Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun; eylemlerini siyasi olarak görmesini eleştirerek, “Siyaseti kendisine öğretecek kadar pişkin değiliz. Siyaset onun bir numaralı işidir. Bizi birbirimize düşürme çabasından vazgeçsin” dedi.

Birlik, üreticinin “hırsız” olmadığını  vurguladı.

Birlikten yapılan yazılı açıklamada, Bakan Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklamada siyasette bir numara olduğunu ispatlamaya çalıştığı iddia edilerek, bunun gereksiz olduğu kaydedildi.

“Çiftçilerimiz kendisinin zaten bir numaralı siyasetçi olduğunu biliyor. Bunu bugüne kadar yürüttüğü siyaseti ile de defaten göstermiştir zaten. Kendisini takdirle karşılıyoruz” denilen açıklamada, “Halk zaten dün söylediğinizi unutuyor, yaptıklarınızı da unutuyor ve yarın için vereceğiniz sözlere odaklanıyor. Önemli olan dün yapamadıklarınız değil yarın için yapamayacaklarınızı nasıl pazarlayacağınız” ifadeleri kullanıldı.

“Doğrudan Gelir Desteğinin ödeneceğini kendisini arasak öğrenebilirdik diyor” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Acaba artık verilen cevaplara inancımız kaldı mı?” diye soruldu.

Şubat ayından beri desteğin ödeneceğinin söylendiği savunulan açıklamada, şöyle devam edildi:

“Kimse ödenmeyeceğini söylemedi ki. Biz de ödenmeyecek demedik hiçbir zaman. Kaldı ki aynı hükümete mensup bir bakan olarak ‘Maliye Bakanlığı’na uyarı yapmıştık” demesi bile düşündürücüdür. Çünkü Maliye Bakanı zaten bu ödemenin yapılacağını söylemişti”

“EYLEMİMİZİ SELAMLAMAMASINA EYVALLAH!”

“Eylemimizi selamlamamasına eyvallah! Selamlasa zaten biz de yanlış bir algıya kapılır, acaba bizlerle birlikte mi diye kendimizden şüphe ederdik” denilen açıklamada, haklılıklarını bu kadar görmezden gelen bir Tarım Bakanı ile karşılaşmadıkları ileri sürüldü.

Açıklamada, “En azından, geciktik haklılık payı var ama ödedik sorun kalmamıştır, önümüzde daha büyük sorunlar vardır diyebilirdi Sayın Bakan. Ama bunu söylemek öngörü ister, vizyon ister ve alçakgönüllülük ister. Selam olsun. Eyvallah!” ifadeleri kullanıldı.

Çiftçiler Birliği’nin tarım bütçesi hazırlanırken de çeşitli eylemler yaptığına işaret edilen açıklamada, Birliğin yıllardır tarım bütçesinin yetersiz olduğunu dile getirdiği hatta daha da ötesinde bazı kalemlerin tarım bütçesinde değil de başka bütçelerde yer almasını savunduğu belirtildi.

“Ama Sayın Bakan yoğunluğundan olacak herhalde, ya da yolda traktör görmediğinden bizim o günkü feryatlarımızı görmezden gelme çabası içindedir” iddiasında bulunulan açıklamada, Tarım Master Planı olarak bahsedilen çalışmaya katkı koymaya çalıştıkları da belirtildi.

Tarım çalıştayı ve tarım ile ilgili bugüne kadar yapılan bütün çalışmalara Çiftçiler Birliği’nin önderlik de yaptığı ifade edilen açıklamada, master planın neresinin uygulandığı soruldu.

“Master plan çiftçiye para vermek için değil diyor Sayın Bakan. Doğrudur. Biz dün de aynı şeyi söyledik. Eğer bu ülkede tarım ile uğraşan üreticimizin alacağı destek bütçenin yüzde biri ise zaten çıkıp da para verdik size demesin kimse. Bunu girdilerimizi ucuzlatmak için yapsınlar” denilen açıklamada, üretimin devamı için verilen desteğin sadaka olarak görülmemesi ve gösterilmemesi talep edildi.

