North Cyprus UK’ye konuşan CTP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı adayı Erhürman, Kıbrıs Türk halkının varlığını, kimliğini ve kültürünü geleceğe taşımak için çalışacağını vurguladı:

“İSTİKRARA İHTİYAÇ VAR”… CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, “Yurt dışındaki Kıbrıslı Türklere yönelik politikalar ortaya konulması ve bunların uygulanması için istikrara ihtiyaç vardır. Teşvikleri, vergi uygulamalarını gözden geçirmemiz gerekiyor. Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs ile olan bağlarının güçlendirilmesi zaten Cumhurbaşkanlığının derdi olmalı. Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerle ilgili bir paket çalışılmalı. Askerlik sorunundan, iş insanlarının buraya geldiklerinde yaşadıkları bürokrasi sorunlarına kadar yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın tüm sorunları bir paket olarak ele alınmalı” dedi.

Filiz SEYİS

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, seçimin ardından göreve gelmesi halinde Kıbrıs Türk halkının varlığını, kimliğini ve kültürünü geleceğe taşımak için çalışacağını ifade etti.

Erhürman, yurt dışındaki Kıbrıslı Türklerin de bu toplumun önemli bir parçası olduğunu vurgulayarak “Yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs ile olan bağlarının güçlendirilmesi, Cumhurbaşkanlığının derdi olmalıdır” dedi.
Tufan Erhürman, North Cyprus UK Gazetesi’ne Cumhurbaşkanlığı vizyonunu anlattı.

 

Eş zamanlı üç alan...
 

Erhürman, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’da gerginliğin hakim olduğunu, Kıbrıs içerisinde ise ekonomik ve yönetsel olarak sürdürülebilir olmayan bir yapı bulunduğunu anlatarak, bu realitelerden hareketle ne yapılması gerektiği üzerine kafa yorduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanlığının bugüne kadar çoğunlukla olduğu gibi sadece müzakerecilik makamı olmaması gerektiğini belirten Erhürman, eş zamanlı olarak üç alanla ilgili yoğun çalışmalar sürdürülmesini gerektiren Cumhurbaşkanlığı vizyonunu şu ifadelerle anlattı:

 

Birinci aşama; kapsamlı çözüm

“Üç alandan birincisi elbette bugüne kadar gördüğümüz kapsamlı çözüme bir an önce ulaşma çabasının devamıdır. Çünkü ülkemizde çözümsüzlüğün getirdiği bir öngörülemezlik, bir belirsizlik vardır.

Bu öngörülemezlik her insanımızı etkilemektedir. Yani iş insanını yatırım yaparken etkilediği gibi öğrencimizi de geleceğini kurarken etkiliyor. O yüzden bir an evvel öngörülebilirliğe ulaşmamız lazım. O yüzden diyoruz ki birinci ayakta, yaşanan Crans Montana ve Berlin süreçlerinden sonra, Cumhurbaşkanlığı beşli konferansın toplanması için yoğun çaba göstermelidir. Crans Montana’da Anastasiadis, ‘Ben Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kendi halkıma anlatamam’ diyerek masadan kalktı. Ancak siyasi eşitlik bir temel parametreydi ve reddedilebilir bir şey değildi.
Bu nedenle, kapsamlı çözüme gitmek için beşli konferansı toplamalıyız ama öncesinde çok ciddi bir hazırlık evresi geçirmeliyiz ki temel parametre olan bir konudan dolayı çözüme ulaşmadan kalkmayalım. Çünkü bizim amacımız konferans olması değil, bizim amacımız bir an önce çözüme ulaşmaktır.

 

İkinci aşama; doğrudan

ticaret, direkt uçuş talebi
 

Eş zamanlı olarak sürdürmeyi hedeflediğimiz üç alandan ikincisi, 2004’te ve 2017’de çözüm iradesini ortaya koyan bir toplum olarak, yine tüm çabalarımıza rağmen çözüme ulaşmamız halinde doğrudan ticaret, direk uçuş gibi konularda bazı taleplerimizin olmasıdır.
 

Üçüncü aşama; iç konularda

daha aktif bir cumhurbaşkanlığı
 

Bahsettiğimiz üçüncü alan ise, iç konularda daha aktif olunmasıdır. Bugüne kadarki hükümet tecrübelerimizden bir şey gördük.

Ülkemizdeki hükümetler maalesef ki kısa ömürlü hükümetlerdir. Yani istikrarlı hükümetler kuramıyoruz.
Oysa ki ekonomideki, eğitimdeki, turizmdeki, sağlıktaki sorunlarımız birkaç ayda çözülecek sorunlar değildir. Buralarda reformlara ihtiyaç vardır. Reform da orta ve uzun vadeli plan demektir. Demek ki bizim istikrara ihtiyacımız vardır. Hükümetlerde istikrar sağlamak kolay görünmüyor. O zaman yürütmenin beş yıl kesintisiz görev süresi olan Cumhurbaşkanlığı ayağındaki istikrardan yararlanmamız lazım. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı’nın içeride de aktif olması gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı hükümetlerle koordineli çalışmak zorunda ki hükümetlerin bozulup kurulmasında bir köprü vazifesi görebilsin ve istikrarı sağlayabilsin”.

 

“Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza ihtiyacımız var”
 

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere yönelik vizyonunu da anlatan Erhürman, üçüncü ve dördüncü kuşak ile birlikte bağların zayıfladığını ancak bu bağların yeniden güçlendirilebileceğini vurguladı.
Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere ihtiyaçlarının olduğunu ifade eden Erhürman, “Ancak biz hâlâ beyin göçü veriyoruz. Aynı zamanda iş insanlarımızın da dışarılara kaydığını görüyoruz. Oysa bizim yatırımlara ve istihdama ihtiyacımız vardır. Ekonomimizin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için bu insanların yaratacağı kaynaklara ihtiyacımız vardır” dedi.
Önümüzdeki süreçte yurt dışındaki Kıbrıslı Türkler ile daha yakın temas içerisinde olunması gerektiğini ifade eden Erhürman, Kıbrıs’a gelmelerini teşvik edecek politikalar üretilmesi gerektiğini söyledi.


 

“Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin

sorunları bir paket olarak ele alınmalı”
 

Erhürman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiç tatile gelmeyenin tatile gelmesini, tatile gelenin buradan ev almasını, ev alanın da buraya yerleşmesini sağlamamız lazım.
Yurt dışındaki Kıbrıslı Türklere yönelik politikalar ortaya konulması ve bunların uygulanması için de istikrara ihtiyaç vardır.
Teşvikleri, vergi uygulamalarını gözden geçirmemiz gerekiyor. Bunlar birkaç ayda yapılacak işler değildir. Bu nedenle, bu konuda da Cumhurbaşkanlığı önemli bir mevkidir. Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs ile olan bağlarının güçlendirilmesi zaten Cumhurbaşkanlığının derdi olmalı.
Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerle ilgili bir paket çalışılmalı. Askerlik sorunundan, iş insanlarının buraya geldiklerinde yaşadıkları bürokrasi sorunlarına kadar yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın tüm sorunları bir paket olarak ele alınmalı”.

“Brexit, doğrudan ticaret ve

uçuşlar başlayacak demek değil”
 

İngiltere’nin Avrupa Birliği üyeliğinden çıkması ile doğrudan ticaret ve direkt uçuşların konuşulmaya başlanması ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Erhürman, “Brexit dahil ortaya çıkan her yeni ihtimal elbette değerlendirilmeli. Ancak AB ülkesi olmayan ülkelerle de doğrudan ticaret ve direk uçuşlar konusunda sorunlarımız vardır. Yani İngiltere’nin üyelikten çıkması sorunların çözümü demek değildir” dedi.