CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Hükümet’in Türkiye ile reform için destek öngörmeyen, Türkiye’ye taahhüt edilmesi gerekmediği halde taahhüt edilen, ne olduğu belli olmayan, yerine getirildiği takdirde de ülkedeki çalışma barışını ve hizmet döngüsünü bozacak hükümlerle dolu bir Protokol imzalandığına vurgu yaptı.

Meclis Genel Kurulu’nda 2021 Mali ve İktisadi Protokolü konuşuldu.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, imzalanan Protokol’deki özellikle birkaç noktaya odaklanmak gerektiğine işaret etti, ek mesailerle ilgili yükün azaltılması taahhüdüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Belli alanlarda ek mesailerle ilgili hukukumuza da uygun olmayan bir takım sıkıntıların varlığını anımsatan Erhürman, ek mesailer konusunda hukuka aykırı durumlar dışında da adım atılma hedefi varsa, önceden de çalışılan formüller olduğunu hatırlattı.

Protokollerin artık KKTC’nin yapısal sorunlarına reformlar getirecek formdan çıktığı görüşünü yineleyen Erhürman, ek mesailerin en fazla olduğu yerlerde reform olarak vardiya usulüne geçilmesi ve istihdam yapılması durumunda reform destek ödeneğine ihtiyaç duyulacağını belirtti. Ek mesai çalışanlarının çoğunun ‘ek mesai yapmama’ tercihinde olduğunu söyleyen Tufan Erhürman, ek mesai ödeneklerinin düşürülmesinin işe yaramayacağına, kimsenin de ek mesai yapmayacağına değindi. Erhürman, bu nedenle hizmetlerdeki döngünün de, çalışma barışının da bozulacağını ifade etti.

CTP Genel Başkanı Erhürman, Protokolle ek mesai konusunda neyin taahhüt edildiğinin açıklanması gerekliliğine vurgu yaptı.

Toplu İş Sözleşmeleri’ni de değiştirme taahhüdünde bulunulduğuna işaret eden Erhürman, “Bu bu işi bilmemek demektir. Toplu İş Sözleşmesi adı üstünde sözleşmedir, iki tarafın uzlaşısı ile yapılır” dedi.

‘Elektrikte enterkonekte’ meselesine de değinen Erhürman, bu konuda kamu oyunun kafasının karışık olduğunu belirtti, Protokol’de ‘enterkoneksiyon projesi’ yazdığına işaret etti.

Enterkoneksiyon Projesi’den kastın ne olduğunu soran CTP Genel Başkanı Erhürman, doğal gazın Türkiye’den bir yöntemle gelmesi söz konusu ise bunun enterkoneksiyonla bir ilgisi olmadığına değindi.

‘İstikrar’ adına ülkeye hiç de uygun olmayacak Başbakanlık sisteminin dillendirilmesine karşın, kurumsal hafızanın korunması adına hiçbir şey yapılmadığına vurgu yapan Erhürman, bir bakan değişirken aynı partinin atadığı müdürlerin de değiştiğine işaret etti.

Bu yapılırken, bir taraftan da Türkiye’ye atamalardaki kriterlerin artırılacağı sözü verildiğine değinen Erhürman, bunun hiçbir şekilde reformla ilgili olmadığına ve kurumsal hafızayı da korumadığına vurgu yaptı.

E-devlet için 100 milyon TL kaynak ayrıldığına ve anlaşmaya da veri merkezinin TÜRSAT tarafından yönetileceğinin yazıldığını vurgulayan Erhürman, bu memlekette bu işi yapacak kurumlar ve insanlar olduğuna işaret etti.

Erhürman, “Bir devlet kendi veri merkezini yönetmeyecek mi” diye sordu.