Fotoğraflar : Anıl Soyumert

Kıbrıs’ın memeli faunasında önemli bir tür olan yabani tavşanlarımız (Lepus europaeus),insani faktörler nedeniyle yaşamaları gereken ömrün çok azını yaşayabiliyorlar.

Yabani tavşanların bir seferde 8 yavruya kadar doğurabildikleri bilinse de genellikle ortalama 3-5 adet yavru gözleniyor ve doğan yavruların bir bölümü erişkinliğe ulaşamadan hayatlarını kaybediyorlar.

Yabani tavşanlar dünya popülâsyonlarının genel ortalamasına göre 3-5 kilo arasında ağırlığa sahip olsalar da daha büyük bireylere de rastlamak mümkün.

Yabani tavşanların herbivor beslenme tipine sahip oldukları yani bitkilerle beslendikleri bildirildi.

Soyumert: Uyum yetenekleri yüksek

Gazetemiz North Cyprus UK’e konuşan Dr. Anıl Soyumert, Kıbrıs’ta görülen yabani tavşanların veya bilimsel adıyla Lepus europaeustürünün, ada genelinde dağılım gösteren tek yabani tavşan türü olduğunu söyledi.

Dr. Anıl Soyumert, Avrupa kıtası genelinde de yaygın bulunan türün, Rusya ve Türkiye üzerinden Asya’ya doğru dağılım gösterdiğini kaydetti.

Kıbrıs adasının memeli faunasındaki önemli bir tür olan yabani tavşanların dünya popülasyonlarının genel ortalamasına göre 3-5 kilo arasında ağırlığa sahip olsa da daha büyük bireylere de rastlanmasının mümkün olduğunu belirten Soyumert, uyum yeteneği yüksek bir tür olan yabani tavşanların, açıklık alanlar veya ormanlar gibi birbirinden farklı habitatlarda yaşayabilmekte olduklarını bildirdi.

Dr. Anıl Soyumert, yabani tavşanlarda yıl boyunca genel olarak iki kez üreme dönemi gerçekleştiğini ancak daha fazla sayıda olmasının da mümkün olduğunu dile getirdi.

Bir seferde 8 yavruya kadar doğurabildikleri bilinse de ortalama 3-5 adet yavru gözlendiğini ve doğan yavruların bir bölümünün erişkinliğe ulaşamadıklarını aktaran Soyumert, yabani tavşanların herbivor beslenme tipine sahip olduklarını yani bitkilerle beslendiklerini söyledi.

Dr. Anıl Soyumert, yabani tavşanların bitkilerin özellikle yaprak kısımlarını yediklerini ancak ağaç kabukları veya dallar gibi bitkilerin diğer kısımları ile de beslenebildiklerini dile getirdi.

Yabani tavşanlar üzerindeki en büyük baskının, diğer birçok tür için de geçerli olduğu gibi kaçak avcılık olduğunu anlatan Soyumert, avcılığın yasalarla belirlenen tarihler ve alanlarda yapılmasının ve belirlenen kotalara uyulmasının bu gibi türlerin varlıklarını sürdürebilmeleri için hayati önem taşıdığını ifade etti.

Dr. Anıl Soyumert, ayrıca yaşadıkları habitatların bozulması veya kirletilmesinin de bu türleri olumsuz etkilediğini bildirdi.

Gözlenen tehditlerin arasında bilinçsiz ve kontrolsüz kullanılan tarım ilaçlarının da sayılabileceğini kaydeden Soyumert, bilimsel olarak kullanımı uygun bulunan ilaçların tarif edildiği oranda ve belirtilen dönem aralıklarında kullanılmasının şart olduğunun altını çizdi.

Dr. Anıl Soyumert, bunun aksi kullanımların insan sağlığına olumsuz etki edeceği gibi doğadaki canlıların da büyük oranda olumsuz etkilenmesine neden olacağına dikkat çekti.

12 yıllık ömürlerinin 1 buçuk yılı yaşıyorlar

Tarım ilaçlarının yanı sıra bazı virüs ve bakterilerin de yabani tavşanlarda ciddi hastalıklara neden olduğunu aktaran Soyumert, yabani tavşanların bulundukları ekosistemlerde önemli işlevlere sahip olduklarını, bu nedenle popülasyon büyüklüğünde azalma görülen bu türün varlığını devam ettirebilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Dr. Anıl Soyumert, yabani tavşanların dünyadaki geniş dağılım alanlarına rağmen, gözlenen büyük orandaki azalmaları nedeniyle bazı ülkelerde tehlike altındaki türler listesine alındığını dile getirdi.

Yabani tavşanların ömür uzunluklarının 12 yıl olarak belirlenmiş olsa da doğada canlıların karşılaştığı birçok faktörün onların maksimum ömür uzunluğu sürelerini doldurmalarına imkân vermediğini söyleyen Soyumert, yabani tavşanlarla yapılan çalışmalar da bu türün doğada ortalama 1 buçuk yıl kadar hayatta kalabildiklerini ortaya koyduğunu anlattı.