortadoğu da bizim kapı komşumuz, dibimiz. Orada patlayacak bir uzun menzilli silahın rahatça menzili içinde olan bir ülkedeyiz” dedi.

Talat, Kıbrıs sorununun da devam ettiğini önemli bir aşamanın arifesinde olunduğunu söyleyerek, liderler arasında 3-4 toplantının daha yapılacağını, sonrasında da herkesin umduğu New York zirvesinin yapılacağını anımsattı.

New York zirvesine giderken burada önemli konuların kapatılacağı, önemli başlıkların sonuçlandırılacağı ve sadece 1-2 uluslararası konferans konusu olan başlığın kalacağının düşünüldüğünü belirten Talat, “Eğer Eylül 2016’da bu başarılabilirse o zaman 2016 çözüm yılı olabilir. 2016’yı çözüm yılı haline getiremezsek zaten geç kalmış oluruz” dedi.

Talat, birçok defa ifade ettiği gibi 2017’nin Güney Kıbrıs’taki seçimlerin başlangıç yılı olduğunu, 2017’ye bırakılacak bir müzakere sürecinin rahat bir süreç olamayacağını belirterek, 2016’da müzakerelerin bitmesi ve 2017’de de referandum olması gerektiğini söyledi.

Bu sürece yaklaşırken ülke içinde de ilginç gelişmelerle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Talat, “Çözüm istemeyenler, kategorik olarak çözüme karşı olanlar çeşitli bahanelerle sıkıntı yaratmaya başladılar. En başta hükümet... Nasıl kurulduğu herkesin malumu olan hükümet... İcazetle, çıkar ve menfaat elde etme amacıyla aniden bağımsızların da desteğiyle kurulan bir azınlık hükümeti... Bu hükümetin hasbelkader başbakanı, hükümet kuruldu diye birden bire müzakere heyetinin değişmesini istiyor...” dedi.

BUGÜNE KADAR OLMAMIŞ TALEP

Talat, hükümetin bugüne kadar hiçbir zaman olmamış bir talepte bulunarak, “Hükümetin de müzakere heyetinde bir temsilcisi olsun” dediğini belirterek açıklamasına şöyle devam etti;

“Bugün müzakereler nasıl yürütülüyor? Cumhurbaşkanı, görüşmecisi ve onun yanında da konuyla ilgili olan uzman. Peki hükümet temsilcisi nerede olacak? Bunlardan birinin yerine mi geçecek? Bugüne kadar olmayan bir talebi ısrarla öne çıkararak ülke içinde kavga çıkarmak, hayır kampanyasının hazırlığı gibi algılanıyor. Bu konuda uyanık olmalıyız. Kıbrıs Türk halkının barışa ve Kıbrıs sorununun çözüm sürecine sahip çıkması lazım. Dünyada nasıl ki kapitalizmin ve silah tüccarlarının savaş kışkırtıcılığı binlerce insana acı çektiriyorsa, ülkemizde de çözüm karşıtlarının bugüne kadar ortaya koyduğu çabalar çözümü engelliyor. Çözümün engellenmesi hepimizin bildiği gibi Kıbrıs Türkünü uluslararası hukukun dışında tutuyor, Kıbrıs Türkünü dünyadan izole edilmiş halde tutuyor ve insanımızın geleceğini karartıyor. Halkımız o nedenle mutsuzdur, sıkıntılıdır ve geleceğini karanlık görmektedir.

Barış gününde tekrar bunları hatırladık ve herkese de hatırlatmalıyız. Dünya barışına sahip çıkmalıyız, Kıbrıs’ta barışa sahip çıkmalıyız.”