Filiz SEYİS
 

KKTC’de 17 Nisan’dan beridir Koronavirüs vakasına rastlanmaması neticesinde ülkede hayatın normalleşmesi için çalışmalar hızlandı.
4 Mayıs’ta birçok işyerinin açılmasıyla başlayan normalleşme süreci adımlarını 11 Mayıs’ta restoranların paket servislerinin hizmete başlaması, 20 Mayıs’ta restoran, kafeterya, pastane, bar gibi yerler ile kuaför, berber ve güzellik salonlarının, 27 Mayıs’ta ise spor salonlarının açılması takip etti.
KKTC’de hayat, 1 Haziran’dan itibaren normale döndü. Ülkede 1 Haziran’da oteller, kumarhaneler, bet ofisler ve dövme salonları; kültür- sanat etkinlikleri, sinema, sergi salonları, kütüphaneler ve 5 Haziran’da ise kreşler, dersaneler hizmet vermeye başladı.

Ancak, dünyada salgının devam etmesinin KKTC ekonomisine etkileri sürerken, KKTC yetkilileri ve bazı örgütler, gerek yabancılar gerekse yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türkler için adayı cazibe merkezine çevirmek için kolları sıvadı.

Turizm Bakanlığı’ndan ‘Turizm Portalı’ atılımı
 

Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel, KKTC’de ilk kez resmi dijital ortamda düzenlenen lansmanda “Güvende Kal” sertifika programı ve Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın yeni internet sayfasının tanıtımını gerçekleştirdi.
“Güvende Kal” sertifika programı kapsamında, kriterlere uygun çalışmalar gerçekleştiren ve denetimler sonucunda “Güvende kal” sertifikası almaya hak kazanan turizm işletmeleri 1 Haziran itibariyle çalışmalarına başlarken, Kuzey Kıbrıs turizminin tek bakışta tanınan bir marka olması hedefi yeni turizm portalı visitNCY
projesi de Turizm Bakanlığı’nın çalışmaları neticesinde hayat buldu.
Türkçe ve İngilizce olmak üzere 2 dilde yayına giren ve kısa bir süre içerisinde Almanca ve Rusça dillerinin eklenmesi ile 4 dilde yayında olması hedeflenen visitncy.com portal, tarihi ve dini yerler, doğal güzellikler, kültür, gastronomi, sağlık turizmi, düğün ve balayı, spor aktiviteleri, deniz ve de gece hayatı olmak üzere 9 ana kategori ve de 6 ana destinasyon altında kaleme alınmış zengin içeriğe sahip.

 

Tatar: Yurt dışındaki Kıbrıslı Türkler

‘güvenli ülke’ye dönmek istiyor
 

Başbakan Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs’ı ‘Korona Temiz Ülke’ olarak tanıtacaklarını duyurdu.
Kuzey Kıbrıs’ın küçük bir ülke olması ve gerekli tedbirlerin zamanında alınması sayesinde salgının kontrol altına alındığını anlatan Tatar, “Tüm bunlardan sonra dünyaya KKTC’nin çok iyi bir sağlık sistemine sahip olduğu mesajını vereceğiz ve bu oldukça önemlidir. KKTC sağlık sisteminden yararlanılabilecek en iyi ülkelerden biridir” dedi.
KKTC’de 30 binden fazla test yapıldığını ve 108 vakaya rastlandığını belirten Tatar, 2’si yabancı turist olmak üzere 4 hastanın hayatını kaybettiğini ve 104 hastanın ise taburcu edildiğini hatırlattı.
Şimdi sırada ekonomi olduğunu anlatan Tatar, ada ekonomisinin turizm ve eğitime bağlı olduğunu kaydetti.
Başbakan Tatar, yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de değinerek, uzun yıllar önce ülkeden göç eden Kıbrıslı Türklerin de en kısa sürede güvenli ülke KKTC’ye dönmek istediğini vurguladı.

 

“Gelecekten umutluyum”
 

Kuzey Kıbrıs’ın sağlık altyapısının güçlendirildiğini ve bunun turizm ile yükseköğretimi olumlu yönde etkileyeceğine inandığını belirten Tatar, “gelecekten umutluyum” dedi.
Turizm ve inşaat sektörünün geleceğine de pozitif baktığını kaydeden Tatar, çarkların yavaş yavaş dönmeye başlayacağını söyleyerek, 2020 sonuna kadar tüm işlerin normalleşeceğine inanç belirtti.

