Pandemi Hastanesi'ni yapmaktan aciz hükümet, “özel jet Skandalı” ile halkımıza rezalet üstüne rezalet yaşatıyor.

Hükümet etmekten çok birbirleri ile bilek güreşi yapan bir koalisyon var.

Ortağını zora sokmaktan zafer kazanan bir komutan gibi gurur duyan Kudret Özersay bir yanda, mağlup olmaktan helak olan ve savaş alanında sürekli dayak yiyen bir Ersin Tatar öte yanda.

İkisinin de gailesi halk değil, ikisinin de derdi devlet değil.

İkisinin de tek ortak hedefi Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Bu uğurda Nero gibi Roma’yı bile yakabilecek durumdalar.

Cumhurbaşkanlığı hırsları, KKTC’yi bile yakıp kül edebilecek boyutta.

TATAR, BAŞBAKAN DEĞİL, SADECE MUHTAR...

Hükümette kalabilmek için partisinin üç milletvekilini kurban eden bir Başbakan, artık Başbakan değildir.

Ortağının, sürekli kelle isteyen iştahını doyurmak ve bu yolla Başbakan kalabileceğini zanneden bir Ersin Tatar.

Partisini darmadağın eden, ülkesinin rezaletlerle bilikte anılmasını sağlayan birisi , değil başbakanlık muhtarlık bile yapamaz.

Ersin Tatar için artık yolun sonu.

Bizi DP olarak ilgilendiren tek şey, halkımız ve devletimiz olduğundan, verdiği zarar ve ziyandan derhal kurtulmamız gerektiği kanaatindeyiz.

Yoksa UBP’nin ne kadar parçalandığı yada nasıl parçalandığı konusu sadece UBP’lileri ilgilendirir.

TEHDİT VE ŞANTAJ USTASI KUDRET ÖZERSAY...

Hükümet ettiği ortaklarını “Hükümeti bozarım” tehdidi ve şantajı ile yola getirmeyi marifet sanıyor Kudret Özersay.

“Özel Jet Skandalı” ile birlikte kendi Bakanlığı ve HP’ye ait Bakanlıkların görevlerini yerine getirmediğini örtbas etmek için Ünal Üstel üzerine oynayan bir Özersay.

Halbuki;

Ülkeye giriş konusunda İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars,

Uçak seferinin gerçekleşmesi konusunda Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan,

VİP kapısı/İtfaiye Kapısı konusunda Dışişleri Bakanı olarak Kudret Özersay ve,

Karantina skandalı konusunda Sağlık Bakanı Ali Pilli de en az Ünal Üstel kadar sorumlu ve görev ihmali içerisindedirler.

Kendi Bakanlığı ve HP’li Bakanlıkların kusurunu örtmek adına kurban olarak Ünal Üstel’i göstermiştir.

Oysa ki, Halkımızın bu tip kasaba politikaları ile kandırılma zamanı çoktan geçmiştir ve halkımız herşeyi görüyor, biliyor.

Bu noktada Kudret Özersay, Ünal Üstel’in görevden alınması ile zafer kazandığına inanıyorsa, DP olarak kendisine bu zaferin sadece Pirus Zaferi olduğunu hatırlatmak isteriz.

DP SKANDALIN PEŞİNİ ASLA BIRAKMAYACAK...

Partimiz, halkımızı çıldırtma noktasına gelen bu hükümetin son icraatı “Özel Jet Skandalı”nın peşini bırakmayacaktır.

Skandallar zincirine dair hangi makam görevini ihmal veya suistimal ettiyse iki elimiz yakalarında olacaktır.

Kimsecikler, Ünal Üstel’in görevden alınması ile bu işin bittiği yanılgısına kapılmasın.

Bu İşin peşini asla bırakmayacağız...

Ve tek tek tümünü de yargının önünde çıkarmadıkça bu skandalı takip etmekten vazgeçmeyeceğiz..

“MUHTAR KELİMESİ KİNAYE MAKSADIYLA KULLANILMIŞTIR”
Ataoğlu, Başbakan Ersin Tatar'a söylediği, "Tatar, Başbakan değil, sadece muhtar..." sözüne de açıklık getirdi.
Muhtarlığın, bir ülkeye kıyasla çok daha küçük bir birimin yöneticisi olması nedeniyle “Muhtar” ifadesini kinaye maksadı ile kullandığını söyleyen Ataoğlu, bunun dışında bir amacı olmadığını ifade etti. 
Ataoğlu, "Bununla birlikte tüm muhtarlarımızın Pandemi döneminde göstermiş oldukları olağanüstü gayretleri de bu vesile ile kutlamak isteriz" dedi.