“ÜRETİCİ HIRSIZ DEĞİLDİR”

Desteğin sadaka gibi, kendilerinin de dilenci gibi gösterilmekten bıktıkları, “usta siyasetçilerin” de bundan vazgeçmesi gerektiği savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Salatalığın kilosu 17 TL iken de rahatsızdık, patatesin kilosu 1 lira olduğunda da rahatsızız. Bizler seyirci değiliz. Üreticiyiz. Üretici olduğumuz kadar tüketiciyiz de. Halk ile iç içe olan da bizleriz. Üretici hırsız değildir. Salatalığın neden 17 lira olduğunu, patatesin neden 1 lira olduğunu da master plan üzerinden tartışalım istiyorsa. Kendi işini de biz yapacaksak, denetlemeyi, piyasayı regüle etmeyi… Üretimi dengeli hale getirmenin yollarını aramak bakanlığın görevleri arasındadır. Açıklasın bize patates 1 liraya alınmak istenirken maliyeti nedir? İthal patatese de izin veriliyor mu? Süt fazlası varken ithal süt ve ürünleri kime fayda sağlıyor?”

Birliğin alın teri ile üretim yapmaya çalışan kimseye verilen desteklere bir kez olsun dil uzatmadığı vurgulanan açıklamada, Çiftçiler Birliği’nin tarihten gelen misyonu ve gücünü hafife almanın ve görmezden gelmenin siyasete yakışmadığı ifade edildi ve “Kıbrıs Türkü için her koşulda her kesime destek olan birliğimize ve yöneticilerimize karşı böyle yakışıksız bir ithamı da kabul etmemiz mümkün değildir” denildi.

Birliğin her bütçe dönemi tarım bütçesinin, desteklerin yetersizliği ve uzun vadeli sürdürülebilir bir tarım politikası oluşturulması konusunda Meclis’te olduğu kaydedilen açıklamada, “Yıllardır oradayız, yarın yine orada olacağız. Sayın Çavuşoğlu ister olsun ister olmasın. Biz üreticiyiz. Tarım bizim hayatımız ve geleceğimizdir. Geleceğimize sahip çıkmak da en doğal hakkımızdır. Çok siyasetçi emekli etti Çiftçiler Birliği, çok da üretici, ama birliğimizden ve üreticinin hakkından ödün vermedi. Vermez” ifadeleri kullanıldı.

“BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRME ÇABASINDAN VAZGEÇSİN”

Tarım Bakanı’nın eylemlerini siyasi olarak görmesi eleştirilen açıklamada, “Bu eylemden bunu çıkarması düşündürücüdür aslında. Kendisini telefonda aramadık diye siyaset mi yapar olduk? Buna eyvallah değil! Siyaseti kendisine öğretecek kadar pişkin değiliz. Siyaset onun bir numaralı işidir. Bizi birbirimize düşürme çabasından vazgeçsin” denildi.

Kendilerinin işinin üretim olduğunun altı çizilen açıklamada, “Kendisine de siyaset yaparken üreticiyi düşmanı olarak değil bilakis üreticinin tarım bakanı olduğunu hatırlamasını öneririz. Eğitimden gelen alışkanlığı ile bize ders vermek yerine, bakanlığı döneminde sınıfta kalmamak için esasen çalışması gerekenin kendisi olduğunu biliyordur” ifadelerine yer verildi.

Çiftçiler Birliği’nin ana vatan Türkiye’ye bağlılığını sorgulamanın Tarım Bakanı Çavuşoğlu’na düşmediği ileri sürülen açıklamada, TÜK’e Anavatan’ın verdiği desteğe teşekkür edildi.

“Ancak böyle bir borcu bilançosunda not olarak gösteren bakanlığa bağlı kurum olan TÜK sorgulanmalıdır. Böyle bir borcun net olarak görülmediğini açıkladığımız için biz değil” denilen açıklamada, şu sorular soruldu:

“Borç kendilerininken biz neyi inkar edelim! Sanki borç bizim de inkar ettik! Bunca yıldır ödemeyen kendileri, bağışlayan Anavatan iken kahraman mı oldu? TÜK’ün gelirlerini artıracağını söylerken, bir önceki bakan döneminde TÜK üzerinden yapılan hayvan ithalatını şahıslara bırakan kendisi değil midir?”

Her şeyi kendilerinin bildiği gibi bir iddialarının asla olmadığının altı çizilen açıklamada, “Aksine ben yaparım olur siyaseti güden kendisidir. Bunu da son icraatları ile ortaya koymuştur. İstişare etme ve fikir alma, tartışmadan kaçan kendisidir. Diyalog yollarını kapayan da kendisidir” iddialarında bulunuldu.

Açıklamada son olarak, “Sözün özü, aynası iştir kişinin lafa bakılmaz demiş atalarımız” denilerek, ayrıştırma yerine birleştirici olma ve el birliği ile tarımın nasıl geliştirileceğinin konuşulması istendi.