 

Ekonomik örgütler temkinli
 

Kuzey Kıbrıs’ın en güçlü ekonomik örgütlerinden olan Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanı Dimağ Çağıner ile Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer ise Başbakan kadar umutlu konuşmadı.
 

Çağıner: İç tüketim yetmez
 

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanı Dimağ Çağıner, 14 Mart – 1 Haziran 2020 tarihleri arasında kapalı olan turizm sektörünün çok ciddi bir sıkıntı içerisinde olduğunu belirtti.
Otellerin iç turizme ağırlık verdiğini anlatan Çağıner, iç tüketimin ülkeye yetmeyeceğini, ülke ekonomisinin dışarıdan gelenlere göre hazırlandığını vurguladı.
Uzun süredir Kuzey Kıbrıs’ta koronavirüs vakası çıkmamasının bir başarı hikayesi olduğunu ve bu başarı hikayesinin dünyaya pazarlanması gerektiğini kaydeden Çağıner, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu başarı hikayesinin pazarlanması gerekiyor. Küçük ülkede yaratmış olduğumuz başarı hikayesini dönüp tüm dünyaya haykırmalıyız. Bunun pazarlanması için tek başına Turizm Bakanlığı yeterli değildir. Buna hükümetin bütçe ayırması gerekiyor. Turizm ve yükseköğretim olmaksızın ekonominin yürütülmesi mümkün değildir.
Salgın vakalarının ülkede bitmesi de yetmez, pandemi hastanesi için bir an önce bir karar alınıp bitiş tarihinin bildirmesi gerekir ki hem vatandaş hem de ülkeye gelecek turist rahatlasın. İçerideki nüfus ve turist sayısına göre yoğun bakım ünitelerini artırıp, pandemi hastanesinin yapılması şart. Sağlık altyapısını ivedi şekilde güçlendirmemiz gerekir”.

 

Gürcafer: Kıbrıs Türk insanının yurduna

dönük hareketlenmesi bize yeter
 

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ise “Bizim kimseye ihtiyacımız yok. Yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türk insanının yurduna dönük hareketlenmesi bize yeter” diyerek, Hükümetin yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere yönelik politikalar geliştirmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin ülkelerine karşı kırgınlıkları olduğunu ifade eden Gürcafer, yıllarca insanlarımızın görmezden gelinen sorunlarını görmenin zamanı olduğunu kaydetti.
Gürcafer, KKTC’de yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin sorunlarına çözüm üreten bir yapı kurulması gerektiğini söyleyerek, kendi insanımıza verilmekte geç kalınan hizmetin verilmeye başlanması gerektiğini anlattı.

 

“İngiltere’den ülkesine dönmek

isteyenlerin sayısında artış olacaktır”
 

Gürcafer şöyle konuştu:
“Yurt dışındaki Kıbrıslı Türklerin kırgınlıklarının derinlerine inerek iyi bir analiz yapılması, sorunlarının çözülmesine yönelik girişim yapılması lazım. Bu insanların yıllardır askerlik sorunu, mülkiyet sorunu gibi sorunları vardır. Bunları yıllarca görmezden geldik. Bence artık görmenin zamanıdır.
Örneğin, artık bedelli askerliği kaldırmak gerekir diye düşünüyorum. Yurt dışında doğup büyüyen bir Kıbrıslı Türk, ülkesine geldiğinde kapıda askerlikle ilgili sorgulanmamalıdır.
İnanıyorum ki, özellikle İngiltere’nin sağlık politikası oradaki insanlarımız üzerinde bir travma yaratmıştır. Bundan dolayı da ülkesine dönmek isteyen insan sayısında ciddi bir artış olacaktır. Buna hükümetin hazırlıklı olması ve bu insanlara yönelik bir açılım paketi hazırlaması lazım.
Aslında küçük olan ama uzakta oldukları için çözemedikleri sorunları için bir takım çalışmalar yapılmalı. Yurt dışında yaşayanlara yönelik KKTC’nin yapısı içerisinde sürdürülebilir kalıcı bir düzenlemeye gidilmeli. İşlevselliği, verimliliği yüksek bir daire kurulmalıdır. Bu insanlar ülkelerine geldiklerinde tek yerden tüm sorunlarını çözebilmelidir”.