Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Başkanı Dr. Özlem Gürkut, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, PCR Testi pozitif çıkan ve karantinaya alınan kişiler kadar, PCR testinde sağlıklı görülen ancak virüs taşıyan kişiler bulunduğunu ve bu kişilerin toplum içine gönderildiğini bildirdi.

Yine 22 günde karantina bölümünün dolduğunu ve ikinci bir servisin açılma noktasına geldiğini ifade eden Gürkut, bunun da başka rahatsızlıkları bulunan kişilerin başka servislere sığdırılacak olması anlamına geldiğini dile getirdi.

Aylardır pandemi hastanesi gerekliliği anlatmaya çalıştıklarına vurgu yapan Dr. Özlem Gürkut, hükümetin vaatten öteye götürülemeyen pandemi hastanesi ile ilgili gerçeği artık açıklamak zorunda olduğunu söyledi.

“COVİD DIŞI HASTALARIN TEDAVİLERİ AKMAMASI LAZIM”

İşte Tabipler Birliği Başkanı’nın ilgili paylaşımının tam metni:

“Bir günde 5 pozitif vaka çıkmasından daha kötüsü ne biliyor musunuz?
PCR ile pozitif olduğunu saptayamadığımız ve toplumun içine gönderdiğimiz benzer oranda sağlıklı sandığımız halde virüs taşıyan kişilerin olduğu gerçeği.

Biz ne yapıyoruz peki?
Sınırlarımızdan girenlere test yapıyoruz. Toplumda asemptomatik (sessiz) hasta kişiler varsa bunları saptayıp izole etmeye yönelik bir çalışmamız YOK. Ta ki toplumdan bir hasta yüksek ateş, öksürük, nefes darlığı gibi belirtiler ile hastaneye başvursun, böyle de devam edecek gibiyiz.

22 günde karantina bölümü doldu, ikinci servis açılması noktasına geldik.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Önceden üroloji servisinde böbrek hastalığı, idrar torbası ya da prostat hastalığı nedeni ile tedavi gören hastaların yatakları ve servisi pandemi servisine dahil oluyor. Bu hastalar, onların hekimleri, hemşireleri, servis çalışanları başka servislere sığınacak.
Yani bu kadar zamandan sonra Mart 2020’deki pandemi yönetimi ile ayni sırayı izliyor, ayni adımları atıyoruz. Değişen bir şey yok.

Biz gene tedirginiz ama neyse ki yöneticilerimiz de yakında “endişeli olduklarını” açıklar.

Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bu ülkedeki kamu sağlık hizmetlerinin merkez üssüdür. 605 yataklı bu hastanede, diyaliz ünitesi, kalp, kalp damar cerrahisi servisleri, onkoloji merkezi, yenidoğan yoğun bakım ünitesi gibi başka hiçbir binada sürdürülemeyecek büyüklükte bir kapasite ile özellikli hizmetler verilmektedir. Burayı pandemi merkezine dönüştürmek demek; en başta olduğu gibi COVID dışı hastalarımızın tedavilerinin aksaması demektir.

Ve biz aylardan beridir bu durum yeniden yaşanmasın diye uyardık, konuştuk, anlatmaya çalıştık.
Birisi çıkıp, defalarca açıklandığı halde bir türlü vaatten öteye götürülemeyen pandemi hastanesinin önündeki gerçek engelin ne olduğunu bize açıklamak zorundadır artık!

Niye mi bu fotoğrafı paylaştım?
Siz anladınız sanırım.”