LAÜ akademisyeni ve Fiziksel Aktivite Derneği Başkanı Yrd. Doç Dr. Beliz Kaygısız, “Güçlü bağışıklık sistemine sahip olmak Koronavirüse karşı korunmada dikkat edilecek önemli faktörlerden biridir” diyerek, herkese önemli bir çağrıda bulundu:

Uzmanlar, Koronavirüs’ten korunmak için kapanma kararının uygulandığı bugünlerde ev egzersizleri ve fiziksel aktiviteler öneriyor.
Birçok ülkeyle birlikte Kıbrıs’ta da ikinci dalgası yaşanan Covid-19 pandemisi nedeniyle halkın evlerinde geçirdiği süre artarken, bağışıklık sistemini güçlendirmek için beslenme ve uyku kadar fiziksel aktivite de önem taşıyor.
Hareketsizlikle azalan metabolizma hızı, kısa sürede kilo artışına, kas kitlesinde azalmaya ve eklemlerde ağrıya yol açıyor. Ev ortamında, özel ekipman olmadan yapılacak fiziksel aktiviteler bu risklerin önüne geçilmesine katkıda bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün de “Evde kalın aktif kalın” çağrısı yaptığı pandemi döneminde de fiziksel olarak aktif olmanın önemi konusunda TAK muhabirine açıklama yapan Lefke Avrupa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi ve Kıbrıs Türk Fiziksel Aktivite Derneği Başkanı Yrd. Doç Dr. Beliz Belgen Kaygısız, kapalı kalınan günlerde de fiziksel aktivitenin ihmal edilmemesi tavsiyesinde bulundu.

 

Güçlü bağışıklık sistemi için…

Kaygısız, bir yıldır dünyayı etkileyen Covid-19 pandemisi nedeniyle birçok ülkede uygulanan karantina kararlarıyla evlerde daha çok vakit geçirildiğine işaret ederek “Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak koronavirüse karşı korunmada dikkat edilecek önemli faktörlerden biridir. Güçlü bir bağışıklık sistemi için ise sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz veya fiziksel aktivite, yeterli uyku ve stresten uzak durabilmek önemli faktörler olarak belirtiliyor” dedi.
Bunlar dışında sigara içmemek, sağlıklı kiloyu korumak, alkolden kaçınmak veya aşırıya kaçmamak ve hijyeni sağlamanın da bu koruma mekanizmasına pozitif etkileri olduğunun bilindiğini kaydeden Kaygısız, bu faktörler sık sık vurgulansa da bilimsel araştırmaların son bir yıldır yaşanan kapanma nedeniyle her yaştan populasyonda fiziksel aktivite azlığının meydana geldiğini ve bunun önümüzdeki yıllarda kronik hastalık oranlarını artırma riski bulunduğunu gösterdiğini söyledi.
Beliz Belgen Kaygısız, “fiziksel aktivite” konusunda şu bilgileri verdi:
“Günlük yaşam içerisinde iskelet kaslarını kullanarak yapılan, kalp ve solunum hızını artıran ve enerji harcanmasını gerektiren her hareket ‘fiziksel aktivite’ olarak tanımlanır. Bu aktiviteler yürüme, koşma, bisiklete binme, çömelme olabileceği gibi, dans etme veya parkta oyun oynama gibi serbest hareketler de olabilir. Aslında ‘fiziksel aktivite’ dünyada sağlık anlamında büyük risk olarak görülen ‘inaktivite’nin karşıtı bir kavramdır. ‘İnaktivite’ kronik hastalık riskleri açısından önde gelen 5 önemli risk faktöründen biridir. Düzenli aralıklarla tekrarlı olarak yapılan fiziksel aktiviteler ise ‘egzersiz’ olarak tanımlanmaktadır.

“Egzersiz, kan dolaşımını düzenliyor”

Sağlıklı yaşamın olmazsa olmaz bileşenlerinden biri olan egzersizin kas kuvveti, dayanıklılık ve esnekliği artırma yanında, kalp-damar hastalıkları riskini azaltmak, metabolizmayı hızlandırmak, kilo kontrolü, depresyonu azaltma, kronik ağrıyı azaltma, kan basıncını düşürmek, tip 2 diyabet ve bazı kanser türlerinden korumak gibi birçok faydaları belirlenmiştir.”
LAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi ve Kıbrıs Türk Fiziksel Aktivite Derneği Başkanı Yrd. Doç Dr. Beliz Belgen Kaygısız, egzersiz ve fiziksel aktivitenin sağlığa yararları üzerinde güçlü kanıtlar bulunmakla birlikte, son yıllarda egzersizin bağışıklık sistem fonksiyonları üzerindeki etkisinin de birçok çalışma ile gösterildiğini kaydetti.
Egzersizin, kan dolaşımını düzenleyerek bağışıklık istemini oluşturan hücrelerin daha özgür bir şekilde hareket etmesini desteklediğini belirten Kaygısız, şöyle konuştu:
“Ayrıca, vücut hücrelerinin tamamına besin ve oksijenin ulaşmasını ve immün sistemde görev alan bileşenlerin görevlerini tam olarak yapabilmesini sağlar. Düzenli olarak egzersiz yapmak, vücuda alınan besinlerin doğru bir şekilde emilimlerine yardımcı olur ve ihtiyaç duyulan vitamin ve minerallerin kullanımını kolaylaştırır. Egzersiz, vücudun oksijen taşıma ve kullanma becerisini de geliştirerek yorgunluk hissini azaltır. Ayrıca son yıllarda yapılan çalışmalar, egzersizin sistemik enflamasyon oluşma riskini de azalttığını göstermektedir. Ancak, düzenli egzersiz yapmanın immün sistem üzerindeki etkisi; yapılan egzersizin yoğunluğuna, süresine, şiddetine ve bireyin fiziksel uygunluk düzeyi gibi pek çok farklı faktöre bağlıdır.”
Kaygısız, tekrar kapanma yaşanan bu dönemde günlük fiziksel aktivitelerin sağlık yararı açısından çok önemli olduğunu vurgularken şu uyarlarda da bulundu:
“Ancak yapılacak egzersizin kişinin yaşına, dayanıklılığına ve var olan hastalık durumuna göre düzenlenmesi önemlidir. Hafif ve orta şiddette yapılan düzenli egzersizler, bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını destekleyici rol oynarken ağır ve şiddetli egzersiz programları sistemin çalışmasını baskılayabilir.”

 

Her gün 25-45 dakika ya da

haftada 3 gün 45-60 dakika
 

Beliz Belgen Kaygısız, her gün 25-45 dakikalık egzersiz veya haftada 3 gün 45-60 dakika arasında yapılan egzersiz veya fiziksel aktivite önerdi.
Yapılan birçok çalışmada haftalık en az 150 dakikalık düzenli orta şiddetli egzersizin bağışıklık sistemini destekleyerek birçok hastalıktan korunmak açısından yararlı olduğunun gösterildiğini ifade eden Kaygısız, şu önerilerde bulundu:
“Bağışıklık sistemimizi destekleyecek doğru bir beslenme programı, düzenli uyku, stresten uzak durma gibi faktörlere ek olarak severek yapacağımız bir fiziksel aktivite veya egzersiz programı hastalıklardan korunma ve sağlıklı yaş alma sürecinde çok önemlidir. Doğada yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek ve yüzmek gibi aktiviteler hem fiziksel hem de psikolojik olarak pozitif etkisi olan her yaş için önerilebilecek aktiviteler olmakla birlikte, kişinin sevdiği bir egzersiz türünü yaşam tarzı olarak benimsemesi sağlıklı bir bağışıklık sistemi için gereklidir.”