Maalesef aynı çevreler önce hükümeti kurarken birilerine de başbakan olma adına UBP’yi yok saydığım yalanlarını üretti, tutmadı. Sonra yine aynı çevreler İngiltere’ye gidemeyeceğim yalanına sarıldı, buradan beni yıpratmaya çalıştı, tutmadı...

Şimdi de Türkiye’de sayın Erdoğan’ın bana aday olmamamı, koalisyonun küçük ortağı partisinin genel başkanını desteklememi söylediğini ortaya atıyorlar.

Bunları söyleyenlerin diplomasi bilgisi olmadığı, tamamen operasyon amaçlı Türkiye’yi kullanmaya çalıştıkları ortada.

Hep aynı isimler etrafında gelişen bir karalama kampanyası ve hep aynı gazetede bana yönelik operasyonlar. Artık üzülmüyorum.

Endişem, bu kampanyanın TC- KKTC ilişkilerini de hedef alması.

UBP tabanı buna takılmıyor, bu da mutlu olduğum taraf.

Belki bu yıpratma ve dedikodu operasyonlarında, Türkiye ziyareti öncesi apar topar sayın Özersay’ın adaylığını açıklamasından güç alanlar oldu. Sayın Özersay, partisi ve şahsı adına demokratik hakkını kullandı.

UBP, yıllardır bu konuda demokratik yolları kullanıyor. Yine öyle olacak. Ben parti tabanımın, parti yetkili kurullarımın kararlarına uyacağımı, onların sesini dinleyeceğimi defa defa söyledim. Herkes sabırlı olsun, az bir zaman kaldı.

Hiç kimse UBP ve UBP’lileri küçümsemesin. Biz, parti içinde tartışabiliriz, ama bilinsin ki, parti dışından parti içine operasyon yapılmasına izin vermeyiz, tek yürek oluruz.

UBP’nin gölgesinden faydalananlar, belli ki UBP ve UBP’lileri iyi analiz edememiş.

Tekrar ediyorum, şahsıma yönelik bu operasyonları yapanlar, belli ki devam edecekler. Onlara en güzel yanıtı ulusal birliğimizle vereceğiz.

Haber Kıbrıs aracılığı ile UBP tabanına mesajımdır, partimizin geleneklerine ve teamüllerine bağlıyız. Demokratik kurallar ne öngörürse onu yapacağız ve adaylık süreci tamamlanacak.

Operasyon yapanları görüyoruz ve kirli oyunları ile baş başa kalsınlar... UBP, 1974 sonrası olduğu gibi, bu davaya inananlarla kendi yolunu yürümeye devam edecektir. Ersin Tatar