Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sıla Usar İncirli, Meclis Genel Kurulu’nda Covid-19 sürecini değerlendirdi ve Sağlık Bakanı’nın Meclis’e gitmemesini eleştirdi.

Sağlıkta ve ekonomide zorluklar yaşandığını, kapanmaların ciddi ekonomik ve sosyal yıkımları bulunduğunu dile getiren İncirli, ülkenin yoksullaştığını, bütçe açığının büyüdüğünü, hükümetin borçlarına yeni borçlar eklediğini söyledi.

Sağlıkla ilgili çalışmaların tamamlanmaması, sağlık sisteminin güçlendirilmemesi üzerine ikinci kapanmanın gerçekleştiğini söyleyen İncirli, tüm dünya üçüncü dalgayı konuşurken biz bu dalgaya göğüs gerebilecek miyiz?” diye sordu. “GAÜ’den alınan yeni inşa edilecek Girne Hastanesine alınan borçtan para ayrılacak mı” diye soran İncirli, kapasitenin artırılması, hastanenin kısa sürede bitirilmesi gerektiğini belirtti.

İncirli, borçlanarak sağlanacak paraların sağlıkta yatırıma dönüştürülemediği takdirde ekonomideki kayıpların karşılanmasının mümkün olmayacağını dile getirdi.

“Açık kalabilmenin yolu test kapasitesini artırmaktır, hızlı antijen testlerini mutlaka ülkemizde getirmeliyiz” diyen İncirli, açılmayı güvenceye alacak olanın bu olduğunu söyledi.

Covid-19’un yaşamımıza girmesinin üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçtiğini söyleyen İncirli, ülkenin bu sürede büyük kayıpları olduğunu vurguladı ve “Covid’e bağlı hastalar kaybettik. Covid dışı hastalıklardan hastalarımız zarar gördü. İlk ve ikinci kapanmaları yaşadık, yaşıyoruz. Her kapanmada yıkıcı ekonomik ve sosyal hasarlar yaşadık, yaşıyoruz. Ülkemiz yoksullaştı. İnsanlarımız yoksullaştı. Bütçe açığımız büyüdü. Hükümet borç üstüne borç ekliyor. Halk borçlanıyor. Ülke borçlanıyor. Üstelik yaralar sarılmıyor” dedi.

Geçen süre zarfında sağlıkla ilgili yatırımların yapılmasının, kapanma açılma döngüsünden çıkmanın anahtarı olduğunu söyleyen İncirli, bu süreçteki önerilerini ve eleştirilerini şu şekilde sıraladı:

“-Yatak sayısını artırın demiştik. Pandemi hastanesi yapıldı. Ama yetti mi? Aralık sonu, Ocak başı gelen dalgaya göğüs gerebildik mi? Hayır. Göğüs geremediğimiz için kapandık. Yataklar doldu, oksijen kaynakları tükendi. Hekim ve hemşirelerin yorgunluğunu hiç söylemiyorum. Kapandık ve binlerce işletme esnaf kepenk indirdi, yoksulluğun girdabına sürüklendi. Virüs salgınının yanı sıra yoksulluk salgını da var bu ülkede.

- Test sayısını artırın demiştik. Hızlı antikor testleri yapıyordunuz, vazgeçin, PCR yapın dediğimizde aylarca direnç gösterdiniz. Çeşitli bahaneler ve ifadelerle inat ettiniz. Nihayet PCR test kapasitesi arttı ama salgının yaz aylarında biteceğini öngördüğünü için kendinizi kahin zannettiğinizden sonbahar ve kışta gelecek dalga için hazırlıkları tamamlamadınız. Test kapasitemiz ve temaslı takibimiz Aralık sonunda karantinasız girişleri göğüsleyemedi ve kapandık, yine kapandık. Aylardır hızlı antijen testlerini yapın diyoruz, hızlı antikor testlerinden söz ediyoruz sandınız. Yine isteksiz davranıyorsunuz. Bu defa maliyet meselelerini öne sürüyorsunuz. Sayın Maliye Bakanı “PCR kitleri 2.5 dolar, hızlı antijen testleri 5.5 dolar” diye itiraz etti. Maliyet hesabı bilmeyen bir Maliye Bakanımız var. PCR kitlerinin yanı sıra laboratuvar hizmetlerine ödenen ücretler bu maliyetin dışında nasıl tutulabilir? Dahası test sayısını artırınca açılma daha güvenli olacak ve açık kalmamızı sağlayacak. Açık kalmanın kazancı ile kapanmanın külfetini hesaplayamayan bir hükümet ile karşı karşıyayız. NOTAM kaldırılınca ülkeye gelecek olan yolcular test kapasitesini zorlayacak. Farkında değil misiniz?

- Varyant virüs geçtiğimiz sonbaharda dünyanın gündemine düştü. Ama bizim ülkemizde mecbur kalmasaydı varyantın ülkemize geldiğini açıklama niyetinde olmayan bir hükümettir karşımızdaki. ‘Varyant analizlerini yapmak zorundasınız’ dedik. Biliyorsunuz varyant virüs daha hızlı yayılıyor. Daha bulaşıcı ve daha çok hasta edici bir virüs halini aldı. Covid-19 daha genç hastalar gördük. Daha ağır hastalar gördük. Ülkeye yeni girişleri açtınız. Peki varyant virüs taşıyıp taşımadıklarına bakma niyetiniz var mı? Ben size söyleyeyim, uçuşların kısıtlamasını kaldırdığınız zaman yapmanız gerekenlerden biri de varyant analizlerini yapmaktır. Yeni PCR ihalesi açtınız. Ertelediniz. Varyant analizi yapan kitleri ile de bir çalışma yaptınız mı? Yoksa bu konulardan bihaber misiniz?

-Aşının etkinliği takip edilmeli. Aşıdan sonra antikor oluşup oluşmadığı ile ilgili de hiçbir çalışma göremiyoruz. Aşıları yapıyorsunuz. Antikorları ne zaman takip etmeye başlayacaksınız?

- Üçüncü dalga geliyor. Üç nedeni var: 1-Soğuk havada nedeniyle daha çok kapalı ortamlarda bulunuyoruz ve virüsün bulaşıcılığı kapalı ortamda artıyor. 2- Varyant virüs daha bulaşıcı. 3- Bir yıl önceki vaka sayısından çok daha fazla vaka var şu anda dolayısıyla gelecek olan dalga daha sert ve yıkıcı olacak. Peki biz hazır mıyız? Pandemi hastanesinin hafif bir dalgada günler içinde dolduğunu biliyoruz. Girne Amerikan Üniversitesi’nden alınan yeni Girne Hastanesi’nin ihalesi ve inşaatı ne durumdadır? Neden bir ilerleme olmadı. Gelecek olan dalgayı bir hangi hastane ile karşılayacağız?

-Borçlanıyor hükümet. Borca borç ekliyor. Kendi görev süresini aşan vadelerde borçlanıyor. Sayın Oğuz, sağlık harcamaları için de borçlanıyoruz dedi. Sadece maaşlar değilmiş. Peki bu borçlarla; Girne’deki yeni hastane bitirilecek mi? Hızlı antijen testleri alınacak mı? Sağlıktaki hangi ihtiyaçlar için harcanacak? Karantina ücretlerine mi? Sağlıktaki hazırlıkları tamamlamazsanız kapanma bu ülkenin kaderi olmaktan çıkmayacak. Her kapanmanın külfetini karşılamak ne kadar borçlanırsanız borçlanın karşılayamazsınız.”