Artizan Yena Hacışevki, “Aşkın flüt hali de kendi gibi çok emek istiyor” derken, her bir flüt için özgün tasarım yaptığını söylüyor.

 

Tağmaç ÇANKAYA

Lefkoşa’da Bandabulya’nın 42 numaralı küçük dükkanı son günlerde oldukça ilgi görüyor. Atalier Kabuk isimli dükkandaki flütler, hem yerli halk hem de tarihi Bandabulya’yı ziyarete gelen turistlerin dikkatini çekiyor.

Yena Hacışevki aslında arkeoloji ve eserlerinin restorasyonu konusunda uzmanlığı olan ancak buna rağmen artizanlığı seçmiş ve el becerisiyle, ruhunun hikaye anlatıcılığını ve kalbindeki pek bir temiz kalmış sevgisini işine katıp bu tatlı dükkanı, tam da korumak istediği değerlerin ortasına yani Bandabulya’ya açmış bir üretken.

“Sevgi kattık kabuk gibi sarmalasın diye…”

“Neden Aşk Flütleri?” diye sorduk Yena Hacışevki’ye ve o da; “Bir flüt hayalim vardı, insanları birbirine yaklaştıracak, birbirlerini sevdirecek…” diye içtenlikle cevapladı bu küçük atölyesinde.
Zaten dükkanın adı da “Atelier Kabuk”. “Atelier” kelimesi atölye manasında ve “Kabuk” ise bizi sarmalayıp koruyan ve içinde sevgi taşıyan her şeyi ifade ediyor Yena’ya göre.
Ayrıca “Annemle birlikte ördüğümüz kazaklardan tutun da bu Aşk Flütlerine, hepsine sevgi kattık onları giyenleri yada kullananları kabuk gibi sarmalasın diye” şeklinde anlatıyor kelimenin onda uyandırdığı anlamları.

Öğretici oyunlar yaratılıyor

Atelier Kabuk, özellikle öğretici çocuk oyunları geliştiriyor olması ile de çok özel bir yere sahip. Fikrinizi gidip onlara anlatıyorsunuz ve onlar da bu fikirden öğretici bir oyun hazırlıyor, inşa ediyor ve size veriyor. Bunun dışında el işlemesi elbiseler ve elbette Bandabulya’nın Aşk Flütlerinin üretimi de dahil olunca, şu sıralar üretim tüm zamanını alıyor Hacışevki’nin.

Kurguladığı ve hazırladığı oyunlar elbette sadece çocuklar için değil. Büyükler için olanlar insanların birbirini daha iyi tanımaları için hazırlanmış sorulardan ve board oyunlarından ibaret. İnsanları birbirine yakınlaştırmayı misyon edinmiş ürünlerle dolu bu dükkan.

Sevgiyle harmanlanan ürünler

Sevgiyi yaymak isteyen insanların dükkan açması ne de güzel bir girişimcilik örneği şu garip ticaret dünyasında. Yena da işte tam olarak bunu yapıyor. Hikayelerini ve sevgisini elleriyle ürettiği ürünlerine yükleyip yayıyor.

Tüm bu yoğunluğuna rağmen, kendi evinde ürettiği uzun kabaklardan müzik aletleri bile yapmayı ihmal etmiyor.

“Memurluk zor iş”

Hacışevki artizanlığın zor olduğunu ama memur olmanın ona göre çok daha ‘zor’ olacağını anlatıyor. Kendi saatini elinde tutamamanın hapis halinde kalmanın, üretememenin ne denli zor olabileceğini belirtiyor haklı olarak.
O yüzden istediği bir iş bulamayınca üretime başlamak için hiç vakit kaybetmiyor. Önceleri Büyük Han’da bir arkadaşının dükkanını part time olarak kullanan Yena, sonunda birkaç ay önce Bandabulya’daki bu dükkanı kiralıyor. O, artık orada, Atelier Kabuk’ta…
Yada, içeride yoksa dükkanın kapısında bir posta kutusu asılı, dükkan kapalıysa kapının üzerinde mektup yazıp bırakmak için kağıt kalem bile var. 

Aşkın flüt hali de emek istiyor…”

Atölye henüz yeni olmasına rağmen, işlerinin iyi olduğunu ve Aşk Flütlerine çok ilgi olduğunu anlatıyor Yena Hacışevki. “Aşkın flüt hali de kendi gibi çok emek istiyor” derken, her bir flüt için özgün tasarım yaptığını da sözlerine ekliyor.

Özellikle Arasta bölgesindeki ve Bandabulya’daki değişimden bahseden Yena, yavaş yavaş yerli insanların ve özellikle genç neslin geri gelmeye başladığını gözlemlediğini ifade ederken, bölgenin geleceğiyle ilgili umutlu konuşuyor.