Dünya küresel pandemi krizini hızlı aşılama ile çözmeye çalıştığı son derece önemli bir süreçten geçiyor. Gelişmiş tüm dünya ülkeleri, ‘post vaccine’ diye de adlandırılan bu sürecin ön hazırlık çalışmalarını aylar önce başlatmış ve yeni döneme hazır hale gelmişlerdir. Aşı sonrası, ülkelerin dünyaya kapılarını açmaya başlaması ile birlikte, turizmde son derece önemli bir hareketlenme yaşanması beklenmektedir. Bir yılı aşkın süredir kendi ülkelerine hapsolmuş bireylerin, belirli koşullarla yeniden seyahat etme özgürlüğüne kavuşmalarına öyle görünmektedir ki çok kısa bir süre kalmıştır. Ülkelerin kapılarını açması ile birlikte ilk turizm dalgasının iyi bir ivme ile başlaması beklenmektedir. Bu fırsat ülkemiz adına kaçırılmaması gereken bir fırsattır.

Bu anlayışa uygun olarak, Aralık ayı başında Rum Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan aksiyon planına göre 1 Mart 2021 tarihinden itibaren Güney Kıbrıs’ı ziyaret edecek olan Covid – 19 aşısı tamamlanmış yolcuların tüm seyahat kısıtlamalarından muaf tutulması sağlanmıştır. Bununla birlikte geçtiğimiz Pazar günü İsrail ile Güney Kıbrıs arasında imzalanan ikili anlaşmaya göre Covid – 19 aşısı tamamlanan her iki ülke vatandaşlarının 1 Nisan 2021 tarihinden itibaren karşılıklı olarak iki ülkeyi herhangi bir engele uğramadan seyahat etmesi temin edilmiştir. Açıkça görülmektedir ki, önemli gelir kaynaklarının başında turizmin geldiği ülkelerde; aşı sertifikası, aşı pasaportu ve on-line aşı kontrol mekanizmaları gibi uygulamalar için tüm hazırlıklar yapılmış ve bu ülkeler yeni döneme hazır hale gelmişlerdir.

ÜLKEMİZDE PLANSIZLIK VE VİZYONSUZLUK DEVAM EDİYOR

Ne yazık ki, ülkemizde bu konuda bazı sivil toplum kuruluşlarının kendi inisiyatifleri ile yürüttükleri çalışmalar haricinde hükümetin ön ayak olduğu hiç bir hazırlık yapılmamaktadır. Pandemi sürecinde, hemen her konuda görülen plansızlık bu konuda da karşımıza çıkmaktadır. Ülkeyi yönetenlerin vizyonsuzluğu, aşılama sonrası sürece hazırlık için kullanılması gereken bu çok önemli sürecin ve fırsatın da kaybedilmesine sebep olmaktadır. Aşılama programını ve takvimini dahi henüz hazırlayamayan, aşılanan kişilerin listesini tam ve bütün olarak tutamayan, verilerini çağdaş bir ortama aktaramayan ve aşılanan insanların eline sadece bir kağıt parçası tutuşturmayı marifet sayan bir zihniyetle, yeni turizm sezonuna hazır olabileceğimizi düşünmek hayalcilikten başka bir şey değildir. Turizmde teknolojinin en fazla kullanılacağı döneme doğru hızla gidilirken, aşılama ile ilgili kayıtlarımızın dijital ortamda tutulmaması büyük bir eksikliktir.

NELER YAPILMALI?

• Yeni turizm sezonunun, kaçırılmaması adına, hiç zaman kaybedilmeden sektörel dağılımları da içeren bir aşılama programı ve takvimi ortaya konmalı ve aşılamanın ne zaman tamamlanacağı belirlenmelidir.

• Aşılanan insanların verileri, sağlıklı bir şekilde dijital ortamlara aktarılmalı, bu konuda devletin resmi siteleri kullanılmalı ve sürece ciddiyet kazandırılmalıdır.

• Aşılanan kişileri dünyadaki örneklerine uygun, güvenilir ve dünyada geçerliliği olacak aşı sertifikaları hazırlanmalı ve çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır.

• Yurtdışından ülkemizi ziyaret etmek isteyen aşılanmış kişilerin, hangi koşullarda bunu gerçekleştirebilecekleri hemen bir plan çerçevesinde ortaya konmalıdır.

• Bu çalışmaların yürütülmesi ile alakalı, Otelciler Birliği, Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği ve diğer paydaş kurum ve kuruluşlarla özel çalışma grupları kurulmalı ve hazırlıklara hemen başlanmalıdır.

• Ülkemizin turizm markası olmasına rağmen uzun bir süreden beridir yatırım bekleyen Antik Girne Limanı ne yazık ki bir türlü hayata geçirilemeyen proje ve planlamalarla bir yapboz tahtasına dönüştürülmüştür. Ülkemizdeki turist sayısının yok denecek kadar az olduğu böylesi bir dönemde bakım ve yatırımların tamamlanması gerekirken hükümetin böyle bir girişimde bulunmaması kaçırılan bir diğer önemli fırsattır.

•Karantina yöntemlerine yeni alternatifler üretilmeli, denetlenmesi organize edilmiş ve güvence altına alınmış ev karantinası uygulamaları planlanmalı ve otellerin yeni sezona hazırlanmalarına fırsat yaratılmalıdır. Buradan tasarruf edilecek miktarlar, yeni sezona hazırlık gücü bulunmayan, küçük otel işletmelerinin yeniden ayağa kaldırılmaları için bir kaynak olarak kullanılmalıdır.

Turizm sektörünün ekonomiye bel kemiği olduğu bizim gibi bir ada ülkesinde bu planlamaların çok daha önceden yapılması gerekmesine rağmen bu adımların geç de olsa hemen atılması hayati önem taşımaktadır. Sorumluluk sahibi yolculuk modelleri ile hem toplumun hem de turizm çalışanlarının sağlığının gözetildiği güvenli seyahat protokollerinin uygulanabilmesi için çalışmalara hız verilmelidir. Cumhuriyetçi Türk Partisi, turizm sektörünün ihtiyaçlarını ve gerekliliklerini gözetmeye devam ederken hükümetin atması gereken adımların da takipçisi olmayı sürdürecektir.

Fazilet Özdenefe

CTP Girne Milletvekili