Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda açıkladı.

Özersay, görüşmede Sperhar’a görüşlerini anlattıklarını ifade etti ve bu görüşmede; “Kıbrıs’ta tek yol federasyondur’ demek de, ‘tek yol iki devletin ayrılığıdır’ demek de bizi bir yere götürmez” dedi.

Yeni ve yaratıcı fikirlerle Kıbrıs’ta bir çıkış yolunun bulunabileceğini ve bunun da “Üçüncü Yol” olduğunu, iki devletin ayrılığına değil işbirliğine dayalı federasyon dışı bir ortaklık olacağını aktardığını ifade eden Özersay “Bu nedenle iki devlet esasına dayalı bir ortaklık, çıkış yoludur, üçüncü yoldur. Biz bir çıkış yolu vardır diyoruz, istenirse bir çıkış yolu bulunur diyoruz ve bu “iki devletin ayrılığına değil işbirliğine dayanan federasyon dışı bir ortaklıktır” diyoruz. Zaman içerisinde bu ortaklık iki devletin ayrılığına da, federasyona da evrilebilir, onu zaman gösterecektir” dedi.

İşte Özersay’ın ilgili paylaşımının tam metni:

Bugün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar ile online bir görüşme gerçekleştirdik. Kendilerinden gelen talep üzerine gerçekleşen görüşmede Kıbrıs konusunda son dönemde yapılan temaslara, yaklaşan gayrı resmi beşli toplantıya, güven yaratıcı önlemlere ve salgına karşı mücadelede gelinen duruma ilişkin olarak görüş alış verişinde bulunulduk.

Daha önce çeşitli vesilelerle kamuoyuna açıkladığımız üzere Halkın Partisi olarak biz yeni ve yaratıcı fikirlerle bir çıkış yolu bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Kıbrıs sorununda illa federasyon ya da illa iki devletin ayrılığı diye takılıp kalmak ya da ayak sürümek yanlıştır. Yarım asırlık ezberlerin dışına çıkılmalıdır.

“Kıbrıs’ta tek yol federasyondur” demek de, “tek yol iki devletin ayrılığıdır” demek de bizi bir yere götürmez. Yeni ve yaratıcı fikirlerle Kıbrıs’ta bir çıkış yolu bulunabilir ve bu da “Üçüncü Yol”dur, iki devletin ayrılığına değil işbirliğine dayalı federasyon dışı bir ortaklıktır. Bu başlangıç noktası olmalı ve bu ortaklığın yıllar içerisinde nereye evrileceğini zaman ve şartlar göstermelidir. Buna günün sonunda yine iki Halk kendi iradesiyle ve zaman zaman yapılacak ayrı referandumlarla daha sonra karar vermelidir.

Bizim önceliğimiz Kıbrıs Türk Halkının hak ve menfaatlerini koruyacak kalıcı ve yaşayabilir bir çözümdür. Bunun için de yeni ve yaratıcı fikirlere ihtiyaç vardır. Olaylara ya siyah ya beyaz diye yaklaşmamak gerekir. İlla ya federasyon olacak ya da iki ayrı devlet olacak diye diretmek bizi bir yere götürmez, sadece statükonun devamına mahkum eder. Bu nedenle iki devlet esasına dayalı bir ortaklık, çıkış yoludur, üçüncü yoldur. Biz bir çıkış yolu vardır diyoruz, istenirse bir çıkış yolu bulunur diyoruz ve bu “iki devletin ayrılığına değil işbirliğine dayanan federasyon dışı bir ortaklıktır” diyoruz. Zaman içerisinde bu ortaklık iki devletin ayrılığına da, federasyona da evrilebilir, onu zaman gösterecektir. Kurulacak olan işbirliğine dayalı ortaklık iyi çalışır ve memnuniyet yaratırsa zaten iki halkın iradesiyle o ortaklık bir federasyona evrilebilir, yok eğer sıkıntı olur ve işbirliği dahi yapamazsak o zaman zaten iki devletin ayrılığına dayalı bir yola girilir ve ayrılık kaçınılmaz olarak gerçekleşir.

Bu evrimsel modelin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki şartlara çok daha uygun olduğuna inanıyoruz. Yapıcı ve yaratıcı olmazsak bugünkü statükonun Kıbrıs Rum liderliğine sağladığı konforlu ortamın devamına hizmet etmiş oluruz, yarım asırlık ezberleri artık terk etmek ve süreci yeni ve farklı bir zeminde çözüm için, uzlaşma için zorlamak gerekir