UBP’ in önde gelen isimlerinden ve BRTK Yönetim Kurulu Başkanı Özer Kanlı sosyal medya hesabından çok çarpıcı bir yazı paylaştı. UBP-HP koalisyonunun nasıl kurulduğunu anlatan Kanlı, ortalıkta İsleri karıştıran bir kişiye işaret etti. İşte o yazı… 

“Halkın Partisi ve onun Genel Başkanı sevgili Kudret Özersay’la ilgili değerlendirmelerimi bugün de sürdürüyorum.
4’lü koalisyon döneminde Kudret bey Kıbrıs konusunda başka söyledi, ortakları başka söyledi.
Bence bu, Kıbrıs konusunu çok önemsediğini iddia eden, bunun için Cumhurbaşkanı adayı olan, geçmişinde “görüşmecilik” bulunan, Dışişleri Bakanlığı yapan bir kişi için çok ciddi eksiklik ve yanlış idi.
Her biri başka telden çalan 4’lü koalisyon hükümeti hiçbir konuda başarılı olamadı.
Türkiye ile Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’nü imzalayamadı.
Döviz fiyatlarındaki büyük artış karşısında, panik yapıldı.
Tutarlı, vatandaşın aklına yatan karar alınamayınca tepkiler çığ gibi büyüdü.
Kudret bey UBP ile Genel Başkan Hüseyin Özgürgün e hakkındaki bazı iddialar nedeniyle ortaklık kurmaktan kaçarken 4’lü koalisyon döneminde de kimi Bakanlarla ilgili iddiaların devam etmesi de HP ve Kudret bey için büyük sıkıntı kaynağı oldu.
Nihayet, Kudret bey DP Genel Başkanı, Maliye Bakanı Serdar Denktaş ve TAŞ Yapı sahibi Emrullah Turanlı’nın adlarının da karıştığı bazı iddialar üzerine hükümetten ayrıldı.
Hemen UBP ile temaslar başladı.
Önce gayri resmi, sonra resmi olarak…
Gayri resmilerin içinde de vardım, resmilerin de…
UBP Genel Başkanı Sayın Ersin Tatar’dan ise bire bir görüşmelerinde konuşulanları dinledim.
Bana göre suçun büyüğü yine Kudret beydedir.
Neden mi?

***

Bir kere öncelikle Ersin Tatar’dan olmayacak şeyler talep etmemeliydi…
Hükümet kurulurken daha mütevazı olmalıydı.
Lefke Avrupa Üniversitesi’nin, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin, Kalkınma Bankası’nın Dışişleri Bakanlığı’na bağlanmasına hiç gerek yoktur.
“ Ama ben Başbakan Yardımcısıyım, bana bağlanırsa olur” demesi hata idi.
Kıbrıs konusunu önemseyen , uzman Kudret Özersay imajını yerle bir etti.
UBP taban ve tavanında sıkıntı yarattı.
Elbette Sayın Tatar’ın söyledikleri önemli ama UBP heyetinin, UBP Grubu’nun değerlendirmelerine, söylediklerine de saygı duymalıydı.
Hükümet kurulması sürecini, Bakanlar Kurulu oluşumunu karmakarışık, kimin elinin, kimin cebinde olduğu bir sürece döndürmemek lazımdı.
Evet, o günlerde şimdi adını yazmak istemediğim, 1 Haziran 2019 öncesinde bana ve Ersin beye çok yakın olan ancak HP’ye geçen, Kudret beyle de bağlantısı olan bir kişi ile hükümet kurulması konusunu da 2020 yılı Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini de konuştuk.
Ben bu kişiye hükümet kurulması aşamasında açıkça şunu söyledim; —Benim bildiğim, şu andaki durumunu bizzat içinde yaşayarak gördüğüm UBP asla, “Kudret Özersay’ın adaylığını destekliyoruz, biz aday göstermeyeceğiz” diyemez, demez.
-Ersin bey aday olmasa dahi parti başka birini çıkarır. Ama eğer, hükümet kurulması sürecinde Kudret bey UBP’lilerin sempatisini kazanır, hükümet sürecinde bunu devam ettirir, halkın nabzı Kudret beyin Cumhurbaşkanı olması yönünde atarsa, buda kamuoyu yoklamalarına yansırsa, o zaman iş değişir…

***

-Ama ya tersi olursa, yani Ersin bey öne çıkarsa, Kudret beyin Cumhurbaşkanı olma şansı bulunmadığı saygın, kabul gören, iki partinin de tamamdır diyeceği bir şirket tarafından ortaya konulursa siz ne yapacaksınız? Kudret bey ve HP Ersin Tatar beyi destekleme, aday göstermeme, yoluna gidebilir mi?
-Çok samimi olarak yazıyorum o arkadaş o anda aynen şunu söyledi “ Evet, tamamdır. Öyle olacak ama şimdiden sesini çıkarma. Gün gelecek bu olacak ama şimdiden bunu dillendirme”…
Ancak hükümetin kurulması sürecinde bu arkadaş çok yanlış işler yaptı…
UBP’yi altı Bakanlığa düşürmeye çalıştı…
UBP’nin asla kabul edemeyeceği şekilde MALİYE BAKANI’NIN MİLLETVEKİLİ OLMAMASI İÇİN BİR SÜRÜ İŞ KARIŞTIRDI…
Bakanlar Kurulu’nun oluşumunun olmadık yerlere taşınmasının önemli aktörlerinden biri oldu.
Yani kısacası, UBP-HP hükümeti çok güzel bir şekilde kurulacakken kırık, dökük kuruldu.
Bana göre sonrası da hep kırık dökük gitti.
HP, UBP’nin çok büyük bir aile, 44 yaşında, KKTC’nin kurucusu, en fazla hükümet kuran, en uzun süre Cumhurbaşkanlığı yapan kişileri seçen, en uzun süre Başbakanlık yapan kişinin onursal başkanı olduğu bir parti olduğunu hiç anlamadı ya da anlamak istemedi.
UBP’yi hizaya getirmeye çalışan bir parti izlenimi yarattı.

***

Oysa hiç buna hakkı yoktur, yoktu…
Kudret beyin yakınında olan bizim eski dost Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde Ersin beyin aday olmaması için çok çirkin işler yaptı.
Kendi söylediklerini unutarak Ersin Tatar’ın söylediklerini istismar ederek hem kendi arkadaşını hem de UBP’yi vurmaya çalıştı.
Zorlamamaları gereken şeyleri zorladı bu kişi…
Oysa Ersin Tatar UBP Genel Başkanı’dır ve kendi kafasına göre takılma hakkı yoktur. Partinin vereceği göreve uymak durumundadır.
Ersin beyi Türkiye’nin önüne atmaya çalışmak da ne demek?
Ayıp değil mi?
Yazık değil mi?
Neyse, gelelim asıl vurgulamak istediklerime; HP tüm partilere özellikle de HÜKÜMET PROGRAMINA İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ KOYAN, MARAŞ’IN KIBRIS TÜRK YÖNETİMİNDE AÇILMASINA ONAY DESTEK ÇIKAN, BUNU GÖREV SAYAN , kendisine en yakın parti durumundaki UBP’ye bakış açısını, UBP ile ilişkilerini gözden geçirmelidir.
Eğer, hedef KIBRIS TÜRK HALKININ BU TOPRAKLARDA SONSUZA DEK ÖZGÜR VE EGEMEN YAŞAMASI İSE HP, UBP İLE DOST KALABİLMELİDİR.
Dostluk ise ancak samimiyetle olur.
BAZEN FARKLI DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ..
KARŞINIZDAKİ VEYA SİZ HATA YAPMIŞ DA OLABİLRSİNİZ…
TARTIŞABİLİRSİNİZ DE…
AMA DOSTLUK SÜRMELİ..
ANCAK SAHTE OLMAMALI…
ONUN İÇİN DE SAMİMİYET GEREKİR